Ukrayna işgali; iç bölünmenin, toplumsal parçalanmanın, zayıfülkelerin21. yüzyılda yok oluşa sürükleneceğine dair ölümcülbir örnekoluşurdu.Peki; Türkiye için de bir Ukrayna senaryosu var mıydı?Doğu-Batı, Güney-Kuzey, Avrupa-Asyagibi, güç yapılanmasından enerjiye, tedarik koridorlarından kaynaklara, jeopolitik tezlerin hemen tamamında ayrışmaların ve çatışmaların tam merkezinde bulunan Türkiye için bir“küçültme” planıvar mıydı?Geleneksel terör,içeride güvenlik ve siyasi kamplaşma gibi konular ölçeğinde
Ukrayna işgali; iç bölünmenin, toplumsal parçalanmanın, zayıf
21. yüzyılda yok oluşa sürükleneceğine dair ölümcül
oluşurdu.
Peki; T
ürkiye için de bir Ukrayna senaryosu var mıydı?
Doğu-Batı, Güney-Kuzey, Avrupa-Asya
gibi, güç yapılanmasından enerjiye, tedarik koridorlarından kaynaklara, jeopolitik tezlerin hemen tamamında ayrışmaların ve çatışmaların tam merkezinde bulunan Türkiye için bir
var mıydı?
içeride güvenlik ve siyasi kamplaşma gibi konular ölçeğinde bakınca elbette vardı. Ama
canlı, yeni güç arayışları bizi yeni tespitlere, tanımlara zorluyor.
TÜRKİYE İÇİN YENİ VE İMHA EDİCİ BİR PLAN VAR MIYDI?
ABD ve Avrupa’nın, Rusya ve Çin ile hesaplaşması artık açık savaşa döndü.
Şimdilik savaş Avrupa kapılarında ama Ukrayna savaşı durdurulsa bile yayılacak.
Peki, bu yeni duruma
göre daha imha edici bir Türkiye planı hazırlandı mı?
Yugoslavya, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen benzeri bir hazırlık söz konusu muydu?
Ukrayna’dan sonra
kimin kapısını çalacaklar, hangi ülkeyi ateşe atacaklardı?
Türkiye burada nerede duruyordu? Onlar nasıl bir plan yaptılar, Türkiye nasıl bir hazırlık yaptı?
Küresel
gücün yeniden tanımlanma ve paylaşılma
arayışı, kaynaklar ve pazar savaşları, Doğu-Batı cepheleşmesi,
dünyanın ezici çoğunluğunun artık Batılı düzen içinde yaşamak istememesi
, küresel
sistemi ve Batılı kurumların
doldurması, çok
büyük hesaplaşmalara yol açacak, açıyor.
Bu çatışmalar
. Özellikle de yeni güç haritasının
sınır bölgelerinde yer alan ülkeleri paramparça edecek.
Birçoğunu ortadan kaldıracak.
“TARİH YAPICI” MİLLETLER VE YENİ İMPARATORLUKLAR
Çatışma
o kadar büyük ve uzun sürecek ki,
21. yüzyıl dünyasının merkezine yerleşen
yeni imparatorluklar için,
söz konusu ülkeler gözden çıkarılabilir savaş
dönüştürülecek.
Tarih yapıcı milletler geri dönüyor.
2. Dünya Savaşı sonrası düzenin küçük ülkelere sağladığı ayrıcalıklar sonu eriyor. Bu ülkelerin,
ölçeğinde sağladığı
dokunulmazlıklar kalkıyor.
Çünkü
artık Batı kimseyi koruyamıyor!
Mikro milliyetçilikten,
mikro devletlerden, şehir devletlerinden imparatorluklara,
büyük güç olmaya,
geçiş söz konusu.
TÜRKİYE “KÜÇÜLTÜLECEK”Tİ, YÜKSELİŞ DURDURULACAKTI!
, Kuzey Afrika-Ortadoğu-Güney Asya hattında uyguladığı bu
büyük proje burada sona eriyor.
Güç dağılmasından güç ortaklığına dönüş başladı.
Ülkelerin parçalanmasından birleşmesine
, bölgelerin yakınlaşmasına doğru bir
başladı. Bunu başlatan şey
korkudur, gelecek endişesidir.
Türkiye için
ok daha dehşet verici bir küçültme senaryosu vardı. On yıllardır devam eden
terörle (PKK) terbiye etme,
içeriden dizayn etme, dar alana hapsetme politikası, son on yılda bir
operasyonuna dönmüştü.
ABD ve Avrupa için Türkiye,
ittifak halkası içinde olsa da küçültülecekti.
Bu, sadece toprakların büyük olmasından değil, yeniden bir “
imparatorluk gücü” olarak yükselişinin önüne geçmek
için yapılacaktı.
YENİ HARİTA ÇİZİLECEKTİ..
Bu operasyonun
. Yıllardır
darbelerle hizaya getirilen ülke
, ilk kez
müdahale ile parçalanacaktı. Trakya bölümü koparılacak, Doğu ve Güneydoğu ayrılacak,
Irak ve Suriye haritası ile bağlantılı yeni bir harita
çizilecekti.
Eğer bu yapılamazsa Türkiye’nin durdurulması mümkün değildi. Çünkü artık elde tutulabilir, k
ontrol edilebilir noktadan kopuyordu. “Tren kaçıyor, bir an önce harekete geçelim”
dediler. “Sonra yapamayacağız” dediler.
Dedikleri gibi de oldu.
Tren kaçtı, Türkiye’yi durdurma fırsatını kaçırdılar.
Türkiye, 15 Temmuz’dan sonra
Cumhuriyet tarihinin en köklü jeopolitik müdahalelerini
yaparak,
girerek, sistemik dönüşümü hızlandırarak,
olağanüstü savunma atılımı
gerçekleştirerek
ABD ve Avrupa’yı şaşırttı.
Belki de Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana
Batı’yı şoke eden bir şey ilk kez
gerçekleşiyordu ve belli bir süre ne yapacaklarına k
Bildikleri bütün hesaplar çöktü.
Irak’taki plan çöktü.
Suriye’de kurulan tuzak çöktü.
Akdeniz’den boğma girişimi boşa çıktı. Bütün bu alanlarda
Türkiye tezleri öne çıktı, Batı geriledi.
Türkiye’yi dışlayarak başlattıkları Akdeniz hesapları bozuldu.
Doğalgaz, enerji planları
bozuldu. Şimdi
Türkiye tezlerinin kapısını çalıyor.
Türkiye;
Ukrayna krizinde bile ABD ve Avrupa ile hareket etmedi
, kendi yolunda yürüdü. İ
şgale karşı durdu ama Rusya’ya ambargo uygulamadı,
hava sahasını kapatmadı.
Batı’nın histerik, cinnet hali paranoyasına teslim olmadı. Türkiye-Rusya savaşı planlayanları hayal kırıklığına uğrattı.
Türkiye’nin Ukrayna savaşındaki tutumu, Suriye’ye yönelik müdahalelerden,
İran-Akdeniz hattındaki harita çalışmasını boşa çıkarmadan,
Akdeniz hesaplarını bozmasından sonra
Artık o, Batı’nın tezlerine teslim olmuş bir ülke değil,
dünyaya ve coğrafyasına güçlü sözler söyleyen bir
ülkedir.
ardı ardına
on dört ülke lideri ile yüz yüze
görüştü. Avrupa’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Asya’ya
küresel diplomasinin nabzı
Türkiye’de attı. Rusya-Ukrayna savaşında
somut tek adım yine Türkiye
tarafından atıldı.
Bunlar olurken
ile coğrafyanın yeni çatışma ve savaşlardan uzaklaştırılmasına dönük esaslı bir süreç başlatıldı.
Bunun tam da; s
avaşların Avrupa’nın doğu sınırlarına taşındığı bir dönemde olması çok dikkat çekici.
Ne tuhaf ki; Batı, yıllarca bizim coğrafyada uyguladığı durumla şu an bizzat kendisi boğuşuyor.
İÇERİDE SİYASET-TERÖR ORTAKLIĞI BAŞARAMAZ..
Evet,
içeride siyaset-terör ortaklığı ile yeni bir cephe
kuruyorlar, doğru. Eski usullerle iş yürütmeye çalışıyorlar, doğru. Ama artık içeriden veya bölgeden müdahalelerle
“küçültülebilecek Türkiye” mümkün değil
. Bunu kabul etmek zorunda kalacaklar.
Onlar bizim için “Ukrayna senaryosu” hazırladılar.
Uygulamaya teşebbüs bile ettiler. Ama biz 21. yüzyılın “imparatorluklar” çağına adım attık.
“TÜRKLERİN 21. YÜZYILI..”
Batı’nın krizi, Ukrayna’dan sonra da devam edecek. Savaş durdurulsa da devam edecek. Sınırlarında yeni çatışmalar başlayacak. Zamanla Batı’nın kendi içine doğru ilerleyecek.
Türkiye daha da merkezileşecek.
Doğu-Batı hesaplaşmalarının tamamından yararlanıp bunu jeopolitik kazanımlara dönüştürecek.
derken,
“Türkiye 21. yüzyıl sürprizidir”
derken geriden gelmiyor, bir adım sonrasını görmeye çalışıyorduk.
Kim bilir; belki de
başlıyor.
#Ukrayna
#Rusya
#Türkiye
#ABD
#Avrupa