Vatikan’ın “dinler arası diyalog” projesinin amacının misyonerlik olduğu açıktır; bunu diyalogu farklı bir mecraya sokmaya uğraşan müteveffa papa da itiraf etmiştir.
Diyalog aslında dinler arasında değil, farklı dinlere mensup insanlar (dinlerin temsilcileri) arasında olur, fakat bir ğalat-ı meşhur olarak veya kasten buna “dinler arası diyalog” denmiştir.
Çeşitli maksatlarla farklı dinlere mensup insanların bir araya gelmeleri, konuşma, danışma, tartışma, dine davet… yapmaları yeni bir olay değildir.
Kur’an-ı Kerim’de:
buyurularak “dine davet ve hakkı tebliğ için diyalogun kapısı açılıyor, ancak diyalogun yalnızca bu maksatla yapılamayacağı, başka maksat ve zaruretlerin de diyalogu meşru kıldığı bilinmektedir.
İnsanları İslam’a kazanmak için tecrübe edilmiş yollar arasında en etkilisinin “İslam’ın, Müslümanların hayatında doğru temsili” olduğu sabit olmuştur. Birçok insanın hidayetine sebep olana iki unsur vardır: 1. Kur’an-ı Kerim’i okumak, 2. İslam’ı iyi temsil eden Müslümanları tanımak.
Peki insanları İslam’dan uzaklaştıran nedir?
Bu sorunu cevabı uzun olmakla beraber kapsayıcı olmayan ama bu yazının amacı bakımından yeterli olan sebepler şunlardır:
1.İslam’ı yanlış anlayan, anlamayan, anladığı ve bildiği halde İslam’a uymayan ahlak, davranış, hitap ve ilişki içinde olan Müslümanların çokluğu.
2.İslam hakkında yeterli bilgisi ve İslâmî yaşayışı eksik olan, bu haliyle başka din, ideoloji ve hayat tarzını benimsemiş kimselerle sıkı ilişki içinde olmak.
3.Başka dinlerin misyonerlerinin aldatıcı, saptırıcı, iki yüzlü davranışları ve etkili propagandaları.
Bu cümleden olarak mevcut Papa’nın son Ortadoğu gezisinden ve yaptığı bir açıklamadan örnek vereceğim:
Bu gezide Körfez ülkelerinde ölçüsü kaçık karşılamalar yapılmış, Müslümanlara örnek olması gereken dini ve siyasi liderlerin yanlış veya kasıtlı davranışları Papa’ya ve onun dinine itibar kazandırmış, İslam’a eşit izlenimi hasıl olmuştur.
Fas’ta yapılan daha vahimdir. Burada Papa ile Kral, İmam Hatip yetiştiren bir okulda hazırlanan bir programa katıldılar. Bu programda İmam kıyafetinde bir genç musiki eşliğinde ezan okuyarak sahneye girdi, ezanın yarısında musiki bu defa kilise musikisine dönüştü ve bir açık bayan okuyucu kilise ilâhisi ile icraya devam etti, arkada büyük bir orkestra vardı, bir ara Yahudilerin ilâhisine de yer verildi. İcra bitince Papa ve Kral heyecanla alkış tuttular.
Bu çeşit faaliyetlerin İslam’a vereceği zarar ve diğer dinlerin hanesine yazacağı kâr açıktır. Burada hak ile batıl eşit hale getirilmekte, doğrudan dinlerine davet ile sonuç alamayan misyonerler, uygun ortamlarda İslam’ın itibarından yararlanma yolunu seçmektedirler.
İşte tam bu bağlamda Papa bir açıklama yapıyor ve özetle şöyle diyor:
“Misyonerlik yani doğrudan dine davet yolu kapalıdır, bu yoldan sonuç alınamıyor, bu sebeple Fas’ta faaliyet gösteren din adamlarımız insanları Hristiyanlığa davet etmek yerine onlara yaklaşıp eşit şartlarda kardeş/dost olarak birlikte yaşamaya yönelmelidirler.”
Papa’nın yeni taktiğine hem Fas Ulema Heyeti’nden hem Dünya Müslüman Alimler Birliğinden tepkiler gelmiş, gerekli uyarılar yapılmıştır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.