Türünün ilk örneği olduğu için özellikle Bitcoin ‘in namıyla sıkça telaffuz edilen kripto paralar, bilindiği üzere son dönemde gündemden düşmüyor. Kullanıcıların ve piyasaların gündeminden olduğu kadar, kurumların ve devletlerin de… Bu doğrultuda son dikkat çeken ilgili gelişmeler arasında Hindistan’ın kripto paraya karşı çektiği rest göze çarparken, Batı’dan gelen haberler bazı bankaların kartlarıyla bu paraların alımını yasakladığı yönünde… Elbette dünyada kripto rüzgarına ılımlı bakan ülkelere de rastlıyoruz ancak onların dahi emin olamadıkları birçok sorunlu husus olduğu apaçık ortada.
Konuya temelden girmek gerekirse, kripto para en basit şekilde dijital şifreli para olarak tanımlanıyor. Tanımdaki “dijital” ve “şifreli” sıfatlarının ise, “para” kısmının mahiyetinden daha net anlaşıldığı söylenebilir. Hatta işin özü de, tam burada yatıyor. Bitcoin ya da diğer kriptolar, paranın hangi özelliğini taşıyorlar da “para” olarak tanımlanabiliyorlar?
İlk kripto para olan Bitcoin, Satoshi Nakamoto diye bilinmeyen bir Japon isim tarafından 2008 yılında ortaya çıkarıldı. Ardından da çeşitli hikayelerle çok sayıda kripto para birimi oluştu. Bugün itibariyle dünyada, kabaca 1400’e yakın kripto para mevcut.
Nakamoto’nun kim olduğu meçhul. Dolayısıyla Japon olup olmadığı da… Ve küresel krize denk düşen zamanlarda Bitcoin’i hayata neden getirdiğinin perde arkası da… Mamafih bilinen çıkış noktası, kripto paranın blok zincir (blockchain) teknolojisinden faydalanarak elektronik ödeme aracı olarak kullanılması mantığında yatıyor.
Bir banka ya da aracı kuruma tabi olmadan özgürleştiren ve bu bağlamda nakit ve vakit açısından daha düşük maliyetli görülen kripto sistem, merkezi bir veri tabanına bağlı olmamasıyla dikkat çekerken fiziksel bir varlık da taşımıyor.
Bu noktada sorumuza yeniden dönecek olursak; malum, kullandığımız geleneksel paranın işlevleri bellidir. Örneğin para, bir hesap/değer birimi fonksiyonu görerek fiyatların belirlenmesinde rol oynar. Sonra yine aynı para, bir değişim aracı olarak kullanılarak ekonomideki mübadeleleri kolaylaştırır. Bununla da kalmaz, bir değer saklama aracı olarak görülüp tasarrufa konu edilir.
Peki ya çağın yeni icadı kripto para, bu özellikleri haiz midir? Konunun orijinal tarihçesine göre şifreli paranın çıkışı, alternatif bir arayış dahilinde ödeme/değişim aracı rolünü üstlenmiş görünüyor. Bununla birlikte bugün dünya çapındaki ödemeler içinde bu rol oldukça minimal bir düzeydeyken, kripto paraların yükselişinin daha ziyade bir değer saklama aracı olarak görülmelerinden kaynaklandığını söylemek mümkün.
Bu noktada ise, yakın dönemde de izlediğimiz üzere, değerde yaşanabilen keskin oynaklıklar şifreli paraların böyle bir para işlevini hakkıyla üstlenmelerini zorlaştırıyor. Çıkışlara olduğu gibi çöküşlere de mahal veren bu sistem, söz konusu paraların spekülatif niteliğini öne çıkarmış olarak ciddi riskler barındırıyor.
Blok zincir teknolojisi sayesinde bir merkezi otoriteden destek almadan kurgulanan sistemin başlangıçtaki cazibesi belki de tam bu özellikten beslenirken, madalyonun diğer tarafında ise güvencesi ve dayanağı olmayan bir varlıktan bahsetmek var. İşte bu noktada kuvvetle hissedilen güven ihtiyacı, değişim aracı ya da hesap birimi gibi parasal fonksiyonların geçerli olması için de aynen geçerli. Kaldı ki, bugün dünya çapında kullanılan paraların da temelde bir güven unsuruna tabi olduğunu hatırlayalım. ABD Doları'ndan Euro’suna, Japon Yeni’nden Türk Lirası’na tüm paraları kullanan yerli ve yabancı aktörler, bu ve diğer birimlerin paranın fonksiyonlarını taşıdığına inanıyorlar.
Nihayetinde öteden beri kabul edilir ki, kâğıt para sistemi de güven faktörü olmazsa işlememe riskiyle karşı karşıyadır. Bir başka deyişle geleneksel sistemi de ayakta tutan, mevcut paralara duyulan inançtır. Bu kapsamda blok zincir teknolojisi ve kullanılabileceği faydalı alanlar müstesna, üzerinde uluslararası hukukta da henüz bir prensip birliğine varılmamış kripto paralara karşı dikkatli olmakta muazzam fayda var.
1800’lü yılların Amerika’sında geçen bir eserin satırlarına düşen şu tavsiye pek hoştur:
“Güvenini paraya bağlama lakin paranı güvene bağla.”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.