Yerel seçimler yaklaşıyor. Adaylar belli olmaya başladı.
Her mahalli seçim, beni yıllar öncesine götürüyor. İlk belediyelerin ‘alındığı’ Refahlı günlerin heyecanına. Oradaydık. Karşımızda zorluk ve yokluk, yanımızda samimiyet ve hamiyet vardı. Kural basitti; halka hizmet, hakka hizmettir.
Hayalimiz şuydu: Seçtiklerini Denetle. Zaman içinde bunun mümkün olamayacağı görüldü. Elbette üzücü.
Refah Partili belediyelerin unutulmaz çalışmaları oldu. O dönemin belediye başkanlarının önemli bir kısmı hâlâ minibüs ve otobüse biner, kirada oturur. Halis niyetle çalıştılar, ellerindekini emanet bildiler.
O vakitler insanlar birbirine itimat ederdi. Henüz ajans, festival, bienal, ihale gibi kavramlar dünyamıza girmemişti.
İlkemiz belliydi: İman varsa imkân da vardır. Devamında maalesef şunu gördük: İmkân varsa, suiistimal de vardır. Suiistimal kelimesinin yerine daha ağır bir şey yazmak isterdim ya, neyse.
Artık büyüsü bozulmuş bir dünyadayız. Manevi iklim, maddiyata doğru yöneldi. Belki de bu yüzden belediyelerden sembol isimler pek çıkmıyor. İstanbul için söyleyelim: On beş yıllık bir dönemin sonunda, milletin gönlünde karşılığı olan kaç yerel yönetici yetişti? İsmi anılınca rahat ettiğimiz.
Sorulması gereken: Belediye başkanlığı bittikten sonra da davanın içinde yer alanların yüzdesi kaçtır? Variyete kavuşan nice kimsenin nasıl dışımızda kaldığına, camiadan uzaklaştığına defalarca şahitlik ettik. Emekleri alıp gittiler.
Sayın Erdoğan, belediye başkan adaylarında ehliyet ve liyakat arıyor. Tevazu ehli olmalarını istiyor. Kibir abidesine dönüşmüş insanlar istemiyor. Bize kalırsa, aranılan şartların en başına sadakat eklenmelidir. Bir farkla: Davaya sadakat.
Nasıl olsa bir daha aday olamayacağım düşüncesi, umursamazlığa dönüşebiliyor. İşini hakkıyla yapmayabiliyor. Fakat dava ehli olanlar böyle davranmaz. Emaneti en güzel şekilde korur ve eksiksiz teslim eder. İstanbul’un birçok ilçesi, bu nedenden dolayı sahipsiz kalmış durumdadır.
Liyakat, tevazu, kibir; bunların her biri müstakil başlıklar halinde işlenebilir. Korumalarla gezen, yanında daima kadrolu fotoğrafçı bulunduran, esnafa verdiği selamı bile habere dönüştüren bir ilçe belediye başkanı düşünelim. Tevazu nerede kaldı? Kibir başka ne olabilir? Oluşan görüntü: Denetlemek şöyle dursun, yanına yaklaşılamıyor.
Tanıdığım birçok insana rahatsızlık veren bir durum var. Belediye başkanlarının hatırı sayılır bir kısmı, en ufak vesileyi fırsat bilip her yeri kendi fotoğraflarıyla dolduruyor. İlçe belediyesinin desteklediği bir güreşçi uluslararası turnuvada şampiyon olmuş. Reklam panolarında bunun duyurusunu görmüştüm. Belediye başkanının fotoğrafı o kadar büyüktü ki sporcuya yer kalmamıştı. Güreşçinin küçük harflerle yazılan ismini zar zor okudum. İşte böyle garip bir görünme isteği söz konusu.
Halk, birçok şeyin toprağıdır. Halktan kopuk bir siyaset ağacı düşünemeyiz. Kurur gider. Halkla arasına mesafe koyanlar kime ve neye yakınlaşmış olur? Liderin kredisi, büyük ölçüde genel seçimler için geçerlidir. Hakikatli adaylar olmazsa, yerelde işler değişebilir.
Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti’nin en büyük başarısı, milletle kurduğu sıcak temastı. Sistemin dışına itilen, ihmal edilen ana gövdeye kıymetli oldukları hatırlatıldı. Onların evlerine girildi, sofralarına oturuldu. Gönüllere dokunuldu.
Uzun sözün kısası: Siyaseti sektör olarak görmeyen adaylara ihtiyaç vardır. Ulaşılamaz görüntüsü vermeyecek, onca borca rağmen festival ve gereksiz günler düzenlemeyecek adil yöneticilere.
AK Partili belediyelerin elbette birçok hizmeti oldu. Aksini söylemek haksızlıktır. Temel sorunlardan biri, İstanbul’un hızlı ve hormonlu büyümesidir. Bin nüfuslu mahallelerde insan sayısı on binlere ulaştı. Bu büyüme karşısında belediyeler yetersiz kaldı. Yeni ve beklenmedik sıkıntılar kendini gösterdi. Bir örnek: Alibeyköy merkezde sel tehlikesi bertaraf edildi. Buna karşılık, korkunç bir trafik sorunu oluştu. Alt yapı mevcut nüfusu kaldıramaz hale geldi. Bugünlük burada bitsin. Yerel seçim yazılarına devam edeceğiz inşallah.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.