... Sorduklarımı yazı ile ifade ettiğim ve yanlış anlaşılacak bir anlamaya sebep olmamak için biraz uzun yazıyorum. Zaman ayırıp beni bu konuda bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
Karadâvî’nin fetvalarında borsa ile ilgili bir soruda belirtmiş olduğu aşağıdaki cevabı okumuştum.
Bilindiği üzere şirketler üç kısım altında değerlendirilmektedir:
Çağımızdaki âlimler söz konusu müesseselerin mubah olduğu konusunda ittifak içerisindedirler.
Temel olarak helal olan işlerle uğraşmakla birlikte gerçekleştirmek istediği bir projesi için faizli bankalardan borç para alan, elde ettiği kazancın fazlasını gelir için faizli bankalara yatıran bir şirkette şüphe doğmaktadır. Bu mesele çağdaş fıkıh âlimlerinin ihtilafa düştükleri bir konudur. Onlardan bazıları bu şirketlerin hisselerinin ve onlarla ortaklık kurmanın, ribâya dayalı olarak borç verdikleri ve bunun için para yatırmayı sürdürdükleri ve faizden uzak durmadıkları müddetçe haram olduğunu söylemektedir.
Bazıları ise muteber maslahatları (şahıs ve ülke için meşru ve gerekli faydayı) gerçekleştirebilmek için bu şirketlere katılmayı, (katılanların) elde ettikleri kazançlara ribâ bulaşmadığı sürece caiz görmektedirler. Ribânın bulaşıp bulaşmadığı bu şirketlerin yayınladıkları bilançolara bakılarak anlaşılabilir. Bu görüşü savunan âlimlerin, ayrıntıları ile ele aldıkları delilleri, geniş olarak bahsettikleri birtakım şartları vardır.
Hocam 3. maddede ifade edilen durum sanırım günümüzde borsada işlem yapan şirketlerin durumunu tarif etmekte olup borsada işlem yapan birçok şirketin faaliyet alanı helal olmuş olsa bile kullanmış olduğu faizli kredi -ya da parasını bankaya yatırma- gibi dinen uygun olmayan işleri olabiliyor. Bu durum günümüzde sizin de yazılarınızdan öğrendiğim kadarıyla katılım bankalarının oluşturduğu endeks kriterleri ile çözülmüş durumda olup, bu hisseleri almakta dinen bir sakınca yok. Endeks öncesinde hisselerin detaylı inceleme durumunun olmadığı zamanlarda işlem yapanlar için uğraş alanı helal (çimento, elektrik. giyim vb gibi) alanlarda hisseleri alıp-satmak uygun olarak biliyorum…
Benim burada sormak istediğim sorum; Biz ana faaliyeti helal olan bir şirketin hissesini almış olduğumuzda bu şirketin dine uygun olmayan kazancı söz konusu ise bu miktar bizim paramıza karışma durumu ile ilgili olacak. Hissesi alınan şirketin faiz vs gibi dine uygun olmayan geliri için;
Bu kurulmuş olan endeks, şirketlerin kriterlerini belirlerken aşağıdaki durumları gözetiyor.
Günümüzde bu kriteri sağlamayan hisseler faaliyet alanı helal de olsa endekse giremiyor. Bu endeks çıkmadan önce de birçok kişi gibi biz de borsada işlem yapıyorduk. Fakat kriter olarak şirketin faaliyet alanı meşru mu değil mi buna bakılıyordu. Endekste belirtilen kriterler gibi bir inceleme yapılmıyordu.
Endeks öncesi işlem yapanların yaptığı işin caizliği noktasında ana işi helal olan hisseleri alanların kazancı helal midir? Detaylı inceleme yapmadığımız için bu kazançta haramlık söz konusu mudur?
Ana işi meşru olan şirketin hisse senedini alan, bu meşru varlığın bir parçasına ortak oluyor. Bunu satarak para kazanıyorsa bunda sakınca yoktur. Temettü almadıkça gelirin haram kısmı ile ilgili problem yaşanmaz.
İndeks öncesinde “ameller niyetlere göredir” kuralı geçerli olur inşallah.
O tarihlerde temettü alınmış ise anaparaya tekabül edenden fazla olanı fakirlere vermek gerekir; bilinemiyorsa tahminen yaklaşık olan verilir.
Bahsettiğiniz şirketlerden bir kısmının fazla parayı faizci bankalara yatırmaları zaruri olmayan en kötü/günah olan davranıştır. Bunun günahı karar verenlere ait olur. Bankadan alınan faiz temettüye katılıyorsa, temettü alanların bilançoya bakıp o kadarını yoksullara vermeleri gerekir.
Başka şirketler varsa, asıl işi meşru olsa da gerektiğinde faizli kredi çeken veya bekleyen parayı faize de yatıran şirketleri tercih etmemek de takva olur.
Bir de şunu soruyorlar:
Az da olsa kazancına veya işine haram karışan şirketin hissesini almanın caiz olmasının delili nedir?
Bunun için -dahası da olabilir- üç delil ileri sürülüyor:
Benim temennim şudur:
Katılım bankaları o kadar güçlensin ve iş ve ticaret adamları o kadar güzel ahlaklı olsunlar ki, şirketler, faizli kredi çekmek yerine katılım bankalarıyla, en geniş ölçüde ve yeterli olacak kadar ortak yatırım ve üretim yapsınlar. Katılım bankaları, caiz olsa da asıl amacı gerçekleştirmeyen murabahadan çok -ortağın hıyanetinden korkmaksızın- ortaklık yapsınlar, şirket ve holdingler de ortaklığı seçerek paylaşmaya razı olsunlar. “Rabbenâ, hep bana” olmasın!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.