* Lazkiye’den Kamışlı’ya her yer hedef olabilir! * “Operasyon” dönemi bitti, “savaş” dönemine geçildi. Ağır bir bedel ödetilecek! * Saldırının arkasında ne var? Libya mı, Doğu Akdeniz mi? * Türkiye İdlib’deki oyunu gördü. Nasıl bozacağını biliyor, bekleyin!

04:0012/02/2020, Çarşamba
G: 12/02/2020, Çarşamba
İbrahim Karagül

10 Şubat,İdlib’dekiTaftanaz’daki askeri üssümüze bir saldırı oldu. DoğrudanŞam rejimitarafından yapılan bu saldırı, top atışları, bir rivayete göre dehava saldırısıile gerçekleşti.5 askerimiz şehitoldu. Yine3 Şubat’ta İdlib kentinde rejim unsurlarınca yapılan yoğun topçu atışı sonucu7 askerimiz ile bir sivil şehitolmuştu.İki saldırı da,Suriye savaşının başladığı günden bu yana ilk kez karşılaştığımız saldırı türüoldu. Bugüne kadar Şam rejimi ile Türkiye destekliSuriye Milli Ordusuarasında devam

1
0 Şubat
,
İdlib
’deki
Taftanaz
’daki askeri üssümüze bir saldırı oldu. Doğrudan
Şam rejimi
tarafından yapılan bu saldırı, top atışları, bir rivayete göre de
hava saldırısı
ile gerçekleşti.
5 askerimiz şehit
oldu. Yine
3 Şubat
’ta İdlib kentinde rejim unsurlarınca yapılan yoğun topçu atışı sonucu
7 askerimiz ile bir sivil şehit
olmuştu.
İki saldırı da,
Suriye savaşının başladığı günden bu yana ilk kez karşılaştığımız saldırı türü
oldu. Bugüne kadar Şam rejimi ile Türkiye destekli
Suriye Milli Ordusu
arasında devam eden çatışmalarda
rejim askeri ile Türk askeri hiç bir zaman doğrudan birbirine saldırmamıştı.
TÜRKİYE BUGÜNE KADAR ‘SAVAŞ’ YAPMIYOR, SADECE ‘OPERASYON’ YAPIYORDU.
Yine Türkiye, kendi
milli güvenli
ği çerçevesinde,
ABD, İsrail, bazı Avrupa ülkeleri ile bazı Arap rejimleri tarafından desteklenen PKK ve DEAŞ
’a karşı “operasyon”lar yaptı.
Türkiye’nin operasyon yaptığı bölgelerin hiç birinde Şam rejimine bağlı güçler yoktu
, o bölgeler zaten
işgal altındaydı
.
PKK, DEAŞ, ABD işgalleri ile Suriye parçalanmış
, ülkenin büyük bölümü koparılmıştı. Türkiye
sınır boyunca kurulmak istenen terör koridoruna
müdahil oldu, savaşı ve tehlikeyi sınırlarından
uzağa
itti. Bu arada Suriye’nin bölünmesine yönelik çokuluslu
haritaya
da müdahale etmiş oldu. Türkiye bugüne kadar savaş yapmadı, sadece
“operasyon
” yaptı.
İRAN HER YERDE TÜRKİYE İLE SAVAŞTI. PEKİ MOSKOVA İÇİN NELER DEĞİŞTİ? HER ŞEY BİR OYALAMA TAKTİĞİ MİYDİ?
İdlib meselesi,
Türkiye ve Rusya arasında, İran’ın da katıldığı bir anlaşma
ile şekillendi. Şam rejiminin bu iki ülkenin dışında karar alma yeteneği zaten yoktu. Bir
ateşkes, çatışmasızlık bölgesi
ilan edildi. Türkiye anlaşma çerçevesinde bölgeye
gözlem noktaları
kurdu.
İşte
Rusya, İran ve Şam rejimi şimdi burada Türkiye’yi vuruyor
. Hem de
altına imza attıkları anlaşma
çerçevesinde orada bulunan askerimizi vuruyor. Rusya ve İran’ın
desteği ya da zımni onayı
olmadan Şam yönetiminin bu saldırıları yapma ihtimali asla olamaz.

Öyleyse ne oluyor?

İran’ı devre dışı bırakıyorum. İran Suriye’de tamamen Türkiye aleyhine hareket etti, el altından Türkiye ile savaştı
. Ama
Rusya için ne değişti? Moskova, tıpkı ABD’nin yaptığı gibi, PKK’ya zaman kazandırma planı gibi, Şam yönetimine zaman kazandırmak için mi Türkiye ile anlaştı?
Şimdi zamanın geldiğini ve Türkiye’nin çekilmesini mi istiyor? Bu, Türkiye’yi
aptal yerine koymak
olmuyor mu?
SURİYE TÜRKİYE’NİN BİR “İÇ MESELE”SİDİR.ÜLKE İSRAİL VE İRAN İÇİN Mİ HAZIRLANIYOR?
Suriye savaşı Suriye’nin savaşı değil, biliyoruz.
Çokuluslu, çok cepheli bir savaş ve şartlar çok kızlı değişiyor
.
Değişmeyen tek bir şey var: Türkiye’nin hissettiği tehdit ve milyonlarca mültecinin ne olacağı…
Türkiye’nin bütün güney sınırları tehdit altında, dahası açık saldırı altında. Milyonlarca mülteci Suriye’den sürüldü ve bunları Türkiye koruyor. Dolayısıyla
Suriye Türkiye’nin bir “iç mesele”sidi
r.
İran ve Şam rejiminin mezhepçi tutumu
ile milyonlarca Suriyeli ülkeden sürüldü. Şimdi
İdlib’e sığınan Sünniler
de sürülmek ya da katliamla baş başa bırakılmak isteniyor.
Bu hem İsrail için ülkeyi işgale hazırlıyor hem İran’ın katı mezhepçi devlet projesine uyuyor
.
FİLİSTİNLİLER GİBİ EBEDİ SÜRGÜN, İNSANSIZLAŞTIRMA.. TÜRKİYE SUSACAK ÖYLE Mİ?
Peki ne olacak bu insanlar?
Filistinliler gibi ebediyyen sürgün
mü yaşayacak?
Rusya ve ABD bu insanların “vatan” ihtiyacına ne cevap veriyor?
Moskova’nın buna bir çözümü var mı?
Hem Türkiye’nin güney sınırları vurulacak, hem milyonlarca Sünni Suriyeli sürgün edilecek
, ülkenin kuzeyinde
demografik arındırma
yapılacak,
insansızlaştırma
projeleri uygulanacak
hem de bizzat Şam rejimi tarafından doğrudan askerlerimize saldırı yapılacak
.

Ve biz susacağız, sineye çekeceğiz öyle mi?

SALDIRININ ARKASINDA NE VAR? LİBYA MI, DOĞU AKDENİZ Mİ? 1967 ARAP-İSRAİL SAVAŞINDAKİ İSRAİL TAKTİKLERİNE BENZİYOR!
Kimse bize
Suriye’nin toprak bütünlüğünden
söz etmesin. Bunu bozan
ABD, PKK, Rusya ve İran’dır
.
Suriye’yi işgal eden onlardır
. Bu kadar işgaller varken doğrudan
Türkiye’ye saldırmanın altında başka ne hesaplar yatıyor?
Ve
bu hesapların Suriye ile sınırlı olduğunu sanmıyorum.
En kestirmeden,
Türkiye’yi İdlib’le meşgul edip Libya’da hareket edemez hale getirmek.
Türkiye’yi
İdlib’le ve Şam rejimi ile uğraştırıp Doğu Akdeniz ve Akdeniz’de oyun çevirip paylaşımlar yapmak
.
1967 Arap-İran Savaşı’
nda,
Irak ordularının Birleşik Arap ordusuna katılımını engellemek için Irak’ın kuzeyinde Kürt isyanı çıkarılmıştı
. Bunu İsrail yapmış,
Şah dönemi İran
üzerinden Irak’ın kuzeyine
ağır
sevkiyat
yapılmıştı.
Bu isyanlarla uğraşmak zorunda kalan
Irak ordusu, Birleşik Arap ordusuna katıla
madı. İsrail bir ülkeyi, bu kadar basit bir yöntemle cepheden uzaklaştırdı. Benzer bir oyun mu oynanıyor?
ÇOK TEHLİKELİ BİR OYUN OYNUYORLAR VE BİZ BUNUN CEVABINI VERECEĞİZ.
İsrail, Fransa, Rusya, BAE, Mısır, S. Arabistan ve Yunanistan, Türkiye’yi Libya’dan uzak tutmak için İdlib kartını kullanıyor
. Ve bunu açıkça,
Türk askerine saldırarak
yapıyor.
Çok tehlikeli bir oyun kurgulanıyor.
Yine aynı ülkeler, Türkiye’yi
Akdeniz’de boğmak
için İdlib’le, Suriye’nin kuzeyi ile meşgul etmek istiyor.
Yani
Türkiye karşıtı cephe, İran sınırından Akdeniz’e ve Libya’ya kadar uzanmış durumda
. Ve bütün bunlar aslında
tek bir cephe
. Türkiye bu oyunu gördü. Rusya’nın bu halde Türkiye’ye karşı bir
samimiyet borcu
vardır.
Türkiye’nin, İdlib dahil, Suriye’nin kuzeyindeki
terör haritası dahil, yaygın bir operasyon imkanı da gücü de vardır
. Ve bunu er ya da geç yapacaktır. Şam yönetiminin Türkiye karşısında durması mümkün değildir.
ŞAM DÜKALIĞI’NI, LAZKİYE AZINLIK HÜKÜMETİNİ DEĞİL, SURİYE’Yİ SAVUNUYORUZ.
Suriye diye bir şey kalmadı
. Parçalanan, paylaşılan bir ülke var. Biz bu kaosun içinde ülkemizin güneyini fırtınalara karşı koruma derdindeyiz. Bu durumda
en meşru savunma hakkına sahip ülke Türkiye
.
Yüzlerce kilometrelik sınır terör örgütlerine
devredildi ve tek yaptıkları bu ülkeye saldırmak.
Suriye’nin toprak bütünlüğünü elbette savunuyoruz.
Ama Suriye halkını da savunuyoruz. Nüfusunun üçe ikisine savaş açan bir rejimi,
Şam Dükalığı
’nı değil,
Lazkiye azınlık hükümetini değil, Suriye’yi ve Suriye halkını savunuyoruz
.

Türkiye’nin milli çıkarları ile Suriye’nin bütünlüğü örtüşüyor. Ülkeye müdahil olan hiçbir gücün böyle bir derdi yok.

LAZKİYE VE HALEP’DEN, KAMIŞLI’YA.. ARTIK OPERASYON DÖNEMİ KAPANDI.
Türkiye asla geri adım atmaz. Masaya önem verse de, yeri geldiğinde çok ağır, hesap bozucu müdahaleler yapacaktır.
Lazkiye ve Halep’ten, Kamışlı’ya kadar her yer hedeftir.
Artık operasyon dönemi kapandı. Savaş dönemi başladı.
Türkiye’yi “operasyon”la sınayanlar çok ciddi hesap hatası yaptı.
#Suriye
#İdlib
#Türkiye
#Lazkiye
#Şam
#Akdeniz