Türkiyebütünkodlarını, hedeflerini2023’eve sonrasınaayarladı.Siyasi dil ve hedeflerdeğişti.Ölçekdeğişti, iddialar değişti,ilgialanları değişti,nüfuzalanları değişti.Türkiyealgısı,coğrafyavetarihalgısı,dünyaalgısı,güç algısıdeğişti.Güvenlikpolitikaları coğrafya ve küresel ölçekli yeniden formatlandı.Ekonomikrekabet ve mücadele bir seferberlik hâlini aldı.Toplumsal eğilimve bilinç bu yeni hedefe yönlendirildi.İç politikanınçok ötesinde, coğrafya ve dünya ölçekli birgüç yükselişiiçin ne gerekiyorsa
bütün
, hedeflerini
ve sonrasına
değişti.
değişti, iddialar değişti,
alanları değişti,
alanları değişti.
algısı,
ve
algısı,
algısı,
değişti.
politikaları coğrafya ve küresel ölçekli yeniden formatlandı.
rekabet ve mücadele bir seferberlik hâlini aldı.
ve bilinç bu yeni hedefe yönlendirildi.
çok ötesinde, coğrafya ve dünya ölçekli bir
için ne gerekiyorsa hazırlıklarına, mücadelesine girişildi.
Buna;
dünya yeniden kurulurken,
güç Batı’dan Doğu’ya akarken ve dünyaya dağılırken,
eskinin sömürgeci güçleri zemin kaybedip
yeni ülkeler yükselirken,
Atlantik’ten uzaklaşırken Türkiye’nin de bütün bunları okuyup
yeni bir “kuruluş”un temelleri
ni atması diyebiliriz.
TÜRKİYE DÜNYANIN MERKEZİNİ SARSIYOR.
İçerideki bütün
zihin karartmalarına, körleştirme operasyonlarına
rağmen
ABD’den, Avrupa’dan yükselen itirazlar,
açık açık yansıtılan endişeler,
nın çok iyi okunduğuna, nereye varacağına dair tahminlerin iyi yapıldığına işaret ediyor.
ABD ve Avrupa; Türkiye’nin bu çıkışının onların
coğrafyamıza dönük bütün hesaplarını sıfırlayacağını,
bütün kurulu düzenlerini sarsacağını, bir
uyanışının dünyanın merkez coğrafyasını hareketlendireceğini,
bunun da Batı’nın
Osmanlı’dan sonra oluşturduğu statükoyu yerle bir edeceğini,
Türkiye’nin ürettiği siyasi dilin bu anlamda
hâline geldiğini biliyor.
MACRON: “TÜRKİYE İÇİŞLERİMİZE KARIŞIYOR.” PARANOYA MI, KORKU MU YOKSA TAHRİK Mİ!
Özellikle Fransa’nın açık ettiği, Macron’un;
“Türkiye 2022 seçimlerine müdahale edecek, içişlerimize karışıyor”
gibi
lar, ABD’nin Yunanistan ve İsrail ile Doğu Akdeniz ve Ege’de inşa ettiği
.
Bütün Batı’nın
’a yönelik
projesi, bunu Türkiye içine
etmesi, ülkemizi
hem içeriden hem sınırlarından çevreleme ve durdurma
çabaları bundan.
“ERDOĞAN YENİ İMPARATORLUK KURUYOR” BİLE DİYECEKLER!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü
’nde yaptığı konuşmada; bu anlamda
vardı.
Geçmişin ve gelecek hesaplarının, tarihin ve sembollerin, uyanışın ve mücadelenin, kimlik ve iddianın, yüzyılların devlet aklı
nın ve Türkiye’yi
dünyanın merkezine yerleştirme
amacının ve en önemlisi de 2023’ün
sinin ilânı vardı.
Dünyanın en büyük tartışma konusu Türkiye ve Erdoğan. Eminim
her cümle, Batı başkentlerinde çok düşünülecek.
Selçuklu’dan, Osmanlı’dan, Cumhuriyet’ten sonra nasıl büyük bir adım atıldığı çok sorgulanacak. Belki de, kendi cümleleri ile,
“Erdoğan yeni bir imparatorluk kuruyor”
bile diyecekler…
“YİNE AYNI OYUNU OYNUYORLAR. BU DEFA BAŞARAMAYACAKLAR.”
Cumhurbaşkanı;
yüz yıl önce, Osmanlı’yı tasfiye edip coğrafyayı yağmalayanlara
, milletimizi Anadolu’dan sürüp tarih dışına itmeye çalışanlara, geride kalan ne varsa vesayet altında tutanlara
“Ülkemizi ve milletimizi,
sürekli kendi iç sıkıntılarıyla meşgul ederek,
son iki asırdır bu tür
köklü değişimlerin dışında tutanlar, yine aynı oyunun peşindeler.
Ama bu defa
. Çünkü bu defa farklı bir Türkiye var.”
“Bu defa sadece elindekilere sahip çıkmakla yetinmeyen,
yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yeri alma
kararlığını gösteren bir Türkiye var.”
“Bu defa üzerinde
asırlardır sahnelenen senaryoları yırtıp atan,
bilhassa da son
8 yıldır önüne kurulan tuzakları birer birer yıkıp
geçen, hedeflerinden asla kopmayan bir Türkiye var.”
MEDENİYETİN BİZE EMRETTİĞİ ŞEY NE?
“Türkiye’yi yeni küresel siyasi ve ekonomik düzenin
yapmakta kararlıyız.
21’inci yüzyılı ve ötesini kuşatacak
büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ediyoruz.”
“Türkiye’nin bugün bulunduğu yer,
şanlı tarihinin şerefli mirasıyla, geleceği için belirlediği hedefleri arasındaki ince çizgi
nin tam ortasıdır.
görmek, bu rüyaların ardından gitmek bize
”
“Bu defa, vatanının tek bir karışına dahi göz dikenlere
dünyayı dar edeceğini tek vatan diyerek ortaya koyan bir Türkiye
var.”
BU CÜMLELERİN PARTİSİ OLMAZ. BU, EN ÜST SİYASİ ÖNCELİKTİR..
Bu cümlelerin partisi olmaz
. İç siyaseti olmaz. Kişisel hesabı olmaz. Bu cümleler, 1071’den beri Anadolu’yu yurt yapan siyasi genetiğin, yüzlerce yıllık hafızasını uyandırmalı.
ndan
na,
’den
’ne yaşadığımız her şeyi bir kez daha
isteyenlere karşı,
olarak kabul edilmeli.
Erdoğan’ın son yıllarda yaptığı bütün konuşmaları aslında bir manifestodur.
Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti devletler sürekliliği
nin bir adım sonrasında, tam da dünya yeniden şekillenirken, nasıl bir Türkiye inşa edileceğini anlatır.
Türkiye buradan asla geri dönmeyecek.
İçeriden de kuşatılsa, dışarıdan da çevrelense dönmeyecek. Türkiye’yi
sınırlamaya, dar alana sıkıştırmaya
çalışan
bu yükselişe karşı yeni bir pozisyon almak zorunda kalacaklar.
İçeridekiler için asıl sürpriz
o zaman yaşanacak.
ERDOĞAN’IN CÜMLELERİ ÇAĞRIDIR. GEÇMİŞİN VE GELECEĞİN SESİDİR.
Erdoğan’ın konuşmaları bir çağrıdır. Tarihin derinliklerinden, coğrafyanın şehirlerinden, Selçuklu-Osmanlı-Türkiye devletler sürekliliğinden, imparatorluklar aklından
çıkan, bugünün ve yarının Türkiye ve dünyasına mesajlar sunan bir çağrı…
Siyaset üstüdür. İç tartışmalar ötesidir. Geçmişin ve geleceğin sesidir
. Ülkemiz için en üst siyasi kimliktir.
Hedeftir, idealdir, yürüyüştür.
Bin yılın cümleleri, bin yılın hesap ve iddialarıdır.
Aklı ve kalbi bu ülkeye bağlı olan herkes için bütün hesapların üstünde bir hesaptır.
#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#Geçmiş
#Gelecek
#2023
#Güvenlik
#Ekonomi
#İç politika