‘Muhafazakar muhalefet’, ‘Muhafazakar müdahale’ ve ana omurgayı çatlatmak..

04:009/01/2018, Salı
G: 18/09/2019, Çarşamba
İbrahim Karagül

2016, Türkiye siyasi tarihininen ağır travmasının yaşandığı yıl oldu. Türkiye Cumhuriyeti,kuruluşundan sonraki en ağır dış müdahalesine, saldırısına maruz kaldı. Bu birçokuluslumüdahaleydi veSelçuklu’dan Cumhuriyet’ekadar devam eden, Türkiye’nin yeniyükseliş dönemini başlatantarihi kimlik,coğrafya bilinci,toplumsal dayanışma hattıbu çokuluslu müdahaleyi boşa çıkardı.Bir nevi yükseliş dönemi Türkiye’sininbağımsızlık mücadelesini zafere taşıdı. Yeni bir kuruluşun, Türkiye’ninyıldızlaşmasınıntemellerini

2
016
, Türkiye siyasi tarihinin
en ağır travma
sının yaşandığı yıl oldu. Türkiye Cumhuriyeti,
kuruluşundan sonraki en ağır dış müdahalesine
, saldırısına maruz kaldı. Bu bir
çokuluslu
müdahaleydi ve
Selçuklu’dan Cumhuriyet’e
kadar devam eden, Türkiye’nin yeni
yükseliş dönemi
ni başlatan
tarihi kimlik
,
coğrafya bilinci
,
toplumsal dayanışma hattı
bu çokuluslu müdahaleyi boşa çıkardı.

Bir nevi yükseliş dönemi Türkiye’sinin
bağımsızlık mücadelesini zafere taşıdı
. Yeni bir kuruluşun, Türkiye’nin
yıldızlaşmasının
temellerini attı ve bunu bütün dünyaya ilan etti.
Dar iç politik hezeyanlar
yerine
bölgesel ve küresel akıl
la hareket eden Türkiye dönemi
15 Temmuz zaferinden sonra
başlamış oldu.
Siyasi tarih
, Türkiye’nin büyük yükseliş dönemi için 15 Temmuz’u esas alacak, bundan sonra atılan her adım bu tarihle eşleştirilerek değerlendirilecektir.
PKK ve FETÖ ile
gizli bağ, 2018’de
müdahale sinyali
2018 ise, Türkiye için son mücadele yılı belki de iç politika açısından en büyük test yılı olacak
. Artık
terörle
, dış müdahaleyle, ekonomik darbelerle,
siyasi tasfiyelerle
,
askeri müdahalelerle
, çevresindeki ülkeleri istikrarsızlaştırıp parçalamayla sınırlanabilecek,
cezalandırılabilecek
, zayıflatılıp teslim alınacak bir Türkiye olmayacak. Belki bu tür müdahalelere de
teşebbüs
edilmeyecek. Böyle yollarla sonuç alınamayacağı düşünülecek.
FETÖ
ve
PKK
gibi terör örgütlerine
açık destek
devam edecek. Ama vahim olan,
bu yapıların “gizli desteği” ile
daha içeriden, daha derinden, ince ince işlenmiş bir hesap önümüze konacak
. Yeni siyasi yükseliş döneminin
ana omurgası çatlatılarak
bir müdahale yöntemi denenecek.
Muhafazakar
muhalefet dalgası
ve iki ana cephe
Bunun için
CHP
gibi,
HDP
gibi,
mezhep
ve
etnik kimlikler
gibi, klasik siyasi çevre ve kalıplar gibi kadrolar, yapılar yerine
“muhafazakar kimlikli”
bir muhalefet dalgası inşa edilmek istenecek
, içeriden,
bünyenin tam ortasından
bir çıkış planlanacak.
Artık Türkiye’de,
siyasi iktidarı biçi
mlendiren, yükseliş dönemi Türkiye’sinin temellerini atan toplumsal kimlik ve eğilim dışında
baskın bir siyasi eğilim
yok. Çevremizde olanlar, ülkelere yönelik müdahaleler,
coğrafyayı yeniden dizayn
etme hesapları, bu müdahalelere karşı güçlenen
bölgesel ve yerli direnç
,
iki ana siyasi tercih
i öne çıkardı.
Vatansever, milli ve yerli eksen ile, çokuluslu müdahaleden yana duruş
belirleyenler.
Tarihi tez ve iddiaların
dönemi başladı artık..
Yeni dönemde bütün
ideolojik kalıpların
etkisi zayıflayacak. Bu, sadece Türkiye’de değil,
bütün dünyada genel bir eğilimdir
. Ülkeler
merkez iktidar alanını
güçlendirmeye,
savunma hatlarını
pekiştirmeye, bu yolla küresel iktidar alanında daha fazla
pay
almaya yöneliyor.
ABD öyle, Rusya ve Çin öyle, Avrupa ülkeleri öyle
.
AB ülkelerine dikkat edin, 2. Dünya Savaşı sonrası tezlerinin tamamını terketmiş durumda.
Hiç biri demokrasi ve özgürlük üzerinde durmuyor
, hiç birisi bu yönde uluslararası
sözleşmelere
değer vermiyor. Çünkü dünya,
çok çetin bir hesaplaşmaya
doğru sürükleniyor, her ülke bu hesaplaşmaya
hazırlık
yapıyor,
tarih yapıcı ülke ve milletler tarihsel tez ve iddialarına sarılıyor
.
“İçeriden operasyon”
Türkiye de böyle. Türkiye,
20. yüzyıl defterini
kapatır kapatmaz
olağanüstü bir yükselişe, sıçrayışa
geçti. İşte tam bu dönemde
ağır saldırılar
başladı.
İşte 2018’de, “içeriden müdahale”
örneği dışında bir seçenekleri kalmamış gibi görünüyor. Bu
“içeriden müdahale”
ise,
“muhafazakar kimlikte” olmak zorundadır
. Başka hiçbir siyasi kimliğin bu
yürüyüşü durdurma
, yavaşlatma ihtimali yoktur.
ABD ve Batılı ülkeler,
1990’dan bu yana yeni terör örgütleri kurarken “Müslüman kimlikli” olmalarını tercih etti
. PKK gibi eski dönem örgütler dışında,
son otuz yılda Müslüman coğrafya için kurulan örgütlerin tamamı Müslüman kimlikli insanlardan oluşmaktadır
. “İslam’la savaş” doktrini için savaş aracı olarak en fazla Müslüman bireyler kullanılmıştır. Bu örgütler
iç savaşları hazırlamış, işgaller için ortam oluşturmuş
, Batılı orduların ve müdahalelerin önünü açmıştır. Çünkü bunun için
dizayn
edilmişlerdir.
‘Masum’ gerekçeler
ve dış bağlantı: Didik didik edeceğiz
Artık terör örgütlerinden sonra ülkeleri
muhafazakar muhalefet dalgaları
ile, siyasi oluşumları ile durdurma dönemi başlatılmıştır. Şiddete bulaşmayan,
demokratik çerçevenin içinde kalan ama temel motivasyonu Batılı müdahaleye kapı aralayan yapılar
öne çıkacaktır. Türkiye ve bölgedeki bütün ülkelere dikkat edin, hepsinde bu yönde girişimler ayyuka çıkmıştır.

İşte biz bunları 2018’de test edeceğiz.

“İçeriden operasyon”
, “muhafazakar müdahale” ihtimallerini, gelişmelerini dikkatle izleyeceğiz.
Türkiye’yi durdurmak için “masum gerekçelerle” hareket edenlerin dış müdahale bağlantılarını didik didik edeceğiz
. Bu yüzden herkes bulunduğu yeri, pozisyonu dikkatle belirlesin.
Dış müdahale
görülecek
ve mahkum edilecek..
Özellikle muhafazakar çevreler,
“Türkiye ekseni”nde sabit durma,
hiçbir
“operasyonun” iç politik malzemesi olmama
konusunda teyakkuzda olsun. Çünkü Türkiye
çok büyük bir hesaplaşma, mücadele
içindedir. Bu hesaplaşma
yüzlerce yıllık iddialarla
yürütülmektedir. Ve hesaplaşma bütün dünyadadır.
Hal böyle iken,
birilerinin emperyal heveslerinin, Türkiye’yi durdurma hesaplarının gölgesine sığınıp
hareket etmesi, bir
dış müdahale olarak algılanacaktır
. 2016’daki çokuluslu saldırının
siyasi ayağı 2018’de
kendini hissettirecek. Ama bu “içeriden müdahale”, bir “dış müdahale” olarak algılanacak ve
mahkum
edilecek
.
“Erdoğan’ı
muhafazakar muhalefetle
durdurmak”
Tarihin doğru tarafında, Türkiye ekseninde durmaktan,
bu eksene güç vermekten
başka seçeneğimiz yok.
Bu yol yürünecek
, tarihin yanlış sayfalarında yer alanlar,
birilerinin hesabı için Türkiye’ye rol biçmeye kalkanlar
binlerce yıllık siyasi tarihte olduğu gibi, unutulanlardan olacaktır.
Biz, tarih yapıcı eğilimin
ön cephesinde
yer almaya devam edeceğiz.
Özellikle
muhafazakar çevreler
, yeni çokuluslu müdahale için birer operasyon malzemesi olmama konusunda olağanüstü bir dikkat göstermek zorundadırlar. Hiç kimse, yüzyıllık emperyal hesapları, muhafazakarlık kimliği altında pazarlamaya kalkışmasın…
“Erdoğan’ı ancak muhafazakar muhalefetle”
durdurabiliriz hesapları deşifre olmuştur…
#Muhalefet
#Politika
#Muahfazakar
#AK Parti
#MHP