Düpedüz kalleşlik bu! Türkiye kundaklandı! Yeni bir şey denediler. Korku mu, yılgınlık mı? Asla!

04:005/08/2021, Perşembe
G: 5/08/2021, Perşembe
İbrahim Karagül

Türkiyebir haftadaülkenin bütün güney bölgesini kaplayan, iki yüzün üzerinde yangınıkontrol altına aldı, büyük oranda da söndürdü. Canla başla bir mücadeleyürütülüyor. Bazıları gizlemeye çalışsa da bunun dünyada örneği yok.Bir hafta boyuncaormanlarımız kundaklandı.Evet “kundaklandı”. Herkes bununla uğraşırken“iç işgalci cephe”ve sosyal medya örgütleri yalan ve iftiralarıyla bu sefer“Türkiye’yi kundakladı.”PKK’yı korumak için Türkiye’ye saldırdılarOrman yangınlarının sebebiiklimmiş… Evet, bunu sorgulayalım.

Türkiye
bir haftada
ülkenin bütün güney bölgesini kaplayan, iki yüzün üzerinde yangını
kontrol altına aldı, büyük oranda da söndürdü. Canla başla bir mücadele
yürütülüyor. Bazıları gizlemeye çalışsa da bunun dünyada örneği yok.
Bir hafta boyunca
ormanlarımız kundaklandı.
Evet “kundaklandı”. Herkes bununla uğraşırken
“iç işgalci cephe”
ve sosyal medya örgütleri yalan ve iftiralarıyla bu sefer
“Türkiye’yi kundakladı.”

PKK’yı korumak için Türkiye’ye saldırdılar

Orman yangınlarının sebebi
iklim
miş… Evet, bunu sorgulayalım. Ama sabotaj ihtimallerini de sorgulayalım. İşte asıl
“Türkiye’yi kundaklama” kampanyası bu sorgulama ile başladı.
Arkasından PKK çıkar korkusu
yla ve bu durumu gizlemek için alabildiğine
devlete, ülkeye, yangınla mücadele edenlere, ciğerleri yananlara, yüreği Türkiye için atanlara saldırdılar.
Zihin bulandırdılar,
gözlerimizi kararttılar, hedef şaşırttılar, örtbas
ettiler
, milleti birbirine düşürmeye çalıştılar.
Devleti zaafa
uğratmak
, “devlet yok” imajı
oluşturmak için yangın söndürme çalışmalarını sabote ettiler.

Çirkef yalan ve kurgularla…

Laf oyunlarıyla,
zihin oyunlarıyla, çirkef yalan ve kurgularla, siyasi ajandalarını, ideolojik kin ve öfkelerini
sahaya sürdüler. Mücadele eden
binlerce insanı küçümsediler.
Kurumları, organizasyonları, havadan müdahaleleri yok göstermeye çalıştılar.
Söndürme çalışmalarını yerinde izleyen gazetecilerle
“ödülünü aldın mı”
diye alay ettiler. İspanya bir uçak gönderdi onu pazarladılar ama
Türkiye’nin mücadelesiyle dalga geçtiler.
Her gün
on dört saat havada
mücadele eden pilotları, uçakları, helikopterleri yok saldılar.

Büyük kötülük fırtınası: FETÖ, PKK ve DHKP-C ile kol kola hareket ettiler.

Türkiye; sadece son bir haftada
iki kundaklama ile, iki tür felaketle aynı anda mücadele etmek zorunda
kaldı. Ki, bunlar
arasında bağlantı
olduğunu artık bal gibi biliyoruz.
Çok büyük kötülük
fırtınalarıyla karşı karşıyayız.
Türkiye’nin felaketine yatırım yapanların, çirkin istismarları ile bir kez daha yüz yüzeyiz. Bunu
Gezi
teröründe gördük,
17-25 Aralık’
ta gördük
, 15 Temmuz
’da gördük. Aynı örgütlenmeyi, orman yangınlarında bir kez daha gördük.
Hep aynı çevre…
FETÖ’cüler, PKK’lılar, DHKP-C’liler,
onların yörüngesinde hareket eden
gazeteciler, medya organları, sanatçılar…
Yine tam bir
dayanışma içinde
Türkiye’ye saldırdılar. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir içeriden saldırı denediler.

Terör örgütlerinin arkasına sığındılar

Koca siyasi partiler işte
bu şer ekseninin kontrolüyle, söylemiyle hareket ettiler. Asıl tehlike burasıydı.
Türkiye’yi yönetmeye aday siyasi partilerin, örgütlerin söylem üstünlüğüne sığınmaları, kendi
ajandalarını onların arkasına gizleyerek yürütmeleri faciadır,
çok büyük bir tehlikedir!
Ülkenin tamamı için bir afet durumu söz konusu iken bu
siyasi partilerin, liderlerin, vekillerin, danışmanların,
yönetim kademelerinin, tam da o örgütlerin söylemiyle
paralel biçimde kitleleri provoke etmeleri
bir milli güvenlik, bir ülke bütünlüğü meselesidir.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları toplumsal düzeni tehdit ediyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu
’nun son aylarda öne çıkan açıklamaları,
toplumsal düzeni tehdit ediyor.
Ülke bütünlüğünü tehdit ediyor. Bir
infial
uyandırıp
demokrasi dışı arayışlar
ı öne çıkarma işaretleri veriyor. Daha önce PKK’nın açıklamalarıyla, Kandil’den gelen mesajlarla
benzerlik
gösteriyor.
Cümleler, çağrılar, tonlamalar
çok benziyor.
Ne kadar kızarsanız kızın;
CHP Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasıyla Türkiye Ekseni’nden
çıkarıldı. Artık o
“kurucu parti”
değil
. Atatürk’ün partisi değil.
CHP’deki milli damar tasfiye edildi.
CHP’den bir
HDP
çıkarıldı. Devletten çok, Türkiye düşüncesinden çok örgütler ekseninde hareket eden bir yapı üretildi.

Terör örgütlerine hedef gösterdiler

Bunları yazınca çıldırıyorlar. Kılıçdaroğlu bana
dava
açıyor. Bütün teşkilatlara
dava açma talimatları
veriliyor. Eren Erdem gibi;
Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’e
uzanan
siyasi genetiğe
savaş açan
Eren Erdem
gibilerden
terör örgütlerine hedef
gösteriliyorum.
Tuncay Özkan, Faruk Bildirici, Eren Erdem, Zafer Arapkirli, Lütfi Türkkan, Celal Çelik
(KK’nın Avukatı),
Bülent Emrah Parlak,
Ümit Kıvanç,
Zeynep Altıok Akatlı, Gökhan Özbek, Mehmet Demirkol,
Ümit Dikbayır
(İP, Sakarya mv.) ve daha tespit ettiğimiz
yüzlerce isim
üzerinden linç kampanyası, hedef göstermeler başlıyor. Bu kişilerin
hakaretlerini, küfürlerini, tehditlerini
saymıyorum bile.

Bu örgütlerle mi çalışıyorsunuz?

Neden bu kadar paniklediniz? Niye öfkeden deliye döndünüz?
Yazdıklarımızı hakaret kabul ediyorsanız siz
bin katını yaptınız.
Benim hiçbir zaman ifade edemeyeceğim kelimelerle binlerce insanı üzerime saldınız.
Emniyet raporlarına göre, yangın sırasında
sosyal medyadan terör estirenlerin yüzde 32’si FETÖ’cü, yüzde 18’i PKK’lı, yüzde 12’si DHKP-C’li.
İşte yukarıda bahsettiğim olayda da
durum aynen böyle
ydi. Peki siz kimsiniz?
Kimlerle çalışıyorsunuz?
Hangi terör örgütüne hedef gösteriyorsunuz?

Ve bunu nasıl yapabiliyorsunuz?

Hep birlikte yeni bir şey denediniz.

Hep birlikte bir şey denediniz.
Yine denediniz.
Dünyayı da yardıma çağırdınız.
İşte bunları ortaya koyunca deliye döndünüz.
Damarınıza bastık. Sizi açık ettik.
Kötülüğünüzü suratınıza çarptık. Hesaplarınızı bozduk.
Bunları yapmaya devam edeceğiz.
Tek ajandamız Türkiye’dir
ve bu yolda mücadeleyi sürdüreceğiz.
ABD’den, Avrupa’dan ya da başka ülkelerden sinyaller
alıp Türkiye ile uğraşanların, ülkemizi hırpalayanların, bu amaçla içeride ortaklıklar kuranların, milletimizin zor anlarında kendi kişisel ajandalarını ortaya koyanların karşısında geri adım atmayacağız.

Korku mu, yılgınlık mı? Asla!

Türkiye’yi
zaafa
uğratanlara direneceğiz. Direnmenin ötesinde, ülkemize omuz vereceğiz. İçerideki ve dışarıdaki ortaklıklara karşı,
Türkiye Ekseni’
ne güç vereceğiz.
21. Yüzyıl Türkiye’si elbette inşa edilecek.
Türkiye’yi durdurmanın mümkün olmayacağını,
tarihin yanlış sayfalarında yer aldıklarını onlar kadar herkes görecek.
Korku mu, yılgınlık mı, bezginlik mi?

Asla…

#Türkiye
#PKK
#FETÖ
#DHKP-C
#Kemal Kılıçdaroğlu