Önceki gün, Dünya İnsani Yardım Günü olarak kutlandı. Yeryüzünün dört yanına el uzatmak için hayatını vakfetmiş insanlara adanmış bu özel gün, kutsal günlere girerken pekişmiş bir anlam kazanıyor.
Kızılay, TİKA, AFAD başta olmak üzere çeşitli kurumlarımızın ve STK’larımızın yoğun çalışmaları sayesinde insani yardımda dünyanın 1 numarası olan ülkemiz de, bu anlamda cümle aleme örnek teşkil etmeye devam ediyor.
Öte yandan Dünya İnsani Yardım Günü’nde de vurgulandığı üzere, gerek sağlık çalışanları gerekse diğer ilgili ekipler, gittikleri ülkelerde çeşitli risklerle karşı karşıya kalırken insan hayatı için kendi hayatlarını hiçe sayıyorlar. Bu paha biçilemez fedakâr çabalar sürerken, dünyanın derdi de bitmek şöyle dursun, giderek büyüyor. Dolayısıyla girmiş olduğumuz Bayramı en içten dileklerimle kutlarken, bu günlerdeki satırlarımı uzun süre sonra yeniden insani krizlere ayırmak istedim.
Bu minvalde günümüzün adlı adınca en ağır krizi olarak bilinen Yemen’den başlamak isterim. Hatta konuya girerken, önceki hafta ülkede yaşanan acı hadiseye de değinmek gerekir. Bilindiği üzere bitmek bilmeyen savaşın ortasında sivilleri hedef alan bir saldırıda, 40’ın üzerinde çocuk içinde bulundukları otobüste hayatını kaybetti. Olay sonrası, çok sayıda da yaralı olduğu açıklandı. Masum canlara umursamadan kıyan bu vicdansız saldırılar, elbette ülkede ilk defa olmuyor. UNICEF verilerine göre, kana susamış karşılıklı saldırılarda bugüne kadar 5000’in üzerinde çocuk öldürüldü ya da yaralandı.
Savaşın ortasında hayatta kalabilenler ise, açlıkla ve sefaletle boğuşuyor. Nitekim Birleşmiş Milletler (BM) verileri, Yemen’de 22 milyon insanın yardıma muhtaç olduğunu belgeliyor. Bu sayı ülke nüfusunun dörtte üçlük geniş bir bölümüne denk gelirken, rakamın yarısını çocuklar oluşturuyor.
Daha derine indiğimizde ise, yaklaşık 2 milyon çocuğun akut derecede yetersiz beslendiği ve bunun bir kısmının da hayat mücadelesi seviyesinde tanımlandığı anlaşılıyor. Ekonomik yapısı gereği savaş öncesi yıllarda da gıdada ithalat bağımlısı olan Yemen, savaşın getirdiği sınırlamalar nedeniyle en temel insani gereksinim olan beslenmeden dahi mahrum kalıyor.
Çok acı bir BM tespitine göre; savaşın ortasındaki milyonlarca Yemenlinin, bir sonraki öğünde bir şey yiyebilmeyi nasıl başaracakları hakkında bir fikri yok.
Dünyanın en büyük insani krizi olan Yemen’de, insanlar yemek yemek bir yana içme suyuna ulaşmakta da büyük sıkıntılar çekiyor. Bu bağlamda, bilindiği üzere ülkede binlerce can almış olan koleraya dair yeni salgınlardan mütemadiyen korkuluyor.
Dünya ticareti açısından Arap Yarımadası’ndaki stratejik konumuyla bilinen ve savaşın terk etmediği Yemen’in hemen karşısındaki Afrika ülkesi Etiyopya da, bugün insani yardıma en muhtaç ülkelerden biri… Hatta ülke bu anlamda, en acil destinasyonlar kategorisinde sınıflandırılıyor.
Etiyopya bölgenin en hızlı büyüyen ekonomilerinden birine sahip olmakla birlikte, kişi başına gelirde halen 800 doların altındaki bir yoksullukta seyrediyor. Bu doğrultuda BM’ye göre yaklaşık 9 milyon insanın ihtiyaç sahibi olduğu Etiyopya’da, bu sayının büyük bölümünün aşırı açlık çektiği tahmin ediliyor. Ülkede yaşanan insani krizin bir nedeni uzun süredir var olan kaos iken, yakın dönemde yaşanmış kuraklığın da bu resmi giderek kararttığı anlaşılıyor.
Hayvan stoklarını ciddi ölçüde telef eden kuraklıkla birlikte, yaşanan çatışmalar ve beraberinde getirdiği iç göçler de, vahameti artırmış durumda. Bu noktada Etiyopya’nın, Afrika’nın en çok göçmen barındıran ülkeleri arasında geldiğini de eklemek gerek. Söz konusu tabloda 4 milyon insanın akut beslenme sorunu yaşadığı ülke, karşı komşusu Yemen gibi ne yazık ki içme suyuna da muhtaç…
Afrika Boynuzu’ndaki iç acıtan insani krize Cuma günü devam etmek üzere, herkese iyi bayramlar dilerim.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.