- “Siyasi terör”istler! ABD ve Avrupa’daki şu fiyatlara da bakın. - 2008’den beter bir kriz Batı’yı vuracak. Türkiye boyun eğmez!

04:0022/11/2021, Pazartesi
G: 22/11/2021, Pazartesi
İbrahim Karagül

2008 küresel ekonomik krizi merkez ülkeler kriziydi. Batı’nın, dünya ekonomisini yönetenlerin kriziydi. Hem ekonomik hem jeopolitik krizdi. Küresel ekonomik sistemin, kapitalizmin kriziydi.Ama bu ülkeler, krizi dışarıya sattılar. Gelişmekte olan ülkelere yansıttılar. Faturasını onlara çıkardılar. Zayıf ülkelere bedel ödettiler. Bu ülkelere yönelik sömürü çarkını revize ettiler. Kendilerini korudular.DÜNYA BATI’YA SIRTINI DÖNDÜ. BUNUN BEDELİ ÇOK AĞIR OLACAK.Çünkü küresel ekonomik sistemi, yükselen

2008 küresel ekonomik krizi merkez ülkeler kriziydi. Batı’nın, dünya ekonomisini yönetenlerin kriziydi. Hem ekonomik hem jeopolitik krizdi. Küresel ekonomik sistemin, kapitalizmin kriziydi.

Ama bu ülkeler, krizi dışarıya sattılar. Gelişmekte olan ülkelere yansıttılar. Faturasını onlara çıkardılar. Zayıf ülkelere bedel ödettiler. Bu ülkelere yönelik sömürü çarkını revize ettiler. Kendilerini korudular.

DÜNYA BATI’YA SIRTINI DÖNDÜ. BUNUN BEDELİ ÇOK AĞIR OLACAK.

Çünkü küresel ekonomik sistemi, yükselen piyasalarla, yeni adreslerle, güçlerle paylaşmaları demek, küresel iktidar alanını da paylaşmaları anlamına geliyordu.

Bu durum, yüzyıllardır devam eden Batılı dünya sisteminin de sonu anlamına gelecekti. Sistem tıkanmıştı ama 21. yüzyılı da ayakta tutmak için geçici çözümlere yöneldiler. Büyük krizi, çöküşü sadece ertelediler! Ama bu asla çözüm olmayacaktı.

Dünyanın ezici çoğunluğu Batılı dünyaya sırtını dönmeye başlamıştı. Yeni büyük ekonomik güçler ve çevreler oluşuyordu. Yeni cazibe merkezleri şekilleniyordu. Bu çevreler sadece ekonomik değil, siyasi ve teknolojik bir yarışa da girmişti.

COVİD-19 FATURASI: TOPLUMSAL ÇÖKÜŞLER KISMEN ENGELLENDİ.

Ve onlar ABD ve Avrupa düzenine açıktan ama sabırlı bir meydan okumaya girmişti. Dolar hegemonyası bitmeliydi. Küresel finans sistemi değişmeliydi.

Batı’nın tek yanlı çarkı durdurulmalıydı. Milletleri iliklerine kadar sömüren Batı düzeni dengelenmeliydi.

Covid-19 salgını iki yıl dünya ekonomisini neredeyse durdurdu. En zengin ülkelerden en fakirine kadar herkese olağanüstü faturalar çıkardı. Ülkeler birikimleri ile zararı toplumsal çöküşlere ulaşmadan durdurmaya çalıştılar. Bunu kısmen başardılar.

JEOPOLİTİK SARSINTILAR BAŞLADI. ABD/AVRUPA’YI ŞİDDETLİ VURACAK.

Ama pandeminin jeopolitik sonuçları gelecekti. Küresel ekonomi/finans sisteminde yıkıcı etkileri olacaktı. Derin yapısal değişimlere yol açacaktı. Açmaya da başladı. Bunu şimdiden ABD ve Avrupa ekonomilerinde görmeye başladık. Dahası da gelecek.

Öteden beri Batılı dünya düzenine itirazları olan ülkeler bu dönemi iyi kullandı. Yeni ekonomik koridorlar planladı, açtı. Üretime daha hızlı geçti. Tüketimi daha başarılı kontrol etti.

Toplumsal psikolojiyi daha iyi yönetti. Ve en önemlisi Batılı ekonomi/finans sistemine daha güçlü itirazlarla donandı. Çok daha umutlu bir gelecek sunar hale geldi. Kendilerinden daha emin görüntü vermeye başladı.

BU SEFER FATURAYI ÖDETEMEYECEKLER.TÜRKİYE BOYUN EĞMEZ!

Soru şu: 2008 ekonomik krizini gelişmekte olan ülkelere ihraç eden ABD ve AB ülkeleri, bu sefer krizi örtbas edebilecekler mi? Faturasını başka ülkelere ödetebilecekler mi?

Mesela; Türkiye’yi bu “bedel ödeyecek ülkeler” arasına katabilecekler mi? Zararlarını bizim gibi ülkelerden çıkarabilecekler mi? Türkiye buna boyun eğecek mi?

Pandemi döneminin sarsıcı ekonomik, jeopolitik sonuçlarıyla bütün dünya yüzleşecek. Elbette her ülke bundan zarar görecek. Burası açık. Ancak çok yeni ve temel bir gelişme var.

BÜYÜK KIRILMA: TİCARET SAVAŞLARINA HAZIR OLUN.

Siyasi olarak, askeri olarak, teknolojik olarak Batı dünya düzenine karşı duran ve çok hızlı yükselen ülkeler, daha önce var olan ekonomik/finansal itirazlarını somut bir meydan okumaya dönüştürüyor şimdi.

Bu, dünya genelinde çok büyük kırılmalara yol açacak. Çok büyük ticaret savaşlarına, kaynak savaşlarına, üretim ve pazarlama savaşlarına yol açacak.

Mesela; itiraz eden ülkelerin, üretim ve tedarik alanlarındaki payının son yıllarda merkezileşmesine dikkat edelim. Bunun ABD ve Avrupa’ya karşı nasıl bir silaha dönüşebileceğine dikkat edelim. Bunu yapacaklar!

AVRUPA’DA ENERJİ FİYATLARI YÜZDE 150 ARTTI. PEKİ, NE BU?

Çin’den Avrupa’nın en batısına uzanan, dünya piyasalarından ABD ve Avrupa’ya ulaşan tedarik zincirleri koptuğunda İngiltere ve Avrupa’da market raflarının boşalması, benzin kuyrukları oluşması normal bir durum değil.

İşte tam bu sırada, bu ülkelerde enerji fiyatlarının, gıda fiyatlarının nasıl patladığına, enflasyonun nasıl fırladığına dikkatli bakalım. ABD’de yıllık enflasyon yüzde 3,4’e yükseldi. Gerçek rakamın yüzde 10-15 olduğu tartışılıyor. Avrupa’da enerji fiyatları yüzde 150 arttı.

ABD VE AVRUPA’DAKİ ENFLASYONA BAKIN!

ABD’de yüzde 39’luk fiyat artışları yaşanıyor. İkinci el araç fiyatları sadece bir ayda yüzde 12 arttı. Avrupa’da; doğal gaz fiyatları yüzde 250 arttı. Ayçiçeği yüzde 30 artmış. Almanya’da TÜFE yüzde 18,4 artmış. Gıda fiyatları Fransa’da yüzde 28, Avrupa genelinde yüzde 34,4 artmış.

Bunlar ilk işaretler. Dahası da gelecek. Bu, hem pandeminin etkisi hem de Batılı ekonomik düzeni sona erdirmeye dönük ekonomik savaşın ayak sesleri.

ABD ve Avrupa’nın yükselen ülkelere baskı unsurları azaldı. Ekonomik, teknolojik ve üretim baskıları azaldı. Etkisi azaldı. ABD ambargosunu pek kimse umursamıyor artık.

Sadece askeri ve diplomatik alanda eski güçlerini kullanıyorlar. Bu da bir yanılsama artık. Yakında bu büyü de bozulacak.

İşte dünyanın, pandemi sonrasının ilk çarpışmasına tanık oluyorsunuz. Ve bu savaş daha yeni başladı.

TÜRKİYE TEDBİR ALIYOR BUNLAR SABOTE EDİYOR.

Türkiye; Batı’nın yeni krizin faturasını ödeteceği ülkeler arasında olmamak için yapısal, uzun vadeli adımlar atıyor. Dünya ekonomisindeki bu savaşı, kırılmayı gördü ve tedbir almaya çalışıyor.

Ekonomi öngörüleri, küresel ekonomi-politikle beslenmeyen, bir hafta önce ve bir hafta sonraya ulaşmayanlar bu hazırlığı sabote etmeye çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günü değil geleceği kurtarmaya çalışıyor. Günübirlik siyasetin ötesinde Türkiye’nin geleceğini uzun vadeli garanti altına almaya çalışırken onlar büyük bir sabotaja girişiyor.

BATI FİNANS DÜZENİ İÇİN TÜRKİYE’Yİ VURUYORLAR.

Muhalefet partileri bunu iç siyasi malzemeye dönüştürüp Türkiye’ye karşı silah olarak kullanıyor. Ekonomi çevreleri hatta kurmayları, var olan finans düzeninin devam etmesi için ülkemizin geleceğini satışa çıkarıyor.

Batı’nın kriz faturasını milletimize çıkaracak mekanizmanın içerideki pazarlamasını yürütüyor.

Bu çevreler neden ABD ve Avrupa’ya bakmaz? Neden dünyadaki bu kırılmaya bakmaz? Neden bunları gizleyip sanki tek sorun Türkiye’deymiş gibi infiale yatırım yapar. Neden gerçekleri gizler ve ülke içinde kötülük saçar?

SÖMÜRGE DÜZENİNİN TEMSİLCİSİ BUNLAR!

Bir eski Merkez Bankası Başkanı, bir gecede ülkede panik havası oluşturacak provokasyonlara girişiyor ama yol açtığı zarardan sorumlu tutulmuyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar sorumsuz insan olamaz.

Milli olan bütün alanlarda içeriden vurulduğumuz gibi, ekonomik alanda da içeriden vuruluyoruz.

O “cephe” beklendiği gibi, yeni harekete geçirildi. Batı’nın ekonomik çıkarları için içeride kurulan bütün unsurlar harekete geçirildi ve Türkiye’de bir olağanüstü durum üretmeye çalışıyorlar.

Bir kez daha ülkenin felaketine yatırım yapıyorlar!

2008’DEN ÇOK DAHA BETER BİR KRİZ
BATI’YI VURACAK.

Türkiye bunları aşacak. Bir krize ulaşamadan çözecek. Sizler yine ortada kalacaksınız. Sözcülüğünü yaptığınız, sömürü düzeninin bekçiliğini yaptığınız ülkelerin krizine odaklanın.

2008 krizinden çok daha beter bir kriz ABD ve Avrupa’yı yokluyor. Asıl patlama orada olacak. Ama bu sefer faturanın Türkiye’ye ödetilmesine izin verilmeyecek. Siz ne yaparsanız yapın, bu mümkün olamayacak. Çünkü Türkiye işte bunu önlemek için çabalıyor.

DÜNYA YENİ SÜPER GÜÇLER ÜRETİYOR.SİZ PATRONLARINIZA BAKIN. ÇÖKÜYORLAR.

Siz asıl patronlarınıza bakın. Hep birlikte izleyelim. Dünya, ABD ve Avrupa’dan siyasi intikam alıyordu. Şimdi ekonomik intikamını da başlattı. İman ettiğiniz bu güç dağılıyor. Çökecek.

En büyük olağanüstülük, yaşadığımız tarihi kırılmadır. Rüzgâr tersine döndü. Batı düzeni güçten düşerken dünya yeni süper güçler üretiyor. Türkiye de bunlardan biri.

Beklemeyin. Bu yeni dalga 21. yüzyıl boyunca durmaz. Bu, milletlerin kaderidir. Engellemeye gücünüz yetmez.

#ABD
#Avrupa
#Covid-19