* “Hadi bir Rus uçağı daha düşürüp ABD’ye sığınalım!” Bunu FETÖ denemişti, peki, şimdi kim istiyor? * “Rejimi her yerde vuracağız”: Türkiye’nin kendini savunması masada değil “cephe”dedir.. * Aşağıdaki ortaklıklara iyi bakın: ABD-Rusya, İran-Suud el ele… Peki, siz nereden bakıyorsunuz? * Türkiye’nin adresi sadece kendisidir, “Türkiye Ekseni”dir. Bunu kabul edin artık!

04:0017/02/2020, Pazartesi
G: 17/02/2020, Pazartesi
İbrahim Karagül

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerİdlibüzerinden gerginleşti.ABD, İngiliz ve İsrail nüfuz alanlarıhemen harekete geçti. Neredeyse“Hadi bir Rus uçağı daha düşürelim ve Rusya ile savaşa girelim”noktasına geldiler. Hatırlarsanız15 Temmuz’dan önce FETÖ üzerinden ABD ve İsrail bunu denedi.İki ülkeyisavaşın eşiğinegetirdiler. Sonradan asılamacın Suriye değil Türkiye-Rusya savaşı çıkarmak olduğu, bu savaş çıkar çıkmaz Türkiye için birBatılı işgalin harekete geçirileceği, birFETÖ devletikurulacağı,

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler
İdlib
üzerinden gerginleşti.
ABD, İngiliz ve İsrail nüfuz alanları
hemen harekete geçti. Neredeyse
“Hadi bir Rus uçağı daha düşürelim ve Rusya ile savaşa girelim”
noktasına geldiler. Hatırlarsanız
15 Temmuz
’dan önce FETÖ üzerinden ABD ve İsrail bunu denedi.
İki ülkeyi
savaşın eşiğine
getirdiler. Sonradan asıl
amacın Suriye değil Türkiye-Rusya savaşı çıkarmak olduğu
, bu savaş çıkar çıkmaz Türkiye için bir
Batılı işgalin harekete geçirileceği
, bir
FETÖ devleti
kurulacağı, bu yönde anlaşmalar olduğu ortaya çıktı.
ABD VE İNGİLTERE KİME GAZ VERİYOR!
ABD ve İngiltere
, aynı şekilde, bugünlerde
Türkiye-Rusya krizi için ardı ardına açıklamalarla bu koroya destek veriyor
. O proje hâlâ masada olmalı ki, şimdi FETÖ yerine başka çevreler, özellikle de
muhafazakâr görünümlü çevreler üzerinden yeniden servis
ediliyor.
Her şeyi yerli yerine oturtmak, doğru
tespit
etmek, ona göre
pozisyon
almak önemli.
Birilerinin ajandasına teslim olmak
bize her zaman çok ağır berdeller ödetti.
Suriye savaşı da birileri tarafından böyle çıkarılıp Türkiye’nin kucağına bırakıldı
. O dönem savaş için kamuoyu oluşturanlar daha sonra Türkiye’nin başı sıkışında sessizliklere gömüldüler.

Şu an için durum şu:

İdlib meselesi Suriye’de
rejimin dışladığı milyonlarca Sünni Arap
için son sığınak meselesidir.
Türkiye ve Rusya arasında yapılan, İran ve Şam rejiminin de onayladığı bir “çatışmasızlık bölgesi”
ilân edilmiş,
milyonlarca insan korumaya
alınmıştır.
RUSYA VE İRAN, PKK VE ABD’YE NEDEN TEK KELİME EDEMİYOR? İRAN, İSRAİL’E NEDEN SUSUYOR?
Rusya ve İran, rejimin gücünün arttığını düşünmüş olmalılar ki şimdi
Türkiye’nin o bölgeden çekilmesini
istiyor. Bunu da,
“Suriye’nin bütünlüğü”
söylemi üzerinden yapıyor. Bunu yaparken
ülkenin üçte birini kontrol altında tutan ABD ve PKK’ya tek kelime etmiyor
.
Rusya da, İran da, rejim de ABD-PKK işgaline ses çıkarmıyor
. Yine bu ülkeler, özellikle İran,
İsrail’in Şam’a yönelik saldırılarına
ses bile çıkaramıyor.
HANGİ SURİYE? BİR MEZHEBİ AZINLIĞIN ÜLKESİ Mİ? MİLYONLARCA SÜNNİ ARAP’IN ÜLKESİ NEREDE?
Peki,
hangi Suriye’nin bütünlüğü? Kim Suriyeli?
Şam rejiminin onayladığı bir
mezhebi azınlık
mı?
Sürgün edilen milyonlarca insan, İdlib’e sığınan milyonlarca insan, Türkiye’de korunan milyonlarca insan ne olacak?
Onların Suriye’si nerede? Şam rejimi bir azınlık hükümetidir
ve ülkenin büyük çoğunluğu bunu tanımıyor. Rusya ve İran hangi Suriye’nin bütünlüğünden söz ediyor?
İdlib’e yönelik son saldırılarda,
Türk askerine saldırılarda, Rusya kadar İran da suçludur.
Hatta saldırıyı yapanların önemli bir kısmının İran’dan,
İran’ın Suriye’deki uzantılarından talimat aldığı
bir gerçektir. Bu iki ülkenin, Astana ve Soçi anlaşmalarını sadece
rejime zaman kazandırma ve Türkiye’yi oyalama
amaçlı kabul ettikleri artık bir gerçektir.
ABD de ülkenin kuzeyindeki PKK yapılanmasına zaman kazandırmak için Türkiye’ye çok söz verdi
, çok anlaşmalar yaptı ama hiçbirine uymadı. Şimdi
aynı taktiği Rusya kullanıyor
. Bu, Türkiye ile alay etmektir.
REJİMİ HER YERDE VURACAĞIZ: TÜRKİYE’NİN KENDİNİ SAVUNMA HAKKI ‘PAZARLIK MESELESİ’ DEĞİL.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; “Yeni bir saldırı olursa rejimi her yerde vuracağız”
cümlesi Suriye savaşının yeniden
“tanımlandığını”
gösteriyor.
Elbette Rusya ile siyasi süreç esas, elbette ABD ile temaslar merkezi rolde ama Suriye savaşı artık Türkiye’nin savaşıdır
.
Açıkça söyleyelim:
Suriye savaşı Türkiye için çıkarıldı
. Türkiye’ye yönelik
“küçültme”
planlarının bir parçası olarak çıkarıldı. İran sınırından Akdeniz’e uzatılan ve ABD’nin
binlerce TIR dolusu mühimmat
la beslediği
“terör koridoru” “Türkiye karşıtı cephe” inşa etmek için planlandı
ve uygulandı.
Fırat Kalkanı Harekâtı, Afrin Operasyonu, Barış Pınarı Harekâtı tamamen Türkiye’yi savunmak, Anadolu’yu korumak için yapıldı
. İdlib ve sonrasından da Türkiye’nin tavrı kendini savunmaktır.
Türkiye’nin kendini savunma hakkı asla ve asla pazarlık konusu değildir, olmayacaktır
.
SURİYE’DEN, D. AKDENİZ’DEN, EGE’DEN VE KARADENİZ’DEN ÇEVRELEME.. KÜÇÜLMEYECEĞİZ!
ABD de Rusya da, Türkiye’nin
siyasi çözüm
arayışlarını bir
zaaf
olarak görmemeli. Türkiye’nin,
ABD-Rusya veya bir başka güç ya da güçler arasında gidip gelerek politika üretmesi
ve yürütmesi, var olması dönemi çoktan kapandı.
Dünyanın bütün güç haritaları değişti.
Türkiye’nin bütün güç arayış kodları, coğrafya ve dünya algısı değişti.
Yeni bir durumla karşı karşıyayız.
Ya büyüyerek, güçlenerek var olacağız ya küçülerek
ayakta kalacağız.
Bu ülke, tarihinin hiçbir döneminde
“küçülerek varolma”
yı tercih etmedi. Bugün
Suriye’den, Doğu Akdeniz’den, Ege’den, Karadeniz’den çevreleme planlarının tamamı Türkiye’yi küçültme üzerine biçimlenmiştir
.
PKK üzerinden, FETÖ üzerinden, içeride kurulan siyasi cephe üzerinden
yürütülen ve yürütülmekte olan bütün programlar bu amaçlıdır.
ABD, RUSYA, İRAN VE SUUDİ ARABİSTAN GÖZÜYLE GÖRENLER..
İşte Türkiye, bu “küçültme” planlarına karşı
sınırın sıfır noktasından çok daha ötelerde savunma hatları
kuruyor. Mücadele, hesaplaşma budur.
Bulundukları
küçük alanlardan, dar cephelerden, mezhep-cemaat perspektifinden, ABD ve Rusya açısından, İran ve Suud açısından bakanlar
için işler çok kolay.
Bulundukları mevziden atıp tutarlar
. Onların, bu çevrelerin dar ufukları Türkiye’ye bu sıkıntıları yaşatıyor biraz da. Zor olan bizim işimiz.
İŞTE O KAFA KARIŞTIRAN ORTAKLIKLAR. TÜRKİYE’YE KARŞI HEPSİ TEK CEPHE. ABD-RUSYA, İRAN-SUUD EL ELE…

Şöyle bir harita sunayım. Kim nerede duruyor bir de buradan bakalım.

Türkiye;

İran ile Halep’te, İran ile Suriye’nin her yerinde…
Rusya ile İdlib’de, Rusya ile Suriye’nin bütün kuzey bölgelerinde, Rusya ile Libya’da..
Suudi Arabistan ve BAE ile Suriye’nin her yerinde, S. Arabistan, Mısır ve BAE ile Libya’da,
ABD ile PKK ve FETÖ üzerinden, İsrail ile Libya’da, İsrail ile PKK ve FETÖ üzerinden coğrafyanın hemen tamamında…
Şimdi ABD, Fransa, Rusya, BAE, S. Arabistan, Mısır, İran, İsrail ile Libya’da..
Şimdi İran, BAE, Mısır, Suudi Arabistan, Esed yönetimi, Rusya ile İdlib’de…
Ve bu ülkelerin tamamının Türkiye içindeki nüfuz alanları ile..

Çok büyük bir mücadele yürütüyor.

BU KAVGALARIN HİÇBİRİNİ BİZ BAŞLATMADIK. TARİH DEĞİŞTİREN ÜLKEYİ DURDURMA PLANI BUNLAR..
Bu hesaplaşmanın
hiçbirini Türkiye başlatmadı
. Bu kavgaların hiçbirini Türkiye istemedi. Bunların tamamı
“Türkiye’yi durdurma”
ya dair büyük planın parçasıdır. Çünkü Türkiye’nin
tarih değiştireceğini, coğrafya değiştireceğini
gördüler.
Akdeniz’de bu ülkelerin hepsi birbiriyle farkı farklı anlaşmalar yaptı. Hepsi değişik projelerde ortaklıklar kurdu. Hepsinin, bütün o ortaklık anlaşmalarının tek özelliği,
değişmez kuralları vardı; Türkiye’yi dışarıda tutmak.
Peki
,
siz hangi haritaya
, hangi güç mücadelesine, hangi yeni dünyaya bakıyorsunuz?
Peki
, aralarında bu kadar kavga olan ülkeler, birçok coğrafyada birbirini
boğazlayan
ülkeler, mesele Türkiye olunca nasıl bir araya geliyor?
Peki
, ABD ile Rusya Suriye’de tam tersi hareket ederken Türkiye politikaları nasıl örtüşüyor?
Peki
,
İran ile S. Arabistan ve BAE, bütün coğrafyada savaşırken Türkiye olunca nasıl tek cephe olabiliyor
, dayanışmaya girebiliyor?
BU ÜLKENİN ADRESİ KENDİSİDİR, “TÜRKİYE EKSENİ”DİR. BUNU KABUL EDİN ARTIK!
“Rusya ile aramız bozuldu hemen ABD-İsrail eksenine koşalım”
diyen uyanıkların hesabı başka. Onlardan önce bunu FETÖ yapıyordu. Şimdi onun bıraktığı boşlukta
kripto Fetöcüler
, derin
ABD lobisi
harekete geçmiş.
Türkiye hiçbir ülkenin aparatı değil, cephesi değil, ileri karakolu değil
, birbiriyle hesaplaşma aracı değil. Kimi ABD gözüyle bakar, kimi Rusya gözüyle bakar, kimi İran adına söz söyler, kimi S. Arabistan ve BAE adına söz söyler.
Bu ülkeye en büyük kötülüğü bu tür bakışlar yaptı
.
Oysa
Türkiye’nin adresi kendisidir, “Türkiye Ekseni”dir
. Artık bu böyledir. Ancak buradan bakarsanız anlarsınız. Yoksa birilerinin planlarının aparatı olma dışında hiçbir şansınız olmayacak.
#FETÖ
#Rusya
#İran
#Suudi Arabistan
#Türkiye