AK Parti’nin kuruluşunun üzerinden 19 yıl geçti. Koronavirüs salgını dolayısıyla biraz sönük geçse de AK Parti geçtiğimiz hafta perşembe günü çeşitli etkinliklerle 19’uncu yaşını kutladı. AK Parti, 19 yılın 18’ini iktidarda geçirdi.
18 yıllık AK Parti iktidarlarında Erdoğan’ın tabiriyle “nereden nereye” denilerek anlatılacak çok şey var. Yapılan reformlar, atlatılan badireler, verilen mücadeleler. Aylarca yazılmakla bitmez. Bütün bu yapılanlar bir tarafa, AK Parti’nin CHP üzerinde oluşturduğu dönüşüm her şeyden önemli.
AK Parti, 28 Şubat’ın demokrasimizde oluşturduğu tahribatın en şiddetli yaşandığı dönemde kuruldu. Her alanda demokrasinin yerlerde süründüğü bu dönemde, özellikle muhafazakâr vatandaşların sokağa çıkması neredeyse yasaktı. Sokakların kamusal alan olup olmadığının tartışıldığı bir dönemde 14 aylık AK Parti iktidara geldi.
2002 Kasım seçimlerinde Meclis’e iki parti girmeyi başardı. Biri tek başına iktidar olan ancak genel başkanı milletvekili seçilemeyen AK Parti, diğeri 28 Şubat’ın siyasi uzantısı CHP. AK Parti’nin ilk aylarında vesayet sevdalılarının temel beklentisi “Erdoğan da tıpkı Erbakan gibi bir yılını doldurmadan gidecek” idi.
Gün geçtikçe bu beklenti zayıfladı, AK Parti iktidarının kalıcı olduğunu gördükçe vesayet sevdalıları homurdanmaya başladı. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri vesayet sevdalılarının uykusunu kaçırmaya başlamıştı. AK Parti’nin çoğunlukta olduğu parlamentoya Cumhurbaşkanı seçtirmemek için düğmeye bastılar. E-muhtıra, Cumhuriyet mitingleri, 367 garabeti derken, ilk rauntta istediklerini elde ettiler.
İkinci rauntta, sahneye millet çıktı, vesayet sevdalılarını, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde okkalı bir Osmanlı tokadıyla yere serdi. Yerde yine biraz çırpındı vesayet sevdalıları, ancak MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Meclis’te yerini alması, onlar için son fiske oldu.
Vesayet sevdalıları boş durmadı, pes etmedi yine de. Önce AK Parti’ye kapatma davası açtılar. AK Parti kıl payı kurtuldu. Kapatma davasının gerekçesi de ilginçti. Sadece ve sadece, yalnızca ve yalnızca üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasını öngören bir Anayasa değişikliğine imza atıldığı için AK Parti kapatılmak istenmişti.
Başlattığı hareketle Kılıçdaroğlu’na meydan okuyan Muharrem İnce, her ne kadar tek adamlı muhalefet deyip CHP’yi anti demokratlıkla suçlasa da bu 19 yılda demokrasi konusunda CHP’de çok yol alındığını düşünüyorum.
Dün CHP, eşi başörtülü diye Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmaması için Cumhuriyet mitingleriyle TSK’yı göreve çağırırken, bugünkü CHP’nin muhtemel adayı Abdullah Gül.
Dün üniversitelerde bile başörtüsü yasağını savunan CHP, bugün başörtüsüne karşı çıkan partilileri için ikna odaları kurmuş. Bugünkü CHP’nin başörtülü Parti Meclisi üyesi bile var.
Dünkü CHP zamanında bırakın Ayasofya’yı ibadete açmak, seccade ile Ayasofya meydanından bile geçemezdiniz. Bugünkü CHP’nin Ayasofya konusunda gıgı çıkmadı.
Dün imam-hatip liselerini yok etmek isteyen CHP’nin, bugün imam-hatip liselerinde örgütlenme hedefi var.
Eskiden yoldaki trafo binalarını mescit sanıp kapılarını tekmeleyen CHP, bugün genel merkezde mescit açtı.
Eskiden temel atma törenlerinde çekilen besmeleyi, laiklik karşıtı davranış olarak gören CHP, bugün Yasin okumadan temel atmıyor.
CHP’nin adayları eskiden caminin avlusundaki şadırvandan su bile içmezken, şimdi bazı CHP’liler camide Kur’ân bile okuyor.
Uğur Dündar’ın, okul kapılarını gizli kamera ile dikizleyip, öğrencilerin namaza gidip gitmediğini gözlemlediği günlerden, Uğur Dündar’ın evde gizli cuma namazı kıldığı günlere geldik.
Kim ne derse desin 19 yıllık AK Parti ve 18 yıllık AK Parti iktidarı, CHP’de büyük bir demokratik devrime yol açtı.
Eskiden CHP iktidara gelirse yine dini değerlerimize saldırır, inanç özgürlüğümüzü elimizden alır diye korkuyorduk. Şükürler olsun ki bu korkularımız geride kaldı.
Ancak bugünlerde yeni korkularımız oluştu. Şimdi CHP destekli bir iktidar gelirse, Suriye’deki, Irak’taki, Libya’daki, Katar’daki, Somali’deki Mehmetçiğimizin başına bir şey gelir mi, diye korkuyoruz, Doğu Akdeniz’deki donanmamız Antalya Körfezi’ne sıkıştırılır diye korkuyoruz.
19 yılda demokratikleşen CHP, acaba kaç yılda millileşir de bu korkulardan da arınırız…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.