“Yaltaklanmadığı için” dost ateşi altında kalan ülke

04:003/03/2019, Pazar
G: 3/03/2019, Pazar
Hasan Öztürk

Türkiye uzun zamandır “Dostateşialtında”dır. Daha önceleri, “dost” ve müttefikleri tarafından “kuşatılmış” olmasına ve her 10 yılda bir askerler eliyle müdahale edilmesine rağmen doğrudan “hedef” olarak görülmeyenTürkiye, bugün“dost”ları tarafından hedeftedir.İşte biz buna “beka sorunu” diyoruz.Türkiye’yi hedef tahtasına koyanların isimlerini açıkça söyleyelim, Amerika ve Avrupa Birliği (AB). Yani Atlantik paktı.Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG-PKK terör örgütüne Amerika’nın verdiği destek de…FETÖ terör

Türkiye uzun zamandır “
Dost
ateşi
altında
”dır. Daha önceleri, “
dost
” ve müttefikleri tarafından “
kuşatılmış
” olmasına ve her 10 yılda bir askerler eliyle müdahale edilmesine rağmen doğrudan “
hedef
” olarak görülmeyen
Türkiye
, bugün
“dost”ları tarafından hedeftedir.
İşte biz buna “beka sorunu” diyoruz.

Türkiye’yi hedef tahtasına koyanların isimlerini açıkça söyleyelim, Amerika ve Avrupa Birliği (AB). Yani Atlantik paktı.

Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG-PKK terör örgütüne Amerika’nın verdiği destek de…

FETÖ terör örgütüne hem Amerika’nın hem AB’nin kayıtsız kalması da…

Doğu Akdeniz’deki güç savaşı da…

“Dost ateşi altında”
olduğumuzun göstergesidir.
Amerika ve AB’ye göre Türkiye, Ortadoğu’daki herhangi ülkeden biridir. Coğrafyamıza dayattıkları
“parça parça edilmişlik
”tir. Hem coğrafi hem nüfus ve ekonomik olarak bugünkü Türkiye‘nin büyüklüğünden rahatsızlardır.
Bu ölçekteki bir Türkiye’ye tahammülleri yoktur.
O yüzden Türkiye
“Dost ateşi altında”
dır.
JEFFREY: ERDOĞAN YALTAKLANMADIĞI İÇİN SEVİLMİYOR

Yıllarca doğrudan hedefe konulmayan Türkiye’nin bugün neden hedefte olduğunu en iyi izah eden cümlelerin sahibi bir Amerikalı.

Yıllarca Amerika’nın Ankara Büyükelçiliği’ni yapmış, bugünlerde Trump’ın özel temsilcisi olarak bölgemizde fink atan
James
Jeffrey
, FETÖ’cü alçakların 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi sonrası
14.08 2016’da Hürriyet
’e verdiği mülakatta çok ama çok dikkat çeken cümleler kurmuştu.
Jeffrey
aynen şunları söylemişti: “Erdoğan Washington’da sevilmiyor. Erdoğan Avrupa’da da sevilmiyor. Batı daha önce Erdoğan’dan daha otoriter olan çok liderle muhatap oldu, olmaya da devam ediyor. Ama fark şu; Suudlar, Mısırlılar –lisanımı maruz görün– her koşulda bize yaltaklanıyor. (…) bizimle aynı değerleri paylaşıyormuş gibi yapıyorlar. Erdoğan ise bizimle çatışıyor, çelişkilerimizi yüzümüze vuruyor, dostumuz olmaya çalışmıyor. Ondan daha otoriter liderler ise dostumuzmuş gibi poz yapmakta beis görmüyor. (…) Erdoğan Washington’da bu yüzden sevilmiyor.”
Bu ifadeler stratejik ortağımız Amerika’nın önemli bir diplomatına ait.
“Erdoğan, bize yaltaklanmıyor. Onun için sevmiyoruz”
diyor. Bölgemizdeki iki ülkeyi özellikle anıyor,
Suudi Arabistan ve Mısır
’ı.

Türkiye Suudi Arabistan gibi ve Mısır gibi yapmadığı için hedefe konuyor Jeffrey’e göre.

“ERDOĞAN DÜŞSÜN. AMERİKA’YA VE AB’YE YALTAKLANALIM. ONLAR DA BİZİ SEVSİN” DİYENLER

Dikkat ettiyseniz, Erdoğan üzerinden Türkiye’yi hedefe koyuyorlar. Çünkü 2003’ten bu yana her seçimde millet Erdoğan’ın arkasında sapa sağlam duruyor.

Milletten aldığı güçle,
“dikleşmeyen ama dik duran”
bir politika yürütüyor Erdoğan. Ve o dik duruşu kabullenmeyenler tarafından Erdoğan ve Türkiye hedefe konuluyor.
Peki, bugün neden bu mülakatı hatırlatıp,
“dost ateşi altındaki Türkiye”
yi yazma ihtiyacı hissettim?
Hemen söyleyeyim. Kimi aklı evveller “
Erdoğan düşerse biz de eskisi gibi yaltaklanırız
. Amerika ve AB de bizi sever” düşüncesini çoktan satın almışlar. Zaman zaman
“Başka bir Türkiye fikrini satın alanlar”
cümlesini kurduğuma şahit olmuşsunuzdur. Tam da
Jeffrey’nin istediği Türkiye’yi kast ediyorum.

Geçmiş tecrübemizden öyle bir Türkiye’nin ne uzayıp ne kısaldığını biliyoruz. Bir garnizon devlet olmaktan öteye geçemediğini biliyoruz.

BİZE İNSAN HAKLARI, MISIR VE SUUD’A GELİNCE EURO VE DOLAR AKILLARINA GELİYOR

Jeffrey aynı mülakatta şunları da söylüyor:

“Batılıların temel motivasyonu insan hakları ve özgürlükçü düşüncelerdir. Nokta. Bu Avrupalılar için yüzde yüz böyledir, Amerika için de varsayılan pozisyondur. Dolayısıyla darbe teşebbüsü gündeme gelince hemen insan hakları ihlallerine dair genel bir endişe hasıl oldu.”

Bize gelince “insan haklarını” ve “özgürlüğü” hatırlayan Batı’nın iki yüzlülüğüne iki örnek verip bitirelim.

Geçtiğimiz hafta çok ilginç olaylar yaşadık. Bunlardan biri
Suudi Arabistan veliaht Prensi Selman’ın doğu gezisi, diğeri Avrupa Birliği ile Mısır’ın Şarm el-Şeyh’te bir araya gelmesi.
AB temsilcileri Mısır’da Sisi ile kol kola poz vermeden az önce Sisi 9 genci idam etti. Hani insan hakları?
Veliaht Prens Selman’ın üzerine Kaşıkçı’nın kanı sıçradı. Amerika Selman’ı hala koruyor. Nerede özgürlükçü düşünce?

Hem Sisi hem Selman dostlarına yeterince yaltaklanıyor olacak ki “el üstünde tutuluyorlar.”

Türkiye’yse hala “Dost ateşi altında.” Tek seçenek direnmektir. Onların formülleri üzerine uzlaşmak ölümcül hatadır!

Haksız mıyım?

#AB
#PYD/YPG-PKK
#James Jeffrey
#FETÖ
#Suudi Arabistan
#Muhammed bin Selman