Bölücü terör örgütünün ortaya çıkış tarihinden günümüze kadar, siyasi yelpazenin bütün renklerini iktidarda gördük. Askeri idareden itibaren sağcılar, solcular, türlü koalisyonlar. Her iktidar, terör belasına karşı kendi yöntemini uyguladı. Güvenlik tedbirleri, iktisadî reçeteler, kardeşlik vurgusu vs. Sonuç: Terör tehdidi azalmadı, arttı.
Devlet yönetiminde olan isimler, vazifeleri ve ülke menfaatleri gereği, istemedikleri görüşmeleri de yaparlar. Hazzetmedikleri kimselerle masaya otururlar. Böyle bir mecburiyetleri vardır.
Şimdi şöyle oluyor: Bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı olan yapı, bir başka partiyi yahut adayı destekleyen açıklama yapıyor. Bu duruma AK Parti çevresinden itiraz geldiği vakit, hemen çözüm sürecine ait bazı fotoğraflar ve cümleler dolaşıma sokuluyor. Özetle: “Tayyip Erdoğan daha düne kadar onlarla beraberdi.”
Bu tutum bize fazlasıyla aşina geliyor. Paralel İhanet Şebekesi’nin lideri, hiçbir yetkisi olmadığı halde, dünya çapında garip ve üst düzey görüşmeler yapıyor, ziyaretlerde bulunuyordu. ‘Neler oluyor’ sorusu, hep aynı savunmayla cevaplanıyordu: “Tayyip Erdoğan da görüşüyor.”
Yöntem devam ediyor: Halk Partisi’nin İstanbul adayı canlı yayınlarda gazetecilerin karşısına çıkıyor. İstemediği, beklemediği sorular karşısında iki şey oluyor. Birincisi, sorunun sahibi gazeteci, sosyal medyada ağır ve ölçüsüz bir saldırıya maruz kalıyor. İkincisi de şu: “Bu soruları Tayyip Erdoğan’a sorabilir misiniz?”
O soruları Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a niye sorsunlar? Kendisi rakip partinin belediye başkan adayı mıdır? Soruların kaynağı olan olayların müsebbibi, sözlerin sahibi midir?
Arzu edilmeyen soru soran ve cümle kuranlar sindiriliyor, medya patronu aileler alenî olarak tehdit ediliyor, beklentilerinin dışında karar alan yargı mensupları hedef haline getiriliyor, yukarda söylediğimiz gibi garip görüşmeler yapılıyor ve birçok başka şey. Bugün hâlâ, İstanbul’da AK Parti’nin seçim araçlarının giremediği mahalleler var. Buralar hangi siyasi düşüncenin kalesidir acaba? İşin esası, tek partili demokrasiyi savunuyor görünüyorlar. Yalan üstüne kurulu bir tiyatro oynanıyor.
Paralel yapının kuklasına dönüşmüş hâkim ve savcılar nedeniyle yargının büyük yara aldığı, adalet ve itimat duygusunun zedelendiği doğrudur. Bu sorun, ancak ortak bir çabayla aşılabilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.