O güç elinden zorla alındı! Batı, kendi kibrine yenildi. Jeopolitik deprem başladı. Biz kıtaların, iklimlerin rengi, kokusu, gücüyüz.

04:0023/09/2021, Perşembe
G: 23/09/2021, Perşembe
İbrahim Karagül

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, BM Genel Kurulu’ndan tekrarladığı“Dünya 5’ten büyüktür”sloganı, bugünün dünyasını her zamankindendaha güçlü tanımlıyor.Bu cümleyi;Covid -19salgınının yol açtığı“küresel olağanüstü hal”in bittiği amajeopolitik sonuçlarını göstermeye yeni başladığıbir zamanda hatırlatması, bütün dünyaya bir uyarıdır ve aynı zamanda birgelecek haberi, okumasıdır.Batı düzeninin iktidar alanları parçalanıyor. Müttefikler teyakkuzda.ÇünküBatılı düzenin bütün iktidar alanları parçalanıyor.Paylaşmak

Cumhurbaşkanı Erdoğan’
ın, BM Genel Kurulu’ndan tekrarladığı
“Dünya 5’ten büyüktür”
sloganı, bugünün dünyasını her zamankinden
daha güçlü tanımlıyor.
Bu cümleyi;
Covid -19
salgınının yol açtığı
“küresel olağanüstü hal”
in bittiği ama
jeopolitik sonuçlarını göstermeye yeni başladığı
bir zamanda hatırlatması, bütün dünyaya bir uyarıdır ve aynı zamanda bir
gelecek haberi, okumasıdır.

Batı düzeninin iktidar alanları parçalanıyor. Müttefikler teyakkuzda.

Çünkü
Batılı düzenin bütün iktidar alanları parçalanıyor.
Paylaşmak istemediği tek yanlı küresel iktidar
zorla elinden koparılıyor.
ABD ve Avrupa’nın
“rekabet edilemez”, “sınırsız” ortak tekeli
kırılıyor.
Yüzyıllara dayanan ve
bütün yeryüzünü tüketen sömürge geleneği
sarsılıyor.
Atlantik merkezli dünya çöküyor,
çok merkezli bir dünya biçimleniyor. Batı’nın elinde
“sadık sömürge ülkeleri”
dışında kimse kalmadı.
Müttefik olanlar bile, onların
her girişimine, her planına, her önerisine bir teyakkuzla
bakıyor. Her ülke, müttefik bile olsa, Batı’dan gelecek
açık ve gizli tehditlere
hazırlık yapıyor. Bu hazırlık;
dünyanın bir adım sonrasını hesaplamada yaşanan belirsizlikler
in oluşturduğu en büyük tehdide karşı belki de.

Batı 21. yüzyılı, küresel iktidar tekelini İslam’la savaştığı için kaybetti.

Kaynaklara, pazarlara, sermayeye, nüfusa, enerji koridorlarına, ticaret koridorlarına, tedarik yollarına, güvenliğe
, geleceğe hazırlık biçimlerine, her ülkenin yeni
siyasi ve jeopolitik tanımlarına, olağanüstü askeri hareketliliğe,
aklınıza ne gelirse hepsine dikkatle bakın.
Bütün bu alanların ABD-Avrupa tekelinden çıktığını,
ulusların yeni arayışlara girdiğini,
Batı dışı güven alanı inşa etmeye çalıştığını göreceksiniz.
Çünkü Batı’nın artık böyle bir gelecek sunamadığını,
21. yüzyıla dair bütün ortaklık planlarının aslında yeni bir sömürge planı olduğunu
, dünyanın bu gerçeği fark ettiğini göreceksiniz.
Çünkü
ABD ve Avrupa’nın 21. yüzyıl yalanları sadece otuz yıl sürebildi.
Bir kez daha söyleyelim;
Batı 21. yüzyılı ve küresel iktidar tekelini İslam’la savaştığı için
kaybetti.

Dünya Batı’nın kibrini, zaaflarını tahrik etti. Savunmaya sürükledi.

Batı dışı güçlerin, ABD ve Avrupa’nın İslam’la savaşını destekliyor görünmeleri
işte bu sonuç içindi. Batı
kibrine yenildi.
“Sınırsız güç” inancına yenildi. Onlar da
Batı’nın bu zaaflarını tahrik etti,
silaha dönüştürdü.
İslam medeniyeti ile savaşa tutuşup, dar anlamda kuklaları dışında,
bu dünyayı kendine düşman eden
Batı, önce Atlantik’e sığındı. Sonra bu çatışmanın yol açtığı boşlukta
devleşen güçlere
karşı
savunmaya
çekilmek zorunda kaldı.
Çünkü
onları güçle onları durdurma fırsatını çoktan kaybetti.
ABD’nin Orta Asya ve Orta Doğu’dan Pasifik’e yoğunlaşmasının,
İngiltere ile birlikte AUKUS
adı altında yeni bir
Pasifik Cephesi
kurmasının, bölge ülkelerine yanına çekmeye çalışmasının
tek sebebi
budur.

Biz kıtaların, iklimlerin rengi, kokusu, gücüyüz.

Peki
“Dünya 5’ten büyüktür”
sözünün Türkiye’den yükselmesi ne anlama geliyor? Türkiye hangi dünyayı temsil ediyor? Neden bu kadar
güçlü sözler söylüyor, güçlü itirazlar
yapıyor?

Türkiye ne yapmaya çalışıyor?

Dünyanın merak ettiği şey de bu. ABD ve Avrupa medyasında sorgulanan bu. İçeride anlatılamayan, küçük tartışmalara kurban edilen, bağnazlıklarla engellenmek istenen, vesayetçileri çıldırtan şey de bu.

Türkiye Cumhuriyeti imparatorluklar mirasçısıdır.
Yeryüzünün
ana ekseni
dir. Yüzyılların
tarih, coğrafya, devlet, jeopolitik, güç, kimlik ve medeniyet
birikimini taşır.
Kıtaların, iklimlerin rengini, kokusunu
barındırır. Bu bir siyasi genetiktir.

Türkiye Cumhuriyeti hem Selçuklu hem Osmanlı’dır. Gücümüzü tükettiler. İddialarımızı değil…

Her ne kadar
kırılmalar
yaşanmış gibi görünse de
Türkiye Cumhuriyeti hem Osmanlı, hem Selçuklu’dur.
Sadece Anadolu değil, coğrafyanın bütününü içerir. Bu bir siyasi kültürdür.
Devletler sürekliliğidir.
Dünya bu şekilde yeniden biçimlenirken böyle bir ülkey
i devre dışı bırakmak imkansızdır.
Eğer
Osmanlı parçalanmasaydı,
Dünya Savaşı’nda yenilmeseydi, sadece
yönetim/rejim
değişseydi, Türkiye Cumhuriyeti olarak yeniden formatlansaydı, Türkiye
20. yüzyılın başında da aynısını yapacak,
büyük iddialarla yeniden harekete geçecekti.
Gücümüzü tükettiler.
İddialarımızı değil.
Tek sorunumuz bu oldu.
Türkiye bu yüzden kaldığı yerden devam ediyor. Aslında dünya bir kez daha kurulurken
kaldığı yeri değiştirip merkeze yerleşiyor.
Hem de çok büyük
güç sıçraması
yla.

Batı şaşkın. İçeridekiler şaşkın. O gizli ajanda ne olacak şimdi?

Batı’yı şaşırtan
bu oldu. Onlar Türkiye’yi
denetim altında
tutarak, o iddiaları da
unutturduklarını, o siyasi genetiği de yok ettiklerini
sandılar. On yıllardır
içeride
kurdukları iktidar alanlarının Türkiye’yi
durdurmaya yeteceğini
sandılar.
Şimdi kendileri de durduramıyor, içeridekiler de... Bütün öfkeye rağmen. Ve Türkiye, küresel
güç kaymalarının oluşturduğu iklimi olağanüstü fırsatlara,
yükseliş ve güç inşa etmeye dönüştürdü.
Bu yüzden, şu an
içeride buna direnenler asla bir siyasi kimlik ve hesap
için değil, Türkiye’yi durdurmak için çalışıyor. Bu çerçevede bütün söylemler sadece kamuflajdır,
o gizli ajandayı örtmek
tir.
Bugün
“muhalefet”
adı altında geniş kitleler işte bu ajanda için savaşa sürülmektedir.
Vatansever kitleler
üzerine çok büyük bir
oyun
kurulmuştur.

CHP’nin vatanseveri, İP’nin milliyetçisi, Saadet’in dindarı, Atatürkçüler, liberaller…

Dünyanın
21. yüzyıl sürprizi Türkiye
olacaktır. Ve bu ülke, Atlantik kıyılarından Pasifik kıyılarına kadar yeryüzünün
orta kuşağını, ana eksenini
sarsacaktır.
“Dünya 5’ten büyüktür”
itirazı çok
köklü bir başkaldırı
dan, tarih ve coğrafya kimliğinden, gelecek düşüncesinden kaynaklanıyor. Bütün bu birikimlere,
donanımlara sahip tek ülke
biziz.
CHP’nin vatanseverlerinden
İP’nin
milliyetçilerine, Saadet’in dindarlarından cemaatlere, Atatürkçülerden liberallere,
içinde Türkiye sevgisi bulunan herkes, aslında bu
yükselişe destek vermeli
dir. Kendilerine kurulan
tuzağı
fark ettikleri anda da vereceklerdir.

‘Dünya 5’ten büyüktür’, doğru. Türkiye de dünyanın eksenidir.

Türkiye dünyaya güçlü sözler söyleyecek, çok daha köklü jeopolitik adımlar yapacak, 21. yüzyılın merkez ülkesi olacak.
Olağanüstü güç sıçraması yapmasının tek sebebi
de budur.
Çünkü önce güce ihtiyaç var. Bunu
20. yüzyılın başında acı bir şekilde
yaşadık. Bir daha yaşamayacağız.
Evet, “Dünya 5’ten büyüktür.”
Çok az kaldı, bu harita şekilleniyor.
Türkiye dünyanın eksenidir.
Az kaldı, bu harita da şekilleniyor.
#Recep Tayyip Erdoğan
#BM
#ABD
#Avrupa