2016, Türkiye siyasi tarihininen ağır travmasının yaşandığı yıl oldu. Türkiye Cumhuriyeti,kuruluşundan sonraki en ağır dış müdahalesine, saldırısına maruz kaldı. Bu birçokuluslumüdahaleydi veSelçuklu’dan Cumhuriyet’ekadar devam eden, Türkiye’nin yeniyükseliş dönemini başlatantarihi kimlik,coğrafya bilinci,toplumsal dayanışma hattıbu çokuluslu müdahaleyi boşa çıkardı.Bir nevi yükseliş dönemi Türkiye’sininbağımsızlık mücadelesini zafere taşıdı. Yeni bir kuruluşun, Türkiye’ninyıldızlaşmasınıntemellerini
, Türkiye siyasi tarihinin
sının yaşandığı yıl oldu. Türkiye Cumhuriyeti,
kuruluşundan sonraki en ağır dış müdahalesine
, saldırısına maruz kaldı. Bu bir
müdahaleydi ve
Selçuklu’dan Cumhuriyet’e
kadar devam eden, Türkiye’nin yeni
ni başlatan
,
,
toplumsal dayanışma hattı
bu çokuluslu müdahaleyi boşa çıkardı.
Bir nevi yükseliş dönemi Türkiye’sinin
bağımsızlık mücadelesini zafere taşıdı
. Yeni bir kuruluşun, Türkiye’nin
temellerini attı ve bunu bütün dünyaya ilan etti.
Dar iç politik hezeyanlar
yerine
la hareket eden Türkiye dönemi
15 Temmuz zaferinden sonra
başlamış oldu.
, Türkiye’nin büyük yükseliş dönemi için 15 Temmuz’u esas alacak, bundan sonra atılan her adım bu tarihle eşleştirilerek değerlendirilecektir.
2018 ise, Türkiye için son mücadele yılı belki de iç politika açısından en büyük test yılı olacak
. Artık
, dış müdahaleyle, ekonomik darbelerle,
,
, çevresindeki ülkeleri istikrarsızlaştırıp parçalamayla sınırlanabilecek,
, zayıflatılıp teslim alınacak bir Türkiye olmayacak. Belki bu tür müdahalelere de
edilmeyecek. Böyle yollarla sonuç alınamayacağı düşünülecek.
ve
gibi terör örgütlerine
devam edecek. Ama vahim olan,
bu yapıların “gizli desteği” ile
daha içeriden, daha derinden, ince ince işlenmiş bir hesap önümüze konacak
. Yeni siyasi yükseliş döneminin
ana omurgası çatlatılarak
bir müdahale yöntemi denenecek.
Bunun için
gibi,
gibi,
ve
gibi, klasik siyasi çevre ve kalıplar gibi kadrolar, yapılar yerine
bir muhalefet dalgası inşa edilmek istenecek
, içeriden,
bir çıkış planlanacak.
Artık Türkiye’de,
mlendiren, yükseliş dönemi Türkiye’sinin temellerini atan toplumsal kimlik ve eğilim dışında
yok. Çevremizde olanlar, ülkelere yönelik müdahaleler,
coğrafyayı yeniden dizayn
etme hesapları, bu müdahalelere karşı güçlenen
,
i öne çıkardı.
Vatansever, milli ve yerli eksen ile, çokuluslu müdahaleden yana duruş
belirleyenler.
Yeni dönemde bütün
etkisi zayıflayacak. Bu, sadece Türkiye’de değil,
bütün dünyada genel bir eğilimdir
. Ülkeler
güçlendirmeye,
pekiştirmeye, bu yolla küresel iktidar alanında daha fazla
almaya yöneliyor.
ABD öyle, Rusya ve Çin öyle, Avrupa ülkeleri öyle
.
AB ülkelerine dikkat edin, 2. Dünya Savaşı sonrası tezlerinin tamamını terketmiş durumda.
Hiç biri demokrasi ve özgürlük üzerinde durmuyor
, hiç birisi bu yönde uluslararası
değer vermiyor. Çünkü dünya,
çok çetin bir hesaplaşmaya
doğru sürükleniyor, her ülke bu hesaplaşmaya
yapıyor,
tarih yapıcı ülke ve milletler tarihsel tez ve iddialarına sarılıyor
.
Türkiye de böyle. Türkiye,
kapatır kapatmaz
olağanüstü bir yükselişe, sıçrayışa
geçti. İşte tam bu dönemde
başladı.
İşte 2018’de, “içeriden müdahale”
örneği dışında bir seçenekleri kalmamış gibi görünüyor. Bu
ise,
“muhafazakar kimlikte” olmak zorundadır
. Başka hiçbir siyasi kimliğin bu
, yavaşlatma ihtimali yoktur.
ABD ve Batılı ülkeler,
1990’dan bu yana yeni terör örgütleri kurarken “Müslüman kimlikli” olmalarını tercih etti
. PKK gibi eski dönem örgütler dışında,
son otuz yılda Müslüman coğrafya için kurulan örgütlerin tamamı Müslüman kimlikli insanlardan oluşmaktadır
. “İslam’la savaş” doktrini için savaş aracı olarak en fazla Müslüman bireyler kullanılmıştır. Bu örgütler
iç savaşları hazırlamış, işgaller için ortam oluşturmuş
, Batılı orduların ve müdahalelerin önünü açmıştır. Çünkü bunun için
edilmişlerdir.
ve dış bağlantı: Didik didik edeceğiz
Artık terör örgütlerinden sonra ülkeleri
muhafazakar muhalefet dalgaları
ile, siyasi oluşumları ile durdurma dönemi başlatılmıştır. Şiddete bulaşmayan,
demokratik çerçevenin içinde kalan ama temel motivasyonu Batılı müdahaleye kapı aralayan yapılar
öne çıkacaktır. Türkiye ve bölgedeki bütün ülkelere dikkat edin, hepsinde bu yönde girişimler ayyuka çıkmıştır.
İşte biz bunları 2018’de test edeceğiz.
, “muhafazakar müdahale” ihtimallerini, gelişmelerini dikkatle izleyeceğiz.
Türkiye’yi durdurmak için “masum gerekçelerle” hareket edenlerin dış müdahale bağlantılarını didik didik edeceğiz
. Bu yüzden herkes bulunduğu yeri, pozisyonu dikkatle belirlesin.
Özellikle muhafazakar çevreler,
“Türkiye ekseni”nde sabit durma,
hiçbir
“operasyonun” iç politik malzemesi olmama
konusunda teyakkuzda olsun. Çünkü Türkiye
çok büyük bir hesaplaşma, mücadele
içindedir. Bu hesaplaşma
yüzlerce yıllık iddialarla
yürütülmektedir. Ve hesaplaşma bütün dünyadadır.
Hal böyle iken,
birilerinin emperyal heveslerinin, Türkiye’yi durdurma hesaplarının gölgesine sığınıp
hareket etmesi, bir
dış müdahale olarak algılanacaktır
. 2016’daki çokuluslu saldırının
kendini hissettirecek. Ama bu “içeriden müdahale”, bir “dış müdahale” olarak algılanacak ve
.
Tarihin doğru tarafında, Türkiye ekseninde durmaktan,
başka seçeneğimiz yok.
, tarihin yanlış sayfalarında yer alanlar,
birilerinin hesabı için Türkiye’ye rol biçmeye kalkanlar
binlerce yıllık siyasi tarihte olduğu gibi, unutulanlardan olacaktır.
Biz, tarih yapıcı eğilimin
yer almaya devam edeceğiz.
Özellikle
, yeni çokuluslu müdahale için birer operasyon malzemesi olmama konusunda olağanüstü bir dikkat göstermek zorundadırlar. Hiç kimse, yüzyıllık emperyal hesapları, muhafazakarlık kimliği altında pazarlamaya kalkışmasın…
“Erdoğan’ı ancak muhafazakar muhalefetle”
durdurabiliriz hesapları deşifre olmuştur…
#Muhalefet
#Politika
#Muahfazakar
#AK Parti
#MHP