Geçenlerde biri kitap fuarları organize eden, biri kültürel işlerin üretimi konusunda yetkin iki arkadaşla önemli bir meseleyi konuşurken bulduk kendimizi.
Meseleye geleceğim ama önce şurasından başlayayım istiyorum. Bizim kuşak, cinsellikle ilgili ilk bilgilerini romanlardan ve öykülerden edinmiş bir kuşaktır. Ömer Seyfettin’den Peyami Safa’ya, Kemal Tahir’den Refik Halit Karay’a kadar Türk edebiyatının ünlü kalemleri okurlarına pek çok şeyin yanı sıra cinsellikle ilgili bir oryantasyon da sağlamışlardır. Biraz yetiştikleri iklim gereği biraz da genel atmosferin etkisiyle bu isimler cinselliği “açık saçık” ve “kaba” bir şey olarak anlatmayı tercih etmemişlerdir. Cinsellik kadınla erkek arasında doğal saiklerle gelişen, bazen aşkın, bazen tutkunun, bazen de süfliliğin bir tezahürü olarak meydana gelen bir şeydir o dönemin yazarları için. Genellikle üstü kapalı şekilde ve benzetmelerle ilerler cinsellik anlatıları.
Bu tip anlatımların genç okurların zihninde nelere yol açtığını, bunun sağlıklı olup olmadığını tartışmaya haddim de yok, donanımım da. Uzmanlarına sormak, onlardan bilgi almak lazım.
Bir yandan bu meselede fazladan nahiflik üretmeye de lüzum yok. Elbette zaman içerisinde cinsellik anlatıları da, cinselliğin edebiyattaki temsili de epeyce değişti, epeyce dönüştü. Çirkine, kaba sabaya, açık saçığa da yelken açan bir gelişim gösterdi. “Dönemlerin ruhu, edebiyatı da ister istemez kuşattı” diyelim biz buna.
İşte üç arkadaş bir masada bunları konuşur, gözden geçirirken kitap fuarları düzenleyen arkadaşım dikkatimi çeken meseleyi yekten şöyle tanımladı: “Bütün bunlar tamam, edebiyatın içinde var abi de, bu Wattpad kitaplarını ne yapacağız? Bu Wattpad kitaplarını yayınlayan yayınevlerini fuarlara kabul etsen bir dert, kabul etmesen bir dert. En kötüsü de bu kitapları alıp okuyan gençlere anne babalarının bilmeden verdiği destek. ‘Çocuğum ne güzel kitap okuyor’ diye gurur duyuyorlar.”
Bilmeyenler için özet bilgi. Wattpad, internetten kitap yayınlayabildiğiniz bir sistemin adı. Bu sistemin hem yazarları hem de okurları genellikle 18 yaşının altında çocuklar ve inanması güç bir popülerliğe erişmiş durumda Wattpad sistemi. Üstelik her türlü denetimden beri. Ve daha da üstelik, bu sistemde çok okunan kitapları yayınlayan yayınevleri kıyamet gibi.
Arkadaşıma şunu sordum: “Abi, bir derdin mi var Watpadd kitapları ile ilgili?”
Cevap şu oldu: “Abi, bu kitaplar genellikle 12 yaş ila 16 yaş arasında okunan kitaplar ve her türlü denetimden muaflar. İçlerinde ensestten sadizme, tecavüzden eşcinselliğe, aldatmaya dayalı intikamdan uyuşturucu kullanımına kadar ne istersen en ince ayrıntılarına kadar mevcut. Üstelik bu kitapları yazan yazarlar da yetkin insanlar olmadığı için ne yazdıklarını bilmeyen durumdalar. Öyle korkunç anlatımlar, öyle kötü pasajlar var ki bu yaşında okusan utancından yerin dibine girersin.”
Küçücük bir araştırmayla “çok okunan” bir Wattpad romanından bir paragraf buldu arkadaşım. Özür dileyerek alıntılıyorum: “Ben 18 yaşındaydım, o 34. Aramızda 16 yaş varken bu ilişki imkânsız gibi gözükebilirdi ama değildi. Yaş önemsizdi. Edebiyat öğretmenim benim hem babacığım hem sevgilim olabilirdi.”
Bahsettiğimiz düzlem tam da bu düzlem anlayacağınız. Korkunç bir yere gelmiş iş yani.
“Önerin ne peki abi?” diye sordum arkadaşıma. Sevdiğimi söyleyemem ama cevabı şu oldu: “Turizm Bakanlığı bu kitapları yayınlanmadan önce denetlese, ilgili kurumlar Wattpad sistemini takibe alsalar, çocukların gelişimini etkileyecek kitapların yayınına engel olunsa. Hiç olmazsa bu kitapların basılı hallerinde +13, +18 gibi ibareler olsa.”
“Olmaz öyle şey” oldu cevabım. Olmaz, çünkü kitap yasaklamak yahut kitapları sınıflandırmak, onları sansürlemek hiçbir zaman “doğru” bulduğum bir yöntem değil. Hem zaten Wattpad de kitapları kendi içerisinde güya +18, +21 falan diye sınıflandırıyor. Bir şey değişiyor mu? Asla.
Fakat, diyelim 13 yaşındaki bir çocuğun hiçbir filtreye maruz bırakılmamış, hiçbir edisyondan geçirilmemiş ve ensestten, uyuşturucu kullanımından, sadizmden, tecavüzden bahseden bir kitabı okumasına gönül de razı değil, ahlaki düzlemimiz de.
Bir şey yapmalı elbette ama ne? Her zamanki gibi en uzun çözüm ortada. Çocuklarımızı bu ve benzeri tehlikelerden koruyacak bir toplumsal ve ahlaki düzlem oluşturmak. Orası kesin de çocuklarımız bugün ve burada maruz kalıyor bu kara, kirli işe. Onu nasıl yapacağız?
Yanlış anlaşılmasın. Her çoku “özgürlük de özgürlük” olarak tanımlamaya meyyal yurdum sekülerinin vereceği tepki umurumda bile değil. Yasaklamanın yahut sınıflandırmanın bir çözüm olduğunu düşünsem Wattpad’in engellenmesini de savunurum, kitapların basımına engel olunmasını da. Çözüm burada değil gibi geliyor bana. Hatta böylesi bir engellemenin ya da sınıflandırmanın bu yayınlara ilgiyi artıracağı bile garanti neredeyse.
Belki topluca böyle kitaplar basan yayınevlerini afişe edebilir, anne-babaları bu konuda uyaracak bir kampanya başlatabiliriz. Tamamen sivil bir inisiyatifle. Bu sağlıklı bir çözüm olur mu yoksa anne babalar yine de “çocuğum okusun da hangi kitabı okursa okusun” tavrına devam mı ederler, onu da bilemedim.
Bir şey yapılmalı. Onu kesin olarak biliyorum. Fakat bu canına yandığımının kültür endüstrisi öyle büyük bir pislik çukuru ki insanı bildiğin “çaresiz” bırakıyor. Allah yardımcımız olsun.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.