FETÖ ile mücadelede yeni bir aşamaya geçildiğini bir önceki yazıda Türkiye Gazetesi Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’dan nakille anlatmıştık. Ve mücadelenin birkaç yılla sınırlı kalmaması gerektiğini de “40 yıl sürmeli” şeklinde formülleştirmiştik.
Yeni mücadelenin “abiler, ablalar ve kriptolar”la olacağını söylemiştik.
Bir de 2 bin yeni ByLock’çudan bahsetmiştik. Birçok tuzak ve tehlikeyi de nakletmeye çalışmıştık.
Bugün size bir tehlikeden daha söz etmek istiyorum.
Karşımızdaki örgütün birçok katmanları, birçok formu var. Bir de kendi içlerinde “devrecilik” gibi “ekipçilik” gibi çekişmeleri de…
Muhataplarım ne demek istediğimi anlayacaktır! “FETÖ’yle mücadele ediyormuş gibi” yapanlara odaklanma vaktidir artık!
Size şu kadarını söyleyeyim, FETÖ ile mücadele adı altında yürüyen bazı çalışmalar aslında o devreciler ve ekipçiler arasındaki mücadeleden kaynaklanıyor.
O, iç savaş ya da mücadele kamuoyuna hatta devletin ilgili birimlerine “FETÖ ile mücadele” şeklinde yansıtılıyor! Bu benim kanaatim. Delil isteyenlere bir delil sunamam. Yanılmayı da çok isterim doğrusu… Ama kanaatim bu yönde.
***
FETÖ ile mücadele sürecinde bir şey daha öğrendim: Ufacık bir meselede bile, şayet FETÖ izini bulmak istiyorsanız, o meseleye ilgi duyan ve “Hayır bildiğiniz gibi değildir” diyenlerin çabasına bakmak!
O çabanın abartılı olduğunu gördüğünüz an, oraya bir mim koyun!
Örnek: Geçtiğimiz yıl Başbakan Binali Yıldırım ile Diyarbakır’a gitmiştik. Toplantı sonunda çıkıp sokaklarda biraz dolaşmıştım. Yolumu birkaç kadın ile bir erkek kesti. “Bizi biraz dinle” deyip “Çocuklarının FETÖ’cülükle suçlandığını”, açığa alındığını filan anlattılar. Bir de muhatabına ulaştırmam için mektup verdiler. O kadar detaylı ki anlatamam.
Sonuç: O çocuk FETÖ’nün önemli bir elemanı çıktı! Vah!
Yine bir gün bir konuğumuz Kayseri’deki bir devlet teşekkülünde FETÖ yapılanması iddiasında bulunmuştu. O teşekkülün yöneticileri işin takibini o kadar abartarak yaptılar ki anlatamam.
Kimler kimler aradı da, o konuğun itibarsız olduğundan başlayarak, “yalancılığı”na kadar iftiralar attı. Yetinmediler, hem o yöneticiler “Biz FETÖ’cü değiliz” dedi hem nüfuz ettikleri devletlüler onları savundu.
Sonuç: 15 Temmuz sonrası o isimlerin tamamı FETÖ terör örgütü üyeliğinden ihraç edildi, bir kısmı tutuklandı!
Ben FETÖ’cü değilim diye başlayan cümlelere ve savunmalara artık karnımız tok. Bir de FETÖ’nün iç savaşını bize kimse “FETÖ ile mücadele” diye yutturmasın!
Sahi Pensilvanya’daki elebaşı ölünce örgüt kimlerin kontrolünde olacak tahmini olan var mı?
Bilen beri gelsin!
İpucu: 17/25’ten hemen sonra FETÖ’nün nasıl bir yapılanma olduğunu tüm ayrıntılarıyla “içeriden” anlatanların bazılarını takip etmekte yarar var.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.