Emin Işık hocamızın vefat haberini öğrenir öğrenmez, bilgisayara değil de kütüphaneye doğru yürüdüm. Gençlik yıllarımda beni hayli etkilemiş olan Devleti Kuran İrade isimli kitabını elime aldım. (Hareket Yayınları, Nisan 1971) Bu kez altını çizerek okudum.
Kitabın yankısı daha farklı ve derin oldu. Elli yıl önce gönül gözüyle ve kalbin sesiyle kurulan cümleler, sanki günümüzü anlatıyor. Basiret ve feraset başka ne olabilir?
Emin Işık Hocamız, maddiyatın hızla yaklaşan istilasına karşı ısrarla milletimizi uyarıyor. Mesuliyet duygusundan mahrum olan bir özgürlüğün ne gibi sorunlar oluşturacağına dikkat çekiyor.
Yüksek müsaadenizle, buradan sonrasını Emin Işık hocamıza bırakmak istiyorum. Altını çizdiğim birçok cümlenin dışarıda kalmasına gönlüm razı olmadı. İşte onlar:
Milletin itimadını kaybeden her şey yıkılmaya ve yok olmaya mahkûmdur. Millete yönelmeyen ve ona hizmeti gaye edinmeyen hiçbir müessese de millî değildir.
Allah âşıklarının gönüllerinde yanan ateş, nesillere yol gösteren bir meşale oluyor.
Hür düşünceden ve doğru sözden korkulmaz. Bundan fikirsizler ile vurguncular korkar. Korkulacak şey fikirsiz, şuursuz ve hedefsiz hareket, kaba kuvvettir.
İnsanın kendi kendine karşı olan samimiyeti, ahlâklı ve şahsiyetli olmasını temin eder.
Tabiatta Allah’ın sanatını ve kudretini görerek daimî bir ibadet neşesi ve kulluk şuuruyla yaşarız. Belki de sırf bu tabiattan uzak yaşama yüzünden medeniyet bugünün insanını merhametsiz yapmıştır.
İşçi ile işveren arasında eskiden olduğu gibi bir kader birliği mevcut değildir, bilâkis menfaat mücadelesi vardır.
Tarih hâdiseyi nasıl kaydederse etsin, hangi şahıslara mal ederse etsin, siyasî hayatımızda cumhuriyetin ve onu takip eden inkılâp hareketlerinin tek mânası vardır: O da batı kültür ve medeniyetinin İslâm kültür ve medeniyeti üzerine galebesidir.
Bugünkü hayat şartları aile, akrabalık, vatandaşlık ve dindaşlık gibi insanlar arasında sevgiye ve hasbiliğe dayanan bütün bağları koparmış, ahlâkî ve dinî duyguları zayıflatmış, ferdi bütün iç ve dış desteklerden mahrum bırakarak yalnızlığa terk etmiştir. Görünürde paradan başka insana destek olabilecek bir kuvvet kalmamıştır.
Allah zulmün ve haksızlığın intikamını çabuk alıyor. Hak hukuk gözetmeden, helal haram demeden servet yığanlar halkın nefretini üzerlerine çekmekten kurtulamazlar.
Ahlâk ve fazileti olmayan para kuvvetinin, ruhsuz madde saltanatının insanlığa ne korkunç felaketler getireceğini zaman gösterecektir.
Medeniyet her icadını bir ihtiyaç maddesi haline getirerek insanın kafasına çalmaktadır. Devamlı reklamlarla fuzuli ve fantezi şeyler dahi aslî ihtiyaçlardan biri oluyor.
Bunlar (siyasetçiler), millet haklarının müdafaası için kendilerine verilen dokunulmazlığı bile çoğu zaman şahsî menfaat teminine âlet yapabiliyorlar. Böyle bir dokunulmazlık mesuliyeti arttıracağı yerde, mesuliyetsizlik ve pervasızlık şeklinde netice verebiliyor.
Kapı gıcırtısı ile kanarya sesini birbirinden ayıran, basit ve değersiz gördüğümüz küçük inceliklerdir. Ahlâk, duygularımızdaki samimiyet ile hareketlerimizdeki inceliktir.
Günlük hayat, insanı tamamen kendi varlığının dışında yaşatmakta, madde insanı arkasından koşturmaktadır. Bu hal yalnız din ve ahlâk için değil, medeniyet için de büyük tehlikedir. Esasen bu gidişe mâni olabilecek tek ümit din ve dindarlar iken, onlar da hayatın bu serseri akışına kendilerini kaptırmış bulunmaktadırlar.
Her babanın gönlünde, kendinin ümit edip de erişemediği şeyleri oğlunda görmek arzusu olduğu gibi, her ananın gönlünde de kendinin yaşayamadığı bir hayatı kızına yaşatmak arzusu vardır. Bugünkü dindar ailelerin yüzde sekseni bu arzu ve bu iştiyak içindedir.
İçi boş olan bir insanın bütün özentisi dışınadır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.