Açık bir yara yahut Ümit Özdağ’ın ateş ettiği yerler

04:005/12/2023, Salı
G: 5/12/2023, Salı
İsmail Kılıçarslan

Çok tuhaf bir düzleme ilerledi gözümüzün önünde Ümit Özdağ ve onun Nazi yavruları. “Mülteci düşmanlığı” ile başlattıkları siyasal yürüyüşlerini önce “soykırım planı yapılan telegram grupları” kurarak berkittiler. Ardından, mülteci düşmanlığı üzerinden asıl dertleri olan Arap düşmanlığının “asıl mihveri” haline geldiler. 7 Ekim’de başlayan süreçte gördük ki Ümit Özdağ ve onun Nazi yavrularının asıl meselelerinden biri de Siyonizm destekçiliği imiş. Aksa Tufanı’ndan önce Türk ırkçılığı ve mülteci

Çok tuhaf bir düzleme ilerledi gözümüzün önünde Ümit Özdağ ve onun Nazi yavruları. “Mülteci düşmanlığı” ile başlattıkları siyasal yürüyüşlerini önce “soykırım planı yapılan telegram grupları” kurarak berkittiler. Ardından, mülteci düşmanlığı üzerinden asıl dertleri olan Arap düşmanlığının “asıl mihveri” haline geldiler.

7 Ekim’de başlayan süreçte gördük ki Ümit Özdağ ve onun Nazi yavrularının asıl meselelerinden biri de Siyonizm destekçiliği imiş. Aksa Tufanı’ndan önce Türk ırkçılığı ve mülteci düşmanlığı yapan bazı Zafer Partili hesaplar 7 Ekim sonrası süreçte İsrail yanlısı bir dönüşüm yaşadılar gözümüzün önünde. “Bak bak İsrail askerleri nasıl da güzel katliam yapıyor, Arap çocukları nasıl da öldürüyor” tadına eriştiler sonunda.

Öyle lanetli bir ecza ki Ümit Özdağ ve onun Nazi yavrularının geliştirdiği ecza, bir yandan hayranı oldukları Hitler’in Nasyonal Sosyalist Partisi’nin tüzüğünü Türkiye’ye uyarlamaya uğraşıyorlar, bir yandan Siyonist İsrail’i destekliyorlar, bir yandan Suriye’deki Nusayri diktasını ve onun yerli işbirlikçilerini şakşaklıyorlar. “Siyasi parti değil, açık hava tımarhanesi” desek sezadır.

Gördünüz değil mi son numaralarını? Bozkurt işareti yapan bir takım Zafer Partili eblehler “Ben Türküm, benim Filistin diye bir davam yok” paylaşımları yapıyorlar sosyal medyada.

Eblehlikleri iki bakımdan. Birincisi “Türklük” denilen mefhumu hiç anlamamış olduklarını gösterir bu güruhun. Mazlumun, mağdurun, zulme maruz kalanın yanında olmayana Türk değil “gavur” derler malum.

İkincisi de insan eğer Türk ise mecburen Filistin diye bir davası olur. Çünkü bu geri zekâlı Siyonistlerin “Vadedilmiş Topraklar” diye isimlendirdikleri “Büyük İsrail” projelerinde Türkiye’nin 22 ili ve Kıbrıs da var çünkü. “Filistin Davası” bir bakıma bunun için de biz Türklerin öncelikli davasıdır.

Tabii bunlar insan olmadığı için bu eblehlere “Ulan düşük zekalı yurdum ırkçıları. Filistin’i savunmak, İsrail’e karşı koymak için Türk, Moğol, Fin, Bulgar olmaya gerek olmadığı gibi Müslüman, Yahudi, Budist, ateist olmaya da gerek yok. İnsan olmak yeterli” demenin lüzumunu görmüyorum.

Fakat tabii, Zafer Partisi’nin Samandağ ilçe başkanı olacak Suphi Yıldız ve benzerlerinin körüklemeye çalıştığı “Filistin davasını gütmeyelim, İsrail’e destek olalım” propagandasının başta Suriye Nusayri dikta yönetimi olmak üzere kime nasıl yaradığını da görmezden gelemiyoruz.

Bu, burada bir dursun.

Altın Kelebek bilmem ne ödüllerinde birkaç namuslu insan hariç Gazze’de olan bitene dair tek cümle söz alamamaları, kelimenin gerçek anlamıyla söylüyorum “umurumda bile değil.” Bu olağanüstü vasat yurdum ünlümsülerinin o konularda söz alamayacağını zaten biliyorum çünkü.

Sadece canımı epeyce sıkan bir mesele var, onu söylemek isterim. Bu yumuşakçalar, en küçük şekilde “tekerlerine çomak sokulmayacağı”ndan o kadar eminler ki, kendi tekerlerini döndüren mekanizma dışında hiçbir yeri önemsemiyorlar.

Arap ve mülteci düşmanlığı paydasında Ümit Özdağ ve onun Nazi yavruları ile aynı yere düşen bu ünlümsüler, sadece HDP destekçiliği konusunda ayrı düşüyorlardı düne kadar Özdağ’dan.

Şimdi o baraj da kalktı ortadan bence. Suphi Yıldız ve benzerlerinin ürettiği düşmanlık doğrudan doğruya PKK’nın da ekmeğine yağ sürmek anlamına geliyor çünkü.

“Açık yara” dediğim yere geldik işte. Türkiye’de öyle tuhaf ittifaklar, öyle kirli yol arkadaşlıkları var ki Ecem Erkek ile Ümit Özdağ “aynı yerde aynı amaçla” buluşma konusunda hiç tereddüt etmiyorlar. Hayko Cepkin ile Suphi Yıldız’ı “aynı düzlemde” gördüğümüzde hiç şaşırmıyoruz.

Türkiye’de, “Türkiye’nin reel politik gerçeğine karşı olacak her şeye, her isme, her duruma destek verme” konusunda insanı hayretten hayrete düşürebilen bir düzenek aralıksız işliyor.

Ümit Özdağ ve Nazi yavrularının ateş ettiği yerlerle ünlümsülerin ateş ettiği yerler, PKK’nın ateş ettiği yerlerle İsrail’in ateş ettiği yerler aynılaşıyor.

Siyonist köpeklerden emir ve destek almaya kadar düştüler. Türkiye’yi durdurabilmek, memleketi dünyadaki bütün iddialarından vazgeçirebilmek için canhıraş bir çabaları var.

Soyunu sopunu bilmediğimiz insanların Türkçülük yaptığı, Arap’ın Arap düşmanlığı ürettiği, Nusayrilerin yahut Siyonistlerin çıkarlarını savunmak için köpekleşen ama kendini kurt gibi gösteren akıl hastaları dolaşıyor aramızda.

Allah sonumuzu hayretsin.

#siyaset
#Ümit Özdağ
#İsmail Kılıçarslan