Varlığını gizlenme, takiye ve her türlü kılığa girme üzerine kuran Fetullahçı Terör Örgütü, aynı yöntemi işlettiği kurumlarda, açtığı okullarda, kurduğu vakıf ve derneklerde de izlemiştir. İkiyüzlü hatta çok yüzlülüğü temel yaşama biçimi olarak seçmiştir.
Fetullahçı alçaklığın böyle bir yöntemi seçmesinin temel amacı şüphesiz casusluk şebekesi olmasıydı. Emperyalist ülkelerin istihbarat birimlerine casusluk hizmeti vermek için oluşturulan Fetullahçı şebekenin elamanları haliyle casusluk görevini yerine getirebilmesi için kılıktan kılığa girmek, farklı farklı ideolojilere bürünmek zorundadır.
Yurt gazetesinin sahibi ve eski CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, CHP yandaşı Tele 1 televizyonunun sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a “Tele 1’in kaynağını açıkla. Kaynak benden çaldığın paralar mı, yoksa Akın İpek’ten aldıkların mı?” diye sordu. Yanardağ da Özbolat’a cevap verme yerine, Yurt gazetesi çalışanlarının maaşlarının ödenmediği üzerinden karşı hamle yaptı. Ama Özbolat’ın iddiasıyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir cevap vermedi.
Bu iddia doğru mu, aralarında çıkan itilaflar nedeniyle mi birbirlerine yönelik böyle ithamlarda bulunuyorlar, bu ayrı tartışma konusu. İddianın doğru olup olmadığının ötesinde bir durumla karşı karşıyayız. Daha doğrusu iddia bizi bir araştırmaya yöneltiyor. Fetullahçıların böyle bir yöntemle Türkiye’de sahip oldukları televizyon veya gazete var mı?
Bütün işlerini kripto eleman ve kurumlarla gören bu casusluk örgütünün, hala benzer yöntemlerle varlığını sürdürdüğü kesin. 15 Temmuz gecesi Anafartalar Koleji sahibi Hakan Çiçek Akıncı Üssü’nde yakalanmasaydı, hiç kimse o okulun Fetullahçıların olduğunu bırakın iddia etmeyi aklının ucundan bile geçiremezdi.
Anafartalar Koleji, Türkiye’nin en Atatürkçü, en en Kemalist okuluydu. Orada okuyan öğrencilerin velileri de aynı şekilde Fetullahçı örgütün en en kriptolarıydı. Çoğu veli ya asker, ya polis ya da yargı mensubuydu. Bu koleje aleniliği bilinen hiçbir Fetullahçı çocuğunu yazdıramazdı.
Bugünlerde ne hikmetse İngiltere üzerinden medya sahipliği pek revaçta. İngiltere’de yaşayan ve adı sanı hiç bilinmeyen bir iş adamı, CHP’nin parti televizyonu Halk TV’yi satın almış. Bir iş adamının televizyon sahibi olması kadar normal bir durum yoktur. Halk TV’yi İngiltere’de yaşayan Türk iş adamı Cafer Mahiroğlu, 2 milyon dolar artı 3,5 milyon TL borcu ile birlikte satın almış.
Yine İstanbul’da yeni bir medya kuruluşu çalışması iddiaları var. Sermayesinin İngiltere üzerinden gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz. Bir ara Ekrem İmamoğlu’nun finanse edeceği yönünde iddialar ortaya atıldı, o iddialar da tatmin edici bir şekilde yalanlanmadı. Söz konusu televizyon için adı geçenin Nuri Çolakoğlu olması önemli. Zira Çolakoğlu’nun amcazadelerinin zor zamanda Bank Asya’ya milyon dolarlık destek verdikleri iddiası var. İngiltere’deki FETÖ sermayesi bu desteği karşılıksız bırakmayabilir.
İngilizlerin Türkiye’de çeşitli medya kuruluşları var, bu kuruluşların başında BBC Türkçe geliyor. Adı sanı bilinen İngiliz medya kuruluşlarının yanında bir de adı İngiliz olup sermayesi farklı olan medya kuruluşları da var. O medya kuruluşlarının başındaki bir isme, Türkiye’de dünyanın en vahşi cinayetini işleten Suud Veliaht Prens Selman’ın muhasebecisi 500 bin avro üzerinde para transfer ediyor. Kimse “Hayırdır, bu parayı sana niye gönderdiler” demedi.
Hasılı kelam, biz medyada kimin ne yazdığına ve ne söylediğine bakıyoruz. Halbuki, ne yazdığının ne söylediğinin hiçbir önemi yok. İsteyen istediğini yazsın, isteyen istediğini söylesin. Devletin her alanda olduğu gibi medya sektöründe de para trafiğini bilmesi gerekir. Bu kadar kolay para transferlerinin yapıldığı ve kimsenin kimseye hesap sormadığı bir ortamda tetikçi de bulunur, torbacı da bulunur.
Akın İpek’in Türkiye’de kripto bir televizyonu finanse edip etmediğini bilmiyoruz, ama İngiltere’den sözde yabancı yatırımcı diye Türkiye’ye adam gönderdiğini biliyoruz. Üstelik ne hikmetse o gelen yabancılar, İpek’in uzman olduğu madencilik sektörüne yatırım yapmak istiyor. Hatta Akın İpek’in daha önce ruhsat başvurusunda bulunduğu alanlar için geliyor bu görünürde yabancı yatırımcılar.
Siz siz olun, kripto okul açanların, kripto televizyon da açabileceklerini aklınızdan çıkarmayın…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.