İslâm ülkesinde gayr-i müslim vatandaşlar (ehlü’z-zimmeh)

04:005/08/2018, Pazar
G: 5/08/2018, Pazar
Hayreddin Karaman

Allah Teâlâ cenneti de cehennemi de yaratmıştır; O’nun abesle iştiğali muhal olduğuna göre kullarının bir kısmının iman edecekleri, bir kısmının ise ya iman etmedikleri veya günah işleyen müminlerden oldukları için cehenneme gireceklerdir anlaşılmaktadır; yani Peygamberimiz insanların tamamını İslam’a davet edecek, ama bu davet tek seçenekli olmayacak, iman etmeyenler zorlanmayacak, onların da insan haklarından yararlanarak yaşamaları sağlayacak, ahirette ise inkarın cezasını çekeceklerdir.Peki

Allah Teâlâ cenneti de cehennemi de yaratmıştır; O’nun abesle iştiğali muhal olduğuna göre kullarının bir kısmının iman edecekleri, bir kısmının ise ya iman etmedikleri veya günah işleyen müminlerden oldukları için cehenneme gireceklerdir anlaşılmaktadır; yani Peygamberimiz insanların tamamını İslam’a davet edecek, ama bu davet tek seçenekli olmayacak, iman etmeyenler zorlanmayacak, onların da insan haklarından yararlanarak yaşamaları sağlayacak, ahirette ise inkarın cezasını çekeceklerdir.



Peki Müslüman olmayan insanlara İslam dünyada nasıl bir muameleyi uygun görüyor?

Önceki yazıda İslam ülkesi dışındaki gayr-i müslimlerle ilişkilere kısaca temas etmiştik. İslam ülkesinde yaşayanlara gelince:

İslâm hukuku, İslâm ülkesi vatandaşı da olsalar gayr-i müslimler ile Müslümanlar arasında fark bulunduğunu, birçok önemli hususlarda bunlara farklı muamele edileceğini kabul etmiştir. Bu farkların daima gayr-i müslim­ler aleyhinde olduğu söylenemez; ancak iman edenle etmeyen, salih mümin ile fasık (isyankâr, günahkâr mümin) eşit olmadıkları için –temel insan hakları dışında- muamele farkının bulunduğu bir gerçektir. Bu cümleden olarak:

a) Müslümanların ödemek mecburiyetinde oldukları zekât ve fıtır sadakası (fitre) ibadet -vergilerinden gayr-i müslim teb’a muaftır; onlar bu vergilerle yükümlü değildirler.

b) Cihad vazifesinin gereği olarak bütün Müslümanlar askerlik yapmak mecburiyetinde oldukları halde gayr-i müslimler bundan da muaftırlar.

c) Birçok mevzû ve meselede dâvaları kendi kanunlarına göre hükme bağlanır.

d) Güç ve kazançlarına göre değişmek üzere senede bir, adam başına “cizye” adıyla bir vergi verirler. Fakir, işsiz ve aciz, manastırdaki rahip, serveti olmayan yaşlı, akıl hastası gibi şahıslar cizye vergisinden muaftırlar.

Hz. Ömer zamanında Müslümanlar tarafından zapdedilip ahalisinden cizye alınan Humus, savaş zarureti ile terkedilince komutan, alınan cizye vergisinin iadesini emretmiş ve şu açıklamayı yapmıştır: “Aldığımız vergi sizi himaye etmek üzere verdiğimiz söz (ahd) karşılığıdır; şimdi çekildiğimize göre vergi üzerinde hakkımız kalmamıştır”.

e) Gayr-i müslimlerin Arabistan’a seyahatleri serbest olmakla beraber burada yerleşmelerine izin verilmemiştir. Mekke Müslümanların kıblesi olduğu için (Mescid-i haram, mübarek ve mukaddes makamları da ihtiva eylediği için) gayr-i müslimlerin buraya girmelerine de -bir zaruret bulunmadıkça- izin verilmemiştir.

f) Kendi kıyafetlerini muhafaza ederler. Kılık kıyafet bakımından Müslümanları taklid edemezler.

Bu ve benzeri farklılıklar yanında:

a) Gayr-i müslimlerin de mal, can, namus ve şerefleri Müslümanlarınki gibi dokunulmazdır.

b) Gayr-i müslimler içinde muhtaç olup, bakacak kimsesi bulunmayanlar, tıpkı Müslümanlar gibi sosyal sigorta hakkından faydalanırlar; devlet onların geçimlerini sağlar.

c) Gönüllü askerlik yapanlar cizyeden muaf olurlar.

d) Yüksek derecedeki sorumluluklar Müslümanların uhdesinde kalmak üzere devlet hizmetinde kullanılır, görev alırlar.

e) Mezarları ve kemikleri saygı görür, tecavüzden masundur.

f) Ebû Hanîfe ve Şâfiî gibi müçtehidlere göre Kur’ân, Hadis ve İslâm hukuku gibi İslâm ilimlerini öğrenmek isteyen gayr-i müslimler bundan menedilemez.

g) Esir düşenleri, Müslüman esirler gibi devletin ödeyeceği fidye ile kurtarılır...

Peki, Peygamberimiz’den rivayet edilen “Müslüman oluncaya kadar insanlarla savaşmak bana emredildi” mealindeki hadis davetin tek seçenekli (ya İslam, ya ölüm) olduğunu göstermiyor mu?

Bu sorunun cevabını da bir başka yazıda verelim.

#İslamiyet
#İnanç