* Fırat’ın doğusuna müdahale Bir “Türkiye savunması”dır * Tehdit çok büyük ve çok yakın. 'Harita’nın Türkiye ayağı da var. * CHP, İyi Parti, Saadet ve AK Parti’den ayrılanlar, neden sesiniz çıkmıyor!

04:0019/09/2019, Perşembe
G: 19/09/2019, Perşembe
İbrahim Karagül

Türkiye“meşru müdafaa”hakkını mutlaka kullanmalı.“Bedeli ne olursa olsun”,Fırat’ın Doğusuna, Suriye’nin kuzeyindençevrelemeye,“Türkiye cephesi”inşa etmeye dönük hazırlıklara bilinen bütün anlam ve yöntemleriyle müdahale etmeli.Hiçbir bedel, daha sonra buradan göreceğimiz zararın yanına bile yaklaşamaz!Çünkü bu işterör meselesi değil. Suriye meselesi olmaktan ise çoktan çıktı. DoğrudanTürkiye meselesihaline geldi.BU ‘HARİTA’ÇALIŞMASININTÜRKİYE AYAĞI DA VAR…Açık, çok yakın ve çok büyük bir tehdit,

Türkiye
“meşru müdafaa”
hakkını mutlaka kullanmalı.
“Bedeli ne olursa olsun”
,
Fırat’ın Doğusu
na, Suriye’nin kuzeyinden
çevrelemeye
,
“Türkiye cephesi”
inşa etmeye dönük hazırlıklara bilinen bütün anlam ve yöntemleriyle müdahale etmeli.

Hiçbir bedel, daha sonra buradan göreceğimiz zararın yanına bile yaklaşamaz!
Çünkü bu iş
terör meselesi değil
. Suriye meselesi olmaktan ise çoktan çıktı. Doğrudan
Türkiye meselesi
haline geldi.
BU ‘HARİTA’
ÇALIŞMASININ
TÜRKİYE AYAĞI DA VAR…
Açık, çok yakın ve çok büyük bir tehdit
, bize karşı, ülkemize karşı hazırlanıyor. Bu bir
milli güvenlik
meselesidir artık. Bir
harita
çalışması, bir
geleceğin Türkiye’sini biçimlendirme
planlamasıdır.
Bu
“harita çalışması”nın Türkiye ayağı da var
. Tam şu an, hiç geç kalmadan bu işin bu boyutu masaya yatırılmalı, güçlü bir kamuoyu ilgisi ile değerlendirilmeli.
Hiçbir siyasi hesap, iç politik pozisyon bundan daha önemli değil. Hiç kimsenin önceliği bundan daha öncelikli değil
.
“BİZİM ORADA NE İŞİMİZ VAR” DİYENLER…
Kimse kalkıp,
“Hayır öyle değil, bu PKK meselesi”
demesin. Ya da
“ABD burada İran için hazırlanıyor”
demesin. Ya da
“bizim orada ne işimiz var”
demesin.
Bunları diyenlere şunu söyleyelim:
Bir adım sonrası aynı koridor, aynı cephe Türkiye topraklarında inşa edilecek
. Bunun için ortam çalışması yürütülecek. Bunun için
krizler çıkarılıp
ülkemiz bir şeylere
mecbur
bırakılacak.
Artık bu gerçeği bilmeyen kalmadı.
Bilmiyormuş gibi yapanların
tamamı işin içindedir. Bir şekilde güç/menfaat hesap ortaklığı içindedir.
“BİZİM ORADA NE İŞİMİZ VAR” DİYENLER…AYNI ŞEY ABD, İNGİLTERE, FRANSA SINIRINDA YAPILSA NE YAPARLARDI?
Aynı durum
ABD için İsrail için, Rusya ya da Fransa için olsa ne yaparlardı?
ABD için Meksika sınırında
, İngiltere için
İrlanda’da
, Fransa veya İspanya için
Katalonya’da
dışarıdan bir güç gelip
bir ayrılıkçı örgütle işbirliği yapıp
cepheler inşa etse
, orduları donatacak askeri yığınak yapsa bu ülkelerin tavrı ne olurdu?
Boyun eğip beklerler miydi? İç tartışmalara gömülüp tehlikeyi unuturlar mıydı? “Bu
çok hassas
, acil harekete geçmemiz lazım” diyenlere
“savaş çığırtkanı”
derler miydi?
ABD ve İsrail’in, Suudi Arabistan-İran savaşı çıkarmaya
dönük senaryolarının yoğunlaştığı, son
Aramco
saldırısından sonra ellerin
tetiğe
dokunduğu bugünlerde, eğer sessiz kalırsak, bir şeyler yapmazsak, gelecek aylarda işlerin
çok daha zorlaşacağı
artık aşikardır.
İŞTE O ZAMAN BİZİ FELÇ EDECEKLER
Çünkü bölgeye olağanüstü ölçekte askeri yığınaklar yapılacak,
bir çok Avrupa ülkesi bölgeye akacak.
İşte o zaman bizi hareket edemez hale getirecekler, felç edecekler
. Şuan oynadıkları oylun budur.
ABD ve İsrail, S. Arabistan ve BAE’yi de yanına salarak Suriye’nin kuzeyinde bir tiyatro oynuyor
. Herkes bu tiyatronun frakında.
Herkes, sınırın sıfır noktasında yüzlerce kilometrelik bir cephe inşa edildiğini, bu cephenin PKK ile sınırlı olmadığını,
Suriye’nin üçte birini işgal
ettiğini ve
bir adım sonrasında Suriye’den sonra Türkiye’yi hedef alacağını
biliyor.
CHP, İYİ PARTİ, SAADET,
AK PARTİ’DEN AYRILANLAR
NEDEN SESİNİZ ÇIKMIYOR?
Bunu bütün dünya biliyor artık.
Bunu CHP de biliyor İyi Parti de biliyor, Saadet Partisi de biliyor.
Bunu AK Parti’den ayrılıp yeni siyasi hareketlere girişenler de biliyor. Ama nedense bu konuda ağızlarından tek söz çıkmıyor.
Çok ciddi bir iddiam var: Bugünkü siyasi ittifak, o müdahaleyi engellemek için yapıldı.
Suriye’deki projenin tamamlanması için dizayn edildi. Yakında çok daha somut örneklerini göreceğiz.
Oysa bu durum,
bütün siyasi hesapların üstünde
, milli bir mesele. Türkiye’nin geleceğini tehdit eden,
bütünlüğünü tehdit eden, göz göre göre bu ülkeyi parçalamaya ayarlı bir mesele
.
Herkes
oy hesabına HDP’nin gölgesine saklanmış “yüksek siyaset” yapıyor!
Bu bir
akıl tutulması
, siyasi körleşmedir.
“İKİ HAFTA” SÜRE. ÇÜNKÜ BIÇAK KEMİĞE DAYANDI..
Cumhurbaşkanı Erdoğan
, Ankara’daki üçlü zirvede,
Rusya ve İran liderleri Putin ve Ruhani’ye
durumu anlattı. ABD ile işbirliğine inancın olmadığı belli.
“İki hafta”lık bir süre
den söz etti. Olmazsa “kendimiz harekete geçeceğiz” dedi.
Çünkü Türkiye için
bıçak kemiğe dayandı
.
Bir adım sonrası yok
.
Mümbiç
sözlerinden bu yana,
ABD’nin bütün sözleri yalan
oldu. Hiç birini yerine getirmedi.
Getirmeyecekti.
Bugünkü
ortak devriye
konusunda da öyle olacak. Bu bir
oyalama, zaman kazanma
meselesi.
NE OYALAMA TAKTİKLERİ
DENEYECEKLER,
BEKLEYİN

Erdoğan “iki hafta” dedi ya, bakın ne teklifler daha gelecek
. Ne oyalama taktikleri göreceğiz.
Türkiye’yi sakinleştirmek, uyuşturmak
için ne vaatler daha gelecek. Tabi hiç biri tutulmayacak.
Bütün bölgede olanları birlikte değerlendirelim.
İran-Suud denklemindeki gelişmeleri birlikte okuyalım.
Suriye’nin kuzeyindeki her hareket bunların parçası.
Türkiye oyunu gördü, okudu
. Kendi savunmasını yapma dışında hiçbir seçeneği kalmadığını gördü.
BU BİR SAVAŞ DEĞİL, TÜRKİYE SAVUNMASI.
NASIL KARŞI ÇIKARSINIZ!
Bu bir savaş, bir müdahale değildir. Bu meşru bir savunmadır
.
Türkiye savunmasıdır
. Türkiye’nin kendini savunmasına karşı söz söyleyeceklerin
kimler adına hareket ettiğini
sorgulayacağız.
Bu ülkenin kendini savunmasından daha öncelikli bir durum yok.
Suriye’nin kuzeyinde başlayıp Akdeniz’den Ege’ye doğru yayılan
yeni çevreleme harekatından daha büyük bir tehdit yok.
#Türkiye
#CHP
#HDP
#Oy
#ABD
#Avrupa