“21. yüzyılın sürprizi Türkiye’dir” ve “Türklerin 21. yüzyılı başlamıştır”cümlelerini uzun süredir kullanıyorum.“Türkiye Ekseni”kavramını da ilk kullanan kişiyim.Fantastikbir hayal gibi algılandığını biliyorum. Ama“yeni”ortaya çıkan güç haritalarını doğru anlatabilmek,Türkiye’nin bu fotoğraftaki yerini doğru tanımlayabilmekiçin son derecegerçekçi bir iz sürmenin ihmal edildiği ortada.BATILI ZİHİN BİZİ FANTASTİK GEÇMİŞE MAHKUM EDİYOR..On yıllardır hüküm sürenBatılı zihin kalıplarının, Türkiye algısının,
“21. yüzyılın sürprizi Türkiye’dir” ve “Türklerin 21. yüzyılı başlamıştır”
cümlelerini uzun süredir kullanıyorum.
kavramını da ilk kullanan kişiyim.
bir hayal gibi algılandığını biliyorum. Ama
ortaya çıkan güç haritalarını doğru anlatabilmek,
Türkiye’nin bu fotoğraftaki yerini doğru tanımlayabilmek
için son derece
nin ihmal edildiği ortada.
BATILI ZİHİN BİZİ FANTASTİK GEÇMİŞE MAHKUM EDİYOR..
On yıllardır hüküm süren
Batılı zihin kalıplarının
, Türkiye algısının, dünya algısının bizi
bugünün gerçeğinden uzak tuttuğunu, fantastik geçmişe mahkum ettiğini
biliyoruz.
Türkiye’nin yükselişinin bu yüzden gerektiği gibi okunamadığı
ortada. Bir güç yükselişinden, güç bloklarının yeniden yapılandığı bir dönemde yeni bir eksen olmaktan,
imparatorluklar aklının geri dönüşünden
söz ediyorum.
Bir hayal yerine, gündelik gelişmelerle adım adım izlediğimiz, tanık olduğumuz bir “odak noktası, merkez olma, güç alanı oluşturma hali”nden söz ediyorum.
TÜRKİYE “MERKEZ COĞRAFYA”YI
Türkiye’nin
geniş coğrafya gücünün, derin tarih birikiminin, uyanan jeopolitik aklının sahaya inmesi
nden, iddialarla ve cesaretle yürüyüşünden, kalıcı izler bırakmasından,
dünyanın merkez coğrafyasında bir şeyleri radikal bir şekilde değiştirmesinden
söz ediyorum.
Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
“21’inci yüzyıla Türkiye damgasını vuracak. Buna engel olmak isteyen hezimete uğrayacak”
özetindeki cümleleri, küresel ölçekte güç kaymalarına, yeni bloklaşmalara, yeni öne çıkmalara, bazı milletlerin tarihe ve coğrafyaya dönüşüne dair keskin, net, doğru anlaşılması gereken bir tanımlamaydı.
“ADRİYATİK’TEN ÇİN SEDDİNE” SLOGANI BATILI BİR PLANDI. BU SEFER “TÜRKİYE EKSENİ”
Bu yeni durumun, Soğuk Savaş’ın bitişinden hemen sonra başlatılan
“Adriyatik’ten Çin Seddi’ne”
söylemi ile alakası yok. O söylem;
ABD ve Avrupa’nın Rusya ve Çin’i çevreleme stratejisinde Türkiye’ye yüklenen rol
den başka bir şey değildi.
Hamasetle pazarlanan, Batı’yı üstün tutmaya, Ortadoğu-Orta Asya hattına sahip olmaya ayarlı bir
“cephe ülkesi” formatlanmasıydı.
Nitekim öyle de oldu. Mesela FETÖ bu amaçla desteklendi.
Türkiye’nin devlet aklı buna göre şekillendirildi, seferber edildi. Aslında Türkiye’nin zararınaydı, onu
kontrol altında tutmaya ayarlı
bir plandı.
Zirvesi 15 Temmuz oldu ve o rol
Biraz tarih, biraz
okuyanların anlayabileceği, biraz bugünkü küresel güç kaymalarını,
yükselen ve gerileyen ülkelerin
durumunu okuyanların kavrayabileceği çok yeni,
dikkat çekmeye çalışıyorum.
ABD ve Avrupa bir daha asla tek yanlı küresel düzen kuramayacak
, kabul edelim. Dünyanın büyük bölümü ellerinden çıktı. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurdukları
Kurumları ve sistemleri
kaybetti.
Eski milletler, imparatorluklar, güçler geri dönüyor ve
çalışıyor. Güç,
kaynaklar, finansal sistem, pazarlar, kimlik
her alanda Batı ile ayrıştı.
KABUL EDİN YA DA ETMEYİN: “ÜÇÜNCÜ BÜYÜK YÜKSELİŞ” BU
Latin Amerika’dan Afrika’ya, Orta Asya’dan Doğu Asya’ya başka bir dünya şekilleniyor. Bu
yeni düzen arayışı, Batı’yı kendi doğal sınırlarına hapsetmeye çalışıyor.
Küresel gücü paylaşmayı reddederse, kendi gücünü ortaya çıkarmayı planlıyor.
İnsan nüfusu, kaynaklar, pazarlar, ticaret koridorları
onların lehine gelişiyor.
alanlarında fark çoktan kapandı bile. İnsanlık
Batılı düzene mecbur kalma
ile ayağa kalkma arasında bir kavşakta ve
çok fazla öne çıktı.
İşte Türkiye, yüzyılların bu güç kaymasında yeni bir varoluş, bir yükseliş ortaya koydu. Cumhuriyet “
”sa yeni durum “
”tir. Selçuklu, Osmanlı sonrası coğrafyanın
idir.
Uzun süredir izlediğimiz
güç kaymaları güç çatışmalarına döndü. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali bu kapıyı açtı.
Savaş ilk kez Avrupa kapısına dayandı. Bu
dünyayı ayağa kaldırma halinin
kendisidir.
Rusya-Ukrayna savaşı
durdurulsa bile, yeni cepheler açılacaktır.
Doğu Avrupa, Baltıklar ve dünyanın
eksen değişimlerinin keskin yaşandığı yerlerinde sıcak çatışmalar
başlayacaktır.
ABD ve Avrupa
, Rusya ve Çin de Batı’yı
için her yolu her yerde deneyecektir.
AKIL DOLU JEOPOLİTİK ATILIMLAR
Türkiye, yıllardır geniş coğrafyada son derece
akıl dolu jeopolitik atılımlar
yapıyor. Sessiz, kararlı… Suriye, Irak, Karabağ, Akdeniz, Kızıldeniz, Libya ve Ege’de kendi güç ve coğrafya duruşunu, tanımını üretiyor.
Batı ile de Doğu ile de iyi ilişkiler yürüterek, yeryüzünün
sında
“içeride bile tam anlaşılamayan ve sabote edilen”
bir zihin haritası uyguluyor.
Savaşları bölgemizden uzaklaştırmaya, Batılı müdahaleleri sınırlandırmaya,
hesapları yapıyor. Çok yoğun güç yatırımı yaparak, geleceğin daha sert fırtınalarına hazırlanıyor.
ONLARCA LİDER NEDEN TÜRKİYE’YE KOŞUYOR?
Türkiye,
bugünün dünyasına söz söyleyebilecek tek ülke
dir. Batı da, Doğu da
kurarken
kurabilen tek ülkedir. Rusya-Ukrayna savaşında
herkes cepheye koşarken, nükleer savaştan bile söz ederken
iki tarafla konuşabilen tek ülkedir.
Son on günde,
onlarca dünya liderinin Türkiye’ye koşmasının
nedeni budur. Bu da, Türkiye’nin güç sıçramasının ortaya koyduğu bir sonuçtur.
Bu yüzden,
Türkiye’nin son bir ayı çok iyi yazılmalı.
Çünkü dünya tarihi için; sarsıcı eksen kaymalarına, jeopolitik güç akışlarına tanık oluyoruz. Bunun hayal edemediğimiz sonuçları olacak.
“ERDOĞAN’I DEVİR, TÜRKİYE’Yİ DURDUR” DİYENLERE NE OLDU?
Daha dün
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek, hatta öldürmek, Türkiye’yi teslim almak
için saldırı üstüne saldırı yapanların,
dışarıdan ve içeriden vuranların
bugün Erdoğan’ın kapısına gelmeleri nasıl açıklanabilir? “Tarih yapıcı” milletler geri dönüyor. Türkiye de geri dönüyor, döndü! Bunu iyi düşünelim.
Mikro devletlerden büyük güç olmaya
, şehir devletlerinden
dönemi başladı.
küçük ülkelere artık dokunulmazlık sağlamıyor.
Doğu-Batı güç mücadelesi;
Yeni güç haritasının sınır bölgelerinde yer alan ülkeleri
edecek. Birçoğunu ortadan kaldıracak. Peki kimler öne çıkacak!
“21. yüzyılın sürprizi Türkiye’dir.” Bunu yakında bütün dünya söylüyor olacak.
#Adriyatik
#Çin Seddi
#ABD
#Avrupa