Doğduğumuzda kulağımıza okunan ezan ile müşerref olduğumuz İslâm, hayatımızın her döneminin rehberidir aynı zamanda. Doğduğumuzda okunan ezanın namazı ise öldüğümüzde kılınıyor. Yani bir Müslüman’ın ömrü ezan ile namaz arasıdır.Ezan ile geldiğimiz dünyadan selâ ile göç ediyoruz.Hayatımızda bu kadar derin yere sahip olan İslâm’ı en doğru şekilde öğrenmemiz ve yaşamamız hususunda en temel görev Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı’ndadır. Zira anayasa Diyanet İşleri Başkanlığı’nı bu konuda en açık
Doğduğumuzda kulağımıza okunan ezan ile müşerref olduğumuz İslâm, hayatımızın her döneminin rehberidir aynı zamanda. Doğduğumuzda okunan ezanın namazı ise öldüğümüzde kılınıyor. Yani bir Müslüman’ın ömrü ezan ile namaz arasıdır.
zan ile geldiğimiz dünyadan selâ ile göç ediyoruz.
Hayatımızda bu kadar derin yere sahip olan İslâm’ı en doğru şekilde öğrenmemiz ve yaşamamız hususunda en temel görev Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı’ndadır. Zira anayasa Diyanet İşleri Başkanlığı’nı bu konuda en açık yetkiyle donatmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel kuruluşlarından biridir. Genelkurmay Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Mart 1924’te 429 sayılı kanunla aynı anda kuruldu. Yeni hükümet sisteminin yürürlüğe girmesiyle Cumhurbaşkanlığı’na bağlanan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kanunla görevi şu şekilde tarif ediliyor:
“İslam dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur.”
Bu kadar uzun bir girizgâh yapmamın sebebine gelince, geçtiğimiz Cuma ve Cumartesi günleri Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın davetlisi olarak, Erzincan’da bulundum. Başkan Erbaş’ın göreve gelmesinin ardından başlatılan il buluşmalarının 19’uncusu Erzincan’da gerçekleşti.
Başta Diyanet İşleri Reisi olmak üzere, başkan yardımcıları, genel müdür, daire başkanları, il müftüleri hasılı Diyanet İşleri’nin başkanından müezzinine kadar her makamdan yetkililerin bulunduğu toplantılar gerçekleştiriliyor.
Bu toplantılara şehrin STK temsilcileri, kanaat önderleri, gençleri, kadınları ve bürokratlar katılıyor. Bu toplantılar, kaynaşmanın, kucaklaşmanın ve sorunları en açık şekilde konuşmanın en önemli platformuna dönüşüyor.
Sadece Diyanet, din konuları konuşulmuyor. Toplumsal değerlerin hemen hemen hepsi katılımcıların gündeminde.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, önce üniversite gençleriyle bir araya geldi, ardında da sözünü ettiğim il program kapsamında Erzincan’ın önde gelenleriyle buluşma gerçekleşti.
Bu tür toplantıların ne kadar önemli olduğunu ortaya koyan bir buluşma oldu.
Katılımcılara tek tek görüşlerini aktarma imkânı verildi. Gündeme getirilen konulara bakıldığında “İşte bu!” dedim.
Uyuşturucu ile mücadeleden televizyon dizilerinde değerlerimizi dejenere eden sahnelere; cemevlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasından, dini hassasiyetleri istismar edenlere kadar toplumu yakinen ilgilendiren her konuda görüş-düşünce dile getirildi, sorular soruldu.
Program adı gibi oldu, 3. Ordu Komutanı başta olmak üzere, vali ve diğer bütün bürokratlar,
Erzincan’ın STK temsilcileri kanaat önderleriyle bir araya geldi, tüm il buluşmuş oldu.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın bir diğer önemli programı Erzincan’ın tüm köy ve mahallerinde görev yapan, hatta komşu illerden de gelen din görevlileriyle bir araya gelmesi oldu.
Başkan Erbaş, din görevlilerine geçmişte yaşanan sıkıntıları hatırlatarak,
bugünün imkânlarını iyi değerlendirmelerini istedi.
Erzincan demişken bir parantez açmak lazım. Maneviyatı çok yüksek bir şehir. Huzur dolu bir şehir. Geçmişte çokça deprem felaketi yaşamış bir şehir. Ama en önemlisi Medine-i Münevvere’ye vakfiye olmasıdır.
Evet, Diyanet İşleri Başkanlığı, geçmişten beri çeşitli tartışmalara neden olmuştur. Kimileri yaptığı din hizmetlerinden rahatsız olmuştur, kimileri yapılanları yeterli bulmamıştır. Özellikle 1960 darbesinden sonra ve 28 Şubat sürecinde birileri tarafından farklı mecralara çekilmek istenen Diyanet İşleri Başkanlığı bugün aslına rücu etmeye devam ediyor. Toplumun her kesimiyle buluştuğu sürece bu asli görevini fazlasıyla yapmayı başaracaktır. Fetullahçı Terör Örgütünün toplumda açtığı yaralar, Diyanet İşleri Başkanlığı’na çok daha ağır görevler yüklemektedir.
#Diyanet
#Ali Erbaş
#Erzincan