CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Meclis’teki provokatif konuşması sonrası yaşanan tartışmalar ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın verdiği cevaplara hepimiz tanık olduk. Hulusi Akar’ın, Özgür Özel’e karşı orantısız güç kullandığını düşünenlerdenim. Ayrıca Akar’ın kızmasındaki haklılığı anlamakla birlikte kızmaması gerektiğini savunanlardanım. Neden mi? İşte nedenler:
Özgür Özel CHP’li bir vekil. Ama Atatürk’ün CHP’si değil tabii. Atatürk 10 Kasım 1938’de hayata gözlerini yumdu. 11 Kasım 1938 yani Atatürk’ün naaşı daha Dolmabahçe Sarayı’nda ve henüz bedeni daha sıcakken, TBMM’yi toplayıp İsmet İnönü’yü cumhurbaşkanı seçen CHP’nin vekili Özgür Özel. Sayın Akar’ın anlattıklarına isyan etmesin de ne yapsın Özgür Özel. Türkiye’nin kesintili demokrasi hikâyesine şöyle hep birlikte göz atalım bakalım Özgür Özel’e siz de benim gibi hak verecek misiniz?
1950’de “Yeter söz milletin” diyen Adnan Menderes milletin büyük teveccühüne mazhar olarak iktidara geldi. Milletin rahmetli Menderes’e her geçen gün teveccühü artarken, CHP iktidar için başka kapıları zorlamaya çoktan başlamıştı bile. Darbe yapacak albaylar cuntasını hazır edenler, cuntaya çoban aramaya başladılar. Yeni emekli edilmiş Cemal Gürsel’in cuntanın başı olmayı kabul etmesiyle de 27 Mayıs darbesini yaptılar. Nasıl da benziyor değil mi, Hulusi Akar’a teklif edilene. Ne dedi Akar: “Başlarına geçmem için başıma silah dayadılar.”
Silah dayama işinin de bir tarihsel anlamı var. Cemal Gürsel’in başına silah dayamadılar, ama Gürsel’in karşısına cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmayı düşünen Ali Fuat Başgil’in başına silah dayayıp, adaylıktan çekilmemesi halinde gömüleceği mezarı göstermişler. Darbeden sonra Milli Birlik Komitesi’nin başına geçen Gürsel, Menderes’i idam ettikten 1 ay sonra da Türkiye’nin 4’üncü Cumhurbaşkanı olarak ödüllendirildi.
Cemal Gürsel yatalak oldu, eli kolu tutmaz, dili dönmez hale gelince yeni cumhurbaşkanı arayışları başladı. Tabii ki tek aday var. Dönemin Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay. Sunay uzatmalı Genelkurmay Başkanlığı görevinden ayrıldığı gün cumhurbaşkanlığı kontenjanından Cumhuriyet Senatosu üyeliğine getirildi. Sunay 28 Mart 1966’da da cumhurbaşkanlığına seçildi. Bu arada Sunay’ın seçildiği tarihte Süleyman Demirel’in başkanlığındaki Adalet Partisi 1965’te yapılan seçimleri büyük bir zaferle kazanmış, Meclis’te büyük çoğunluk sağlamış, buna rağmen istediği kişiyi değil istenilen kişiyi cumhurbaşkanı seçmek zorunda kalmıştı.
Sunay’ın görev süresinin dolmasıyla Türkiye yeni bir aşamaya geçer. 1971 muhtırası verilmiş, Meclis vesayet altına alınmış, kukla hükümetler dönemi başlatılmıştı. İşte böyle bir ortamda 1973’te Meclis yeni bir cumhurbaşkanı seçecekti. Tabii ki en favori Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler’di. Siyasi parti liderleri karargâha çağrıldı, isim verildi, ancak bazı milletvekilleri milletten aldıkları yetkiyi apoletlere peşkeş çekmedi. Bunun üzerine Meclis’in üzerinde jetler uçuruldu. Ve sonunda Genelkurmay Başkanı değil de Deniz Kuvvetleri Komutanı Fahri Korutürk cumhurbaşkanı seçtirildi.
Korutürk’ün görev süresinin dolmasıyla yine hangi apoletli cumhurbaşkanı olacak kavgası başladı. Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur mu, 1. Ordu Komutanı Faik Türün mü olacak derken, 12 Eylül yaşandı, Kenan Evren Cumhurbaşkanı oldu.
Bu tarihi serüvene baktığımız zaman, şayet Hulusi Akar cuntanın başına geçseydi, yıllarca iktidar hasreti çeken CHP için iktidar yolu açılacaktı. Bugünkü CHP’de de kariyeri fena olmayan Özgür Özel için bakanlık ihtimali de yüksekti.
Şimdi bir daha düşünün böyle bir gelenekten gelen bir partinin Grup Başkanvekili, “Başıma silah dayatıldı. Yine de darbeye evet demedim” diyen bir Genelkurmay Başkanı’na uzaylı görmüş gibi bakmasından daha doğal ne olabilir?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.