Ne güzel bürokrat ne güzel müftü!

04:0018/07/2019, Perşembe
G: 18/07/2019, Perşembe
Hayreddin Karaman

Yapıcı ve yerinde tenkitler baş göz üstüne de hep kara tablolar çizmek, hep kötüyü görüp genellemek, hep insanları ümitsizliğe boğmak dost işi değildir.En büyük mürşidlerin mürid ve talebeleri arsından bile çürükler ve hainler çıkmıştır. Saadet asrından bu yana bunca zaman geçtikten ve bozucu amiller bunca iş gördükten sonra “fazilet toplumundan” söz etmek zor olsa gerektir. Beklentimiz “halvet der encümen” fehvasınca kötüden asgari, iyiden azami etkilenmiş ve bu mânâda güzel insanımızın sayısını

Yapıcı ve yerinde tenkitler baş göz üstüne de hep kara tablolar çizmek, hep kötüyü görüp genellemek, hep insanları ümitsizliğe boğmak dost işi değildir.



En büyük mürşidlerin mürid ve talebeleri arsından bile çürükler ve hainler çıkmıştır. Saadet asrından bu yana bunca zaman geçtikten ve bozucu amiller bunca iş gördükten sonra “fazilet toplumundan” söz etmek zor olsa gerektir. Beklentimiz “halvet der encümen” fehvasınca kötüden asgari, iyiden azami etkilenmiş ve bu mânâda güzel insanımızın sayısını çoğaltmak ve toplumun yönetimini o ellere bırakmak olmalıdır.

Sayın Mehmet Aykut Cihangir bir güzel insan/bürokrat, yeni İstanbul Müftümüz Sayın M. Emin Maşalı da bir güzel insan/müftü örneğidir. Böyle nice güzel insanımız önemli mevkilerde sorumluluk yüklenmiş bulunuyorlar, bunları da görmek, teşvik etmek ve yardımcı olmak, iyilik peşinde olanların işi olmalıdır.

Sayın Cihangir’i nazik izinleriyle aşağıda paylaşacağım bir whatsApp mesajından dolayı hatırladım, bakın bu güzel insan ne diyor:

“Eğitim; bilgi, erdem ve güzel ahlâkla yaşamaya yönelik bilgi, beceri ve tutum değişikliğidir.

Âdâb, edeb kelimesinin çoğuludur, hayatı ilim ve irfanla özünden yaşamayı ifade eder.

Muâşeret, toplumsal ilişkiler içinde bulunma anlamındadır.

Âdâb-ı muaşeret, toplumsal ilişkilerimizde hâkim olan görgü ve davranış kurallarıdır.

Âdâb-ı muaşeret, eğitimin aslî amacını sağlayan, ‘olmazsa olmaz’ bir eğitimdir.

Selâmlama, iletişim, konuşma, oturuş, kalkış, kılık-kıyafet, üslûp, tavır gibi konuların tamamı âdâb-ı muaşereti oluşturur.

İnsan; mükerremdir, ahsen-i takvîmdir.

Âdâb-ı muaşeret eğitiminin temel ölçüsü, kısaca iyi insan olma erdemleri ve güzel ahlâk davranışlarıdır.

Bu derslerde; iyi insan olmanın erdemleri, doğruluk, dürüstlük, emniyet, sadakat, nezaket, zarafet gibi konular somut olarak uygulamalı şekilde anlatılmalıdır.

Din; güzel ahlâk ve samimiyet, muamelât ve ibadettir. Tebessüm, nezaket, zarafet hep güzel ahlâkın tezahürleridir. Âdâb-ı muaşeret kurallarının hedefi olan iyi insan davranışları, dinin amacı olan güzel ahlâk kurallarıyla birebir alakadardır.

Bu eğitim ailede başlar, okulda ve iş hayatında devam eder.

Ailede anne-babanın, okulda öğretmenin adımlarını izler kişi.

Eğitimci güzel örnek olmalı, iyi insan olmanın erdemlerini tutum ve davranışlarıyla önce o göstermelidir.

Okulda bu eğitimlerin müfredata ayrı ders olarak konulması elbette yararlı olacaktır; ancak önce bu dersleri verecek öğretmenlere eğitici eğitimi verilmelidir.”

Haydi büyük başkan, bu güzel insanları çevrende olabildiğince çoğalt ki, milletin ve ümmetin ümidi olmaya devan edesin!

#Mehmet Aykut Cihangir
#Bürokrat
#Müftü
#M.Emin Maşalı