AKParti’nin aday tanıtım toplantısıyla iyice sıcaklaşan yerel seçim gündeminin muhalefet açısından hangi argümanlarla yürütüleceği şekillenmeye başladı. İşin orasını konuşacağım ama önce ilan edilen adaylar üzerinden bazı tespitlerimi paylaşmak isterim.
Murat Kurum, şüphe yok ki, bir buçuk milyon bağımsız bölümün dönüşümünü bekleyen İstanbul için doğru isim. Zaten, iki hafta önce Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın İstanbul toplantısında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu projeksiyon, AK Parti açısından İstanbul’da yerel seçimin temel dinamiğinin kentsel dönüşüm olacağını işaret etmişti. Murat Kurum, hem bakanlığı döneminde biriktirdiği tecrübeyle hem de “projeci” kimliğiyle İstanbul’un bu sorununu hızla ortadan kaldıracaktır seçilmesi halinde.
Diğer adaylara gelince. Şu itirazımı saklı tutmak isterim. İlan edilen 26 adayın en genci 1980, en yaşlısı 1949 doğumlu. Politikada “gençleşme” denilince aklımıza ilk gelen siyasi oluşumun AK Parti olduğunu düşünürsek adayların yaş ortalamasını biraz “endişe verici” bulduğumu söylemeliyim.
Kimin aday olacağı konusunda epey meraklı bir bekleyişin sürdüğü ve çok ismin dolaştığı Bursa’da Tayyip Bey, “Alinur Başkanla devam” dedi. Doğrusu, Alinur Başkan da, özellikle son iki yılda aldığı mesafeyle bu yeniden adaylığı hak etti bence.
Eskişehir, şehir kamuoyunun zaten bir süredir konuştuğu ve “olur” verdiği Nebi Hatipoğlu ile denenecek. Eskişehir Hatipoğlu ile CHP’den alınabilir mi? Bence mümkün. Bilhassa ilçe belediye başkan adayları çok doğru seçilir, seçim kampanyası da çok yoğun geçirilir, Hatipoğlu da bütün milliyetçi oyları konsolide edecek bir performans gösterirse Eskişehir değişime evet diyebilir bu sefer.
Açıklanan listenin “sürpriz” diye tanımlayabileceğim şehri Samsun idi bence. Yaşadığı ve atlattığı ciddi sağlık sorununa rağmen başarılı bir başkanlık performansıyla tanıdığımız ve hatırlayacağımız Mustafa Demir Başkan, bayrağı çok başarılı bir başka isme, Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan’a devretti. Doğan, Çarşamba’daki performansını sürdürecek ve adından çokça söz ettirecektir bence.
Olumsuz manada şaşırdığım tercihler de olmadı diyemem. Bu gibi durumlarda isim versek ayrı dert, vermesek ayrı dert oluyor ama şu kadarını söylemekle iktifa edeyim. Eskimiş yüzler yerine daha taze, daha yeni isimler görmeyi beklediğim şehirler vardı.
Gelelim başlığa. “İş hizmete kalırsa” hiç şüphem yok ki İstanbul’da Murat Kurum, Ankara’da ismi açıklanacak aday başta olmak üzere AK Parti çok büyük bir seçim zaferiyle ayrılabilir yerel seçimlerden. Ama görünen o ki Türkiye’deki muhalefet bileşenleri işi hizmete bırakmak niyet ve derdinde değiller.
Zannediyorum bizi son derece çirkin bir seçim atmosferi bekleyecek yine. Muhalefet, bütün panik butonlarına basarak hem ideolojik kavgaları ve kutuplaşmayı derinleştirmeye çalışacak, hem de kirli siyasetin bütün numaralarını çekmeyi tercih edecek.
Murat Kurum’un İstanbul adaylığının ilan edildiği ilk saatlerde Kurum’a 2013’te kurulan FETÖ kumpası üzerinden saldırmaları da, İstanbul’un Araplara parsel parsel satılacağına dair sosyal medya yaygınlaştırmaları yapmaları da bu tutumlarının göstergesi.
Geride bıraktığımız 5 yıl boyunca hizmet karnesi bakımından “otur, sıfır!” demekten başka bir çareyi kimsenin elinde bırakmayan İmamoğlu, hem kirli siyaset üretmenin hem toplumu germenin hem de kutuplaştırıcı tavrın santrali olacak görünen kadarıyla. Çünkü hırsları onu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmanın çok ötesinde hayallere taşıdı.
İşin bir başka kötü yanı da bu İstanbullular açısından. Şehir devasa hizmetler beklerken ve öyle ya da böyle 5 yıl kaybetmişken temel hedefi İBB Başkanlığı olmayan biri şehrine hangi hizmetleri kazandırır bilemem. Vassal başkan Özgür Özel ile CHP’yi dizayn etmeye, mevcut iktidarla kavgayı sürdürebilmek için Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın karşısına KİPTAŞ’ı konumlandırmaya, temel hedefine erişmek için büyükelçi görüşmelerine, basın ilişkilerine, bir takım tuhaf ittifaklara vakit ayırmaktan İstanbul’a vakit ayırabilir mi sizce İmamoğlu? Sırf bu gerçeklikler üzerinden bile İstanbullu seçmenin doğru kararı vermesi beklenir.
Diğer yandan… Geçtiğimiz İstanbul seçimleri de, geride bıraktığımız başkanlık seçimleri de gösterdi ki seçim sandıkta kazanılıyor. Murat Kurum’un adaylığı ile birlikte hem CHP’nin, hem AK Parti’nin destekçisi sosyal medya hesapları “rahat kazandık” propagandasına başladılar. Hayır. Ortada ne rahatça kazanılmış bir seçim var ne de bu seçim taraflar açısından bazılarının zannettiği gibi rahat geçecek.
Seçimi kazanmak isteyen tarafın deli gibi çalışması gereken, tuhaf, sert ve çok gerçek bir seçim atmosferine girildi, giriliyor Türkiye’de.
Hayırlısı olsun.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.