Bu ‘katalog evliliğin’ nikâhını kim kıydı?

02:177/05/2018, Pazartesi
G: 7/05/2018, Pazartesi
Hüseyin Likoğlu

Belki çok klişe bir sözdür ama bu kez gerçekten çok önemli bir seçime gidiyoruz. 24 Haziran’da sadece ülkeyi kimin yöneteceğine karar vermeyeceğiz, sadece kimlerin milletvekili olacağına karar vermeyeceğiz. 1960 27 Mayıs’ında bir başbakan ve iki bakan asılarak getirilen karanlık düzene son vereceğiz. 16 Nisan’da kabul edilen anayasa değişikliğini hayata geçireceğiz.Türkiye’de çok partili hayata 1946 yılında geçildi. Çok partili hayatın ilk seçiminde açık oy gizli tasnif uygulandı ve Milli Şef yönetiminin

Belki çok klişe bir sözdür ama bu kez gerçekten çok önemli bir seçime gidiyoruz. 24 Haziran’da sadece ülkeyi kimin yöneteceğine karar vermeyeceğiz, sadece kimlerin milletvekili olacağına karar vermeyeceğiz. 1960 27 Mayıs’ında bir başbakan ve iki bakan asılarak getirilen karanlık düzene son vereceğiz. 16 Nisan’da kabul edilen anayasa değişikliğini hayata geçireceğiz.



Türkiye’de çok partili hayata 1946 yılında geçildi. Çok partili hayatın ilk seçiminde açık oy gizli tasnif uygulandı ve Milli Şef yönetiminin ömrü 4 yıl daha uzatıldı. 1950 seçimleri ‘karar milletin’ seçimi olmuştur. 1950 ile 60 arasında yapılan 3 seçimde de milletin seçtikleri ülkeyi yönetmiştir.

Milletin tercihi ile iktidara gelemeyeceklerini ya da milletin tercihi ile iktidara gelenlere istediklerini dikte ettiremeyeceklerini anlayanlar, çıkışı darbede buldular. Ve 27 Mayıs’ta silah zoruyla yönetime el koyarak Türkiye’yi esaret altına aldılar.

1960 darbecileri Türk milletinin tercihini taca çıkaran bir anayasa hazırladılar. Millet kimi seçerse seçsin, 1961 Anayasası ile ülkeyi yönetme gücünü ellerine geçirdiler. Buna ilk direnen Süleyman Demirel oldu. 1965 yılında büyük bir çoğunlukla iktidara gelmesine rağmen, üstelik 1969 yılındaki seçimlerde yine milletin teveccühü ile seçimi kazanmasına rağmen, Demirel’in önüne rahmetli Menderes’in idam sehpasındaki fotoğrafını koydular. O da şapkasını aldı gitti.

Darbeci vesayet sistemine direnen bir başka lider Turgut Özal oldu. Hepimizin malumu ömrü yetmedi ya da ömrünü kısalttılar da diyebiliriz. Ardından Necmettin Erbakan başbakan oldu. Onu anlatmaya gerek yok sanırım. Yakın zaman, herkes hatırlar. 28 Şubat ve akabinde CHP’li Zekeriya Temizel’in “kayıp trilyon kumpası.” Rahmetli Erbakan’ın bu dünyadan borçlu göçmesi ile sonuçlanan bir kumpas.

Şimdi bütün mesele Tayyip Erdoğan. Uğruna başbakan astıkları, cumhurbaşkanı zehirledikleri, her türlü çirkefliği yaptıkları 27 Mayıs düzeni çöküyor. Ve bunun müsebbibi olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı görüyorlar. Son 5 yıldır Erdoğan’dan kurtulmak için yapmadıkları kalmadı. 7 Şubat MİT krizi, Gezi kaosu, 17-25 Aralık yargı darbesi, 15 Temmuz fiili darbe ve işgal girişimi, müteaddit defalar suikast girişimi, içerde ve dışarıda her türlü yalan-iftira.

Evet, bu ahval ve şerait içinde seçimlere gidiyoruz. Cumartesi 4 parti ittifak protokolünü YSK’ya teslim etti. Protokol metninde şüphesiz siyaseten çeşitli değerlendirmeler var. Ancak en dikkat çekeni “Kutuplaşmanın önüne geçmek için bir araya geldik” diyorlar. Pardon da siz zaten biribirinize benzemediğiniz halde 5 yıldır tam da söylediğinizin aksine kutuplaşma için bir aradasınız. Dersiniz ki eskiden birbirleriyle mücadele ediyorlardı da şimdi gerilimi azaltmak için bir araya gelmişler. Tam aksine, kutuplaşmayı derinleştirmek ve Erdoğan düşmanlığında daha sert mücadele etmek için bir araya geldiler. Kutuplaşmanın âlâsı için biraradalar.

15 vekilin kiralanması hadisesinden sonra günümüzün Güneş Motel’i neresi, diye, Akşener ve Kılıçdaroğlu nerede biraraya geldi, diye merak edip peşine düşünce çok daha ilginç bir bilgiye ulaşmıştım. Malum, Yeni Şafak’ta manşet oldu. Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun, otelde biraraya gelmeden CHP’nin meşhur genel sekreteri ve Fetullah Gülen’in hamisi Kasım Gülek’in kızı Tayyibe Gülek’in evinde biraraya geldikleri ortaya çıkmıştı. Bu buluşma ile sürecin kimler tarafından dizayn edildiği yansımıştı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda bu karanlık yapı istediğini elde etti mi bilmiyoruz, lakin milletvekilliği ittifakı konusunda epey ilerleme sağladığı kesin.

4 partinin biraraya gelme yöntemi ile Fetullahçı örgütün katalog evliliği tıpatıp biribirinin aynı. Malum, Fetullah Gülen örgütü, örgüt elemanlarının evliliği ile ilgili katalog sistemi uyguluyordu. Hangi örgüt elemanının kimle evleneceğine örgüt yönetimi karar veriyor. Burada maksat örgüt elemanlarını evlendirmek değil. Evliliği örgüt için kullanmak. Evlendirilen örgüt elemanları biribirine eş olmuyor. Örgüt emrini yerine getirmek için bir evde yaşıyor.

Cumartesi kurulan ittifak da FETÖ’nün katalog evliliği gibi katalog ittifakı. Ülkeyi yönetmek için biraraya gelinmiş değil. Tayyibe Gülek’in evinde buluşma örneğinde olduğu gibi, bazı mihrakların emellerine hizmet etmek için yapılmış bir ittifak ya da evlilik. Bu ittifakın katalog evliliği olduğu kesin de bu nikâhı kimin, nerede kıydığı araştırılmalı…

#FETÖ