Vay efendim sen misin bunu söyleyen, ‘Türk ekonomisini ABD’ye teslim ettiler’den, ‘kripto bilgilerin yabancıların eline geçmesi’ne kadar senaryo üstüne senaryo uyduranlar oldu. Tamam, çok değerli bazı ekonomi uzmanlarının haklı eleştiri ve tespitlerine itirazımız yok. Ama bazılarının eleştirileri komik ötesi bir durum arz ediyor.
Bütün umutlarını ABD ve ABD destekli örgütlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırısına bağlayan ve ‘tamam şimdi Erdoğan’ın işi bitti’ diyerek ellerini ovuşturanların birden anti Amerikancı kesilmesi tuhaf olmakla birlikte aslında anlaşılabilir bir durum. Onların derdi “ya işler düzelirse”…
“Efendim hani ABD saldırıları nedeniyle ekonomimiz bu halde imiş, niye ABD’li bir şirkete bu danışmanlık işini verdiniz?” Doğru, ABD’nin ekonomik tetikçileri ekonomimize saldırıyor. Tıpkı ABD’li hackerların siber saldırısı gibi. Ama hiçbirimiz bu saldırılara karşı, “Niye ABD menşeli anti virüs programı kullanıyoruz” demiyor.
Ekonomist Liath MacGorman’ın “Ekonominin bir ‘şirket doktoruna’ ihtiyacı olduğu için McKinsey firmasıyla anlaşmaya gidildi” ifadesinden yola çıkarak, eğer sizi sağlığınıza kavuşturacak bir doktor varsa kimliğini ve aidiyetini sorgulamazsınız. Sadece o işi yapacak bilgiye ve tecrübeye sahip mi değil mi ona bakarsınız. McKinsey’in bu konuda yetersiz olduğunu bilen varsa eleştirilerini en üst perdeden dile getirsin. ‘Aman işler kötüye gitsin belki bize ekmek çıkar’ diyenlere kulak tıkayıp yolumuza devam etmemiz gerekir.
ABD’nin besleyip, büyütüp üzerimize saldığı PKK ve DEAŞ terör örgütleriyle yine ABD’den aldığımız silahlarla mücadele ediyoruz. Hiç kimse ‘F-16’ları niye PKK ile mücadelede kullanıyorsunuz’ demiyor. Üstelik hala ABD’den F-35 alıyoruz. Akıllı mühimmatlarımızın önemli bir bölümünü hala ABD’den alıyoruz. Kimse Türkiye’nin ABD’ye savaş ilan etmesini beklemesin. Türkiye mevcut ABD yönetiminin haksız saldırıları karşısında en meşru müdafaasını yapıyor. Üstelik ABD yönetiminin tamamının aynı görüşte olmadığını da örnekleriyle görüyoruz.
Gelelim içerdeki tepkilere… Bazı kesimlerden yükselen tepkilere şaşırmamak mümkün değil. Kimi İMF’ye bağladı, kimi Düyun-u Umumiye’ye. Hani bunu yapanların Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu saldırılara ilişkin duruşunu bilmesek gam yemeyeceğiz.
Öyle eleştiriler getirenler var ki, söylediklerine inansalar, ilk önce kendileri bu işe alkış tutar. Mandacı muhiplerin, McKinsey hassasiyeti gözlerimizi yaşartıyor. Fakat bizim bu timsah gözyaşları karşısında daha uyanık olmamız gerektiğini de hatırlatıyor.
Gezi’de, ‘tamam şimdi gitti’, 17-25 Aralık’ta, ‘tamam şimdi bitti’, 15 Temmuz’da, ‘yaşasın artık yok’ diyerek el ovuşturup, sonra da hayal kırıklığı yaşayanlar, umutlarını bir ekonomik krize bağlanmış görünüyor. McKinsey bahane, ‘ya yine hüsrana uğrarsak’ endişesi içerisindeler.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.