Beni de Belçika’dan aradılar

Akşam tam iftar saati yurt dışı bir numara aradı. “Allah Allah, bu saatte yurt dışından beni kim arar?” diyerek, açtım telefonu. Karşıdan bir ses “Aloo mösyö Hüseyin!”, “Buyurun kimsiniz?” dedim. “Ben bir Belçikalı” dedi. “Buyurun ne istiyorsunuz, beni niye aradınız?” dedim. “Sabancı suikastının katili Fehriye Erdal var ya” dedi, “Eee” dedim. “Türkiye Cumhuriyeti devleti hükümeti, onun Belçika’dan iadesini usulüne uygun yapmadığı için Belçika hükümeti onu iade etmedi” dedi. “Çok teşekkür ederim Belçikalı dostum” dedim, telefonu kapattım. Bu arada bu diyalogun Fransızca mı, Felemenkçe mi, Almanca mı, hangi dilde olduğunu sormayın. O bende kalsın.

Evet, bu yazdıklarım hiç komik gelmedi size değil mi? Ama Türkiye’de birkaç gündür bu komedi yaşanıyor. Bugün de bu komedinin son safhası yaşanacak, eğer Adalet Bakanlığı izin verirse. CNN Türk’te Hande Fırat’ın programında, “Amerikalılar beni aradı, Türkiye Cumhuriyeti Fetullah Gülen’i usulüne uygun bir şekilde bizden istemedi” diyen CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, “Kim bu Amerikalı?” sorusuna, “Siz gazetecilik yapıyorsunuz, ben milli çıkarlarımızı koruyorum” diyerek, gerçekten arayan bir Amerikalı varsa kimliğini saklıyor.

İşin siyasi tarafı bir yana, diyelim ki gerçekten terörist başı Gülen’in iadesi ile ilgili dosyada bir eksiklik varsa bunu Muharrem İnce’ye kim, niye söyler. Hem niye sadece İnce’ye söyledi, Meral Akşener’in saçı Muharrem İnce’den daha gür, Temel Karamollaoğlu’nun ise sakalı bile var. Bu ayrıcalığı Muharrem İnce’ye yapanlar neyin peşinde?

Fetullah Gülen’in iade dosyası hazırlandığında Adalet Bakanı olan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın, “Gitsinler Adalet Bakanlığı’na iade dosyasını incelesinler” şeklindeki meydan okumasını fırsat bilen CHP, hemen heyet hazırladı. Muharrem İnce’nin kendisini arayan Amerikalıyı söylemeden CHP’nin bu heyeti, Adalet Bakanlığı’nın kapısından bile geçirilmemeli. Böyle bir komedi olabilir mi? “Beni bir Amerikalı aradı” diyen herkese “Buyur gel bak dosyalara mı?” diyeceğiz.

Madem Amerikalı aradı seni, üstelik dosyaya vakıf bir Amerikalı, demek ki dosya onda var. CHP, başta Hakan Atilla davası olmak üzere her ota-çöpe heyet gönderdi Amerika’ya. Bundan daha önemli olay mı var? CHP heyeti Adalet Bakanlığı yerine Pensilvanya’ya gitsin. Üstelik orada dosyayı gören ve eksikleri bilen uzman Amerikalı var. Bence böylesi çok daha sağlıklı bir inceleme olur.

17-25 Aralık’tan beri her saniye FETÖ’nün yanında yer alan CHP heyeti iade dosyasını inceleyip bu kez Türkiye’nin yanında mı yer alacak? Fetullah Gülen’in iade dosyasını 2 yıldır sümenaltı eden ABD Adalet Bakanlığı, dosyada bir eksiklik olup olmadığını Türkiye’ye bildirmiyor, dosyayı ABD yargısına göndermiyor. Ama anamuhalefetin cumhurbaşkanı adayı suçu bizim Adalet Bakanlığına atıyor.

Gündem değiştirmek ya da gündem oluşturmak için bu yapılsa anlayış göstereceğiz de işin içinde başka şeyler var. ABD Adalet Bakanlığı daha fazla dosyayı saklayamayacak. Eninde sonunda kendi yargısına havale etmek zorunda kalacak. İşte bu aşama öncesinde Türkiye’nin talebine birilerinin çamur atması gerekiyordu. Galiba bu ihale Muharrem İnce’ye verildi. Öte yandan eğer iade talebi ABD yargısına intikal ederse Fetullah iblisinin savunma yapması gerekir, savunma için de dosyanın içeriği lazım. O görev de CHP heyetine düştü. Adalet Bakanlığı izin verirse CHP heyeti dosyayı incelerken bir yandan da Gülen’in savunması için doneler toplayacak.

Eğer bu kapı açılırsa yarın başka başka dosyaların incelenmesi için Adalet Bakanlığı’nın kapısında siyasi heyetler oluşacak. FETÖ ile mücadeleye bu zamana kadar hep defans olan, seçim beyannamesinde tek kelime FETÖ diyemeyen partinin heyetinin gideceği yer Pensilvanya’dır.