Selamünaleyküm Hocam,
Tasavvuf konusunda İmam Malik ve İmam Şafiî Hazretlerinin bu şekilde görüşleri olduğu iddia ediliyor. Bunlar sağlam kaynaklara dayalı sağlam görüşler midir? Veya bu görüşlerden bir kısmı daha sonraki zamanlarda değişmiş midir? Tekzip edilmiş midir? Tüm bu bilgiler ışığında tasavvuf için bidattir, dinden sapmadır veya sapıklıktır diyebilir miyiz? Yoksa tasavvufun dinde yeri var mıdır, Ehl-i Sünnet’e uygun mudur, dinin zahirî (şeriat) kısmının dışında batınî (tarikat) kısmı da tasavvuf olarak vardır diyebilir miyiz? Kısacası İslâm için soracak olursak tasavvufun dinimizde yeri var mıdır, varsa neresidir?
Tasavvuf konusunda İmam Malik ve İmam Şafiî Hazretlerinin bu şekilde görüşleri olduğu iddiası ve yapılan nakiller sağlam kaynaklara dayalı değildir.
Tasavvufun İslâm’daki yeri hakkındaki düşüncemi defalarca ifade ettim, yakında basılan “Tasavvuf Şeriatsız Olmaz” isimli kitabımda konuyu daha geniş açıkladım.
Özet kabilinden şunları yazayım:
Din bilgi ve hükmünün asıl kaynakları (Edille-i Şer’iyye) Kitâb, Sünnet İcma ve Kıyas’tır. Bu kaynaklar herkese açıktır, doğrudan temasla bilgi edinemeyen kimseler için de çare “bilenlere sormak, bilenlerden öğrenmektir”. Şeriat (sahih İslâm) bilgisi ilham yoluyla değil, Fıkıh ve Kelâm usulünde ortaya konmuş bulunan yöntemle elde edilir.
İrfan, beyan ve ilim dışında bir manada kullanıldığında bundan maksat ilhamdır, keşiftir ve bunlara bağlı birikimdir. Yine ilmihal kitaplarında “şer’î delillerin her mümini bağladığı”, ilham ve keşfin ise genel bir bilgi ve hüküm kaynağı (delil, hüccet) olmadığı yazılıdır, Ehl-i Sünnet bu konuda ittifak halindedir.
Sünnet’le ve Ehl-i Sünnet’le tasavvufu eşitlemek, “ümmet varlığını, itikadını, değerlerini irfan (tasavvuf) sayesinde korudu” demek çok problemli bir ifadedir.
Şerîata hâdim olan tasavvufa ve irfana bir itirazım olmadığı gibi karşı çıkanları da hatalı bulurum, bulmuşumdur. Ama İslâm’ın beyana (Edille-i Şer’iyye’ye) ve bunlara dair ilimler ile eğitime değil de irfana dayandığını söylerseniz ve irfandan da tasavvufu kastederseniz bu daireye girmemiş milyonlarca mümini sahih İslâm’dan, Ehl-i Sünnet camiasından ve Sünnet’ten dışlamış olursunuz.
Başkalarını devamlı feraset ve basirete davet edenleri ben de şu maddeleri kabul konusunda aynı uyanıklık ve duyarlılığa davet ediyorum:
Fıkhın ve Kelâm’ın mezhepleri olduğu gibi tasavvufun da farklı kolları ve tarikatları vardır. Bu kollardan bir kısmında bid’atlar, hurafeler, Ehl-i Sünnet itikadına aykırı inançlar ve kabuller mevcuttur; işte bunların da ifsadından sahih İslâm’ı koruyan Fıkıh ve Kelâm’dır; bu ilimlerde işlenen Ehl-i Sünnet itikat ve uygulamasıdır; bunlara sadık kalan tasavvuf kollarını da bu ilim korumuştur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.