DAİŞ’in CHP ziyareti

04:0019/02/2022, Cumartesi
G: 19/02/2022, Cumartesi
İsmail Kılıçarslan

Altı ay önce annem rahmetli olduğunda beni şahsen arayıp başsağlığı dileyen siyasetçiler de olmuştu, sağ olsunlar bazıları cenazeye de katılmışlardı. Meclis Başkanımız, bazı bakanlarımız, AK Parti Genel Merkezi’nden bazı isimler, pek çok AK Partili vekil…Hadi adını koyayım. Sıraladığım isimlerin beni arayıp başsağlığı dilemesini ya da cenazeye katılmalarını normal buldunuz değil mi? Hani yandaşım falan ya. O bakımdan.Bir de çok farklı politik cephelerden olmamıza rağmen arayanlar olmuştu. Muharrem

Altı ay önce annem rahmetli olduğunda beni şahsen arayıp başsağlığı dileyen siyasetçiler de olmuştu, sağ olsunlar bazıları cenazeye de katılmışlardı. Meclis Başkanımız, bazı bakanlarımız, AK Parti Genel Merkezi’nden bazı isimler, pek çok AK Partili vekil…

Hadi adını koyayım. Sıraladığım isimlerin beni arayıp başsağlığı dilemesini ya da cenazeye katılmalarını normal buldunuz değil mi? Hani yandaşım falan ya. O bakımdan.

Bir de çok farklı politik cephelerden olmamıza rağmen arayanlar olmuştu. Muharrem İnce, Temel Karamollaoğlu ve Mansur Yavaş ilk anda aklıma gelen isimler. Şükran duymuştum hepsine. Kötü günümde hatırımı gözetmişlerdi.

Niçin anlatıyorum bunları peki? Genç İHH’nın CHP Gençlik Kolları Başkanlığı’nı ziyaret ettiğini okudum sosyal medyada da, ondan anlatıyorum.

Hatırlayacaksınız. Dört gencimiz, iyilik yolunda trafik kazası geçirip hayatlarını kaybetmişlerdi bir zaman önce. İstanbul Genç İHH Başkanı Kağan Talip Tığlı, Genç İHH çalışanı Murat Can Kaya, Yedi Hilal’den Yusuf Taha Göktaş ve İHH gönüllüsü Tarık Kesekçi. Allah, kardeşlerimize rahmet eylesin.

Genç İHH, son derece doğru bir şey yapıp, vefat eden kardeşlerimizin cenazesine katılan yahut taziyelerini bildiren siyasi parti gençlik kollarına ve bazı STK’lara nezaket ziyaretlerinde bulunmuş. Siyasi partiler gördüğüm kadarıyla AK Parti, HÜDA-PAR, CHP, Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi.

Benim dikkatimi Genç İHH’nın CHP Gençlik Teşkilatı ziyaretine verilen tepkiler çekti en çok. Zaten epeydir “Türkiye’de tarafların bir arada yaşayabileceğine dair” umudum zayıfçaydı. Ama verilen tepkilere bakınca dedim ki “makuliyet dediğimiz şey, ölmüş.”

Üç çeşit tepki vardı sosyal medyada. Belki toplam tepkinin yüzde beşi kadar “tebrik” tepkisi vardı ilk tepki gurubunda. “Güzel hareket” diyenler ancak o kadardı.

Toplam yüzde yirmi kadar da “İHH ile işim buraya kadardı. Ne gereksiz bir ziyaret olmuş. İHH’ya verdiğim desteği sonlandırıyorum” tepkisi vardı. Ürkütücü buldum elbette bu tepkileri. “Son derece insani bir gerekçe ile gerçekleşen bir ziyaretin ardından ihtiyaç sahibine, fakire fukaraya ulaştırdığı yardımları keser mi insan? Bir hayırsevere yakışır tepki bu mudur?” diye düşündüm. Diğer yandan sivil toplumun politikanın emrinde ve komutasında zannedilmesinden de son derece rahatsız oldum.

Gelelim üçüncü tepki kümesine. Hemen hemen yüzde yetmiş beş idi oran ve tamamı CHP’li genç hesaplardan oluşuyordu bu kümenin. Ve diyorlardı ki: “CHP gençlik kolları DAİŞ’i de ağırlasaydı madem.”

Dikkat isterim. Senelerdir Esed’in gönüllü şebbihalarının yaptığı propaganda bu kitle üzerinde inanılmaz başarıya ulaşmış. Hüsnü Mahli’sinden Hasan Sivri’sine, Ceyda Karan’ından bazı vicdansız politikacılara kadar bu şebbiha yardakçıları bıkmadan, usanmadan, ısrarla Türkiye’yi DAİŞ’e destek vermekle suçladılar biliyorsunuz. Bunu da bölgede mültecinin, fakirin fukaranın derdine yetişmeye çabalayan STK’ları hedef tahtasına koyarak yaptılar. Ne aldığı, nereye verdiği şeffaf şekilde ortada olan STK’larımızın üzerine inanılmaz iftiralarla yürüdüler. Sanki Hatay’da, Samandağı’nda türlü dolaplar döndüren kendileri değilmiş gibi, katil sürülerine destek olan kendileri değilmiş gibi yürüttükleri bu kampanya sonunda gelinen nokta ise işte tam olarak bu. CHP’ye gönül vermiş gençlerin tamamına yakını İHH’yı DAİŞ ile bir tutacak kıvamda.

Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı, toplumun bir kesimini “her türlü operasyona açık” halde tutuyor. Bunu biliyoruz. Hatta Tarkan’ın berbat şarkısından bile medet umulan tuhaf bir sürüklenmeye maruz kalıyor bu kesim. Bunu da biliyoruz. Hep söyledim, yine söyleyeceğim. Bu sürüklenmenin sorumluluğunu alması gereken muhalefet bu sorumluluğu almadığı sürece bu operasyonlar sürecek.

“Politik olarak işime yarıyor” diye diye geldiğimiz yerde suçu iktidara atınca sorumluluk ortadan kalkmış olmuyor. Sadece aklımızla alay etmiş oluyorsunuz. Yazık oluyor gençlerinize, gençlerimize, hepimize.

#DAİŞ
#CHP
#AK Parti