Turizmdeki hareket sürüyor

Geçtiğimiz yıl 2016 yaralarını sarmaya başlayan turizm sektörü, 2018’de de iyileşmeyi hızla sürdürüyor. Dün gelen ilk çeyrek TÜİK turizm istatistikleri, yılın başındaki tablonun böyle olduğunu söylüyor.

Nitekim bu dönemde önceki yılın aynı çeyreğine turizm gelirlerimiz %31 oranında artarak 4,4 milyar dolara ulaştı. Söz konusu güçlü artışın arkasında ise, turist sayısındaki yükseliş başrol oynuyor. Zira ilk 3 ayda ülkemizden çıkış yapan “ziyaretçi sayısı”, 2017’nin aynı dönemine göre %26,4 artış kaydederek 6,1 milyon kişi oldu. Toplam turizm gelirimizin artmasındaki diğer faktör olan “kişi başı harcamalarda” ise, iki dönem arasında 696 dolardan 723 dolara yükselmiş %4 civarı bir değişim gözlemliyoruz.

Bu doğrultuda, 2018 ilk çeyrek verilerinde dikkat çeken turist artışını incelemekte fayda var. Özellikle milliyet bazında… Bu bağlamda, yurtdışında ikamet eden vatandaşlarımızın söz konusu dönemdeki ziyaretçi sayısının %19,8’ini oluşturduğunu not düşerek başlayayım. Geçtiğimiz yıl ilk çeyrek bu oranın %22,1 olduğunu hatırlayacak olursak, yabancıların pastadaki payının genişlediği anlaşılıyor. Zaten “yabancı” ziyaretçi sayısındaki artışı tek başına ele alırsak da, %30’luk bir oranla karşılaştığımızı bu noktada belirteyim. Hatta kişi başı harcamalar tarafında da, kaydedilen ilgili artışın yabancılardan geldiği göze çarpıyor.

O halde şimdi hangi milletlerin Türkiye’nin turist sayısına bu dönemde talep artışlarıyla başlıca katkıda bulunduğuna, Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerinin de yardımıyla bir göz atalım. Bu kapsamda yabancı ziyaretçiler arasında yılın ilk çeyreğindeki artış oranına destek veren bir numaralı ülkenin İran olduğu anlaşılıyor. İran’ı ise, sırasıyla Almanya ve Rusya izliyor.

Söz konusu üç ülke kuvvetli çift haneli büyümeler kaydederken, burada yaptığım sıralamanın “toplam artış hızına” katkı anlamına geldiğinin altını çizmek isterim. Bu anlamda Irak, Bulgaristan, Çin ve İngiltere de, ilk üçü takip eden ülkeler sıralaması olarak gözleniyor. Bunlar arasında en güçlü artış oranını ise, üç haneye yaklaşan bir rakamla Çin’in sergilediği dikkat çekiyor. Katkı bazında ilk 10’a giren diğer turist kaynaklarımız ise, Suudi Arabistan, İsrail ve Ürdün oluyor.

Tabii bu pozitif destek listesi uzayıp gidiyor. Kabaca bakıldığında Asya ve Avrupa başta olmak üzere çeşitli bölgelerden gelen talep resminde Avrupa’nın yerini incelemek ise yakın geçmişin kayıplarını geri almak anlamında ayrı bir önem taşıyor.

Bu bağlamda Almanya ilk çeyrekte 2016 yılının aynı döneminin ziyaretçi sayısına giderek yaklaşırken, İngiltere o eski seviyesini yakalamış diyebiliriz. Fransa, Romanya, İspanya, Polonya gibi çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçilerde de geçen yıla göre güçlü artışlar gözlenirken, bu isimlerde ilk çeyrek sayılarının ilgili 2016 seviyesini geçtiği görülüyor. Yunanistan, İtalya, Hollanda ve İsveç gibi pazarlarımız da, kaydedilen çift haneli gelişmeler neticesinde geçmiş düzeylere yeniden erişmek üzere… Bu kapsamda Avrupa pazarlarımızın bir kısmı 2015 verilerini yakalarken, diğerleri ise kademeli bir yaklaşma sürecinde.

Kısacası 2018 ilk çeyreğinde turizm sektörümüzün Avrupa pazarında da görülen belirgin bir hareketlenme eşliğinde ısınmayı sürdürdüğünü ifade edebiliriz. Bu noktada erken rezervasyon bilgileri, yılın gelecek çeyreklerinde de hareketli sezonların yaşanacağına işaret ediyor.

İşte taze turizm verileri bu minvalde sektördeki pozitif görünümü tasdiklerken, dün aynı zamanda ilk çeyreğe dair dış ticaret istatistikleri de yayımlandı. Lakin aynı döneme ait Gümrük ve Ticaret Bakanlığı kaynaklı verileri bu köşede daha önce analiz ettiğim için oraya yeniden girmiyor ve 3 Nisan tarihli yazımı adresliyorum.