“TAMAM mı DEVAM mı” derken, gördük ki “Hiç, bir araya gelemez” dediklerimiz yine “Erdoğan düşmanlığı” etrafında konsolide oldu. “Konsolide oldu da ne oldu” derseniz, aslında iyi oldu. Kimin ne olduğu ortaya çıktı. PKK’lısı, FÖT’cüsü, Amerikalısı, Almanı, “İslamcısı”, liberali, müptezeli, Saadetlisi, İP’lisi, ipsizi bir araya geldi.
Bir şey daha ortaya çıktı. Sosyal medya denen gayya kuyusunun kime ve neye hizmet ettiği... Daha doğrusu, “işine geleni” görmek, işine gelmeyeni silmek gibi bir mantıkla çalıştığını.
***
Hatırlamakta fayda var. Daha geçtiğimiz ay Facebook’un 50 milyon kullanıcısının bilgilerini İngiltere merkezli bir araştırma şirketine verdiği ortaya çıktı.
O bilgilerin Amerikan seçimlerini etkilemeye dönük kullanıldığı da.
Trump’ın seçim kampanyasına bu şekilde kaktı verildiği de.
Aynı şekilde İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılış sürecindeki referandumda da.
***
Gezi provokasyonu sırasında sosyal medya ağlarının nasıl “yanlı”, “yanlış” bir şekilde kullanıldığını da hatırlamakta fayda var.
Ancak en dikkat çekici olanı sanırım 17/25 Aralık yargısal darbe teşebbüsü esnasında FETÖ elebaşının “Tivitleri iki katına çıkartın” talimatından sonra yaşananlardır.
O süreçte, “montaj, dublaj” ses kayıtlarının, sosyal medyada yaygınlaştırılmış olması da hatırlanmalı. Sosyal medya ağları “kamuoyu yönetmenin” bir aracı olarak kullanılıyor.
Ancak ne hikmetse “sosyal medya” dendiği andan itibaren çok büyük ticari kurum olsalar da la yüsel kabul edilen bir ağ ile karşı karşıyayız.
(Bir parantez açalım. Örneğin, televizyonda herhangi bir ürünün ya da markanın ismini andığınızda başınıza gelmedik kalmayabilir. Rekabet Kurulu, haksız rekabetten, RTÜK gizli reklamdan size ceza uygulayabilir. Ancak Tiwitter derseniz, Facebook hesabınızı ekranda yayınlarsanız veya instagram hesabınızı, hiçbir cezai işleme tabi tutulmazsınız. Çok garip, ve tuhaf. Sanki dokunulmaz, dokunulamaz markalar bunlar).
Ve bu ağların zaman zaman Türkiye karşıtı söylem ve paylaşımları özenle koruduğu artık aşikardır.
Örneğin, 2016 Mart’ında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika seyahati sırasında yaşananlar.
O gün, Amerika seyahati öncesi, yine Türkiye düşmanları ve FETÖ’cü çakallar, “Erdoğan Amerika’da tutuklanacak. Başkan Obama ile görüştürülmeyecek” türünden haberleri yine aynı mecralardan yaymışlardı.
Erdoğan’ı taşıyan TUR uçağı henüz Atlantik üzerindeyken, Türkiye’de sosyal medya üzerinden “We Love Erdoğan” (Seni seviyoruz Erdoğan) etiketiyle bir kampanya başladı. Uçak Amerikan semalarındayken “We Love Erdoğan” etiketi dünya sıralamasında ilk üçe girdi. Twitter bir anda o etiketi listeden çıkardı.
Bu burada bir dursun.
Yeni Şafak okurları çok iyi hatırlayacaktır. Facebook bir gün abuk bir gerekçeyle Yeni Şafak’ı engelledi. Bu engellemenin altında ticari kaygıdan daha çok “siyasi bir tavır” olduğu ortaya çıktı. Yeni Şafak haklı mücadelesini sonuna kadar devam ettirdi ve engeli kaldırttı.
Devam edelim…
En son TAMAM MI DEVAM MI meselesi “sosyal medya” denen enstrümanın “Kendi kendine veri üretip, trafik yöneten bir sistem olmadığı” gerçeğini bir kez daha ortaya çıkardı.
Ne demek istediğimi açayım… Tiwitter sadece, kullanıcılarının hesaplarından metin, görüntü, fotoğraf paylaştığı ve bunların sadece makinelerin basit matematik hesaplamalarıyla yönettiği bir trafikten ibaret değil.
Bu trafiği bilgisayarlar üzerinden denetleyen, yönlendiren ve “çıkarları” doğrultusunda sansürleyen, manipüle eden, verileri bir yerlere depolayan ve onları bir yerlerle paylaşan bir kurmay akıl var.
TAMAM mı DEVAM mı etiketinin Türkiye’deki siyasal iklime ne tür etkisi olacağı konusunda bir kanaat sahip olan tiwitter yöneticileri (ki FETÖ’nün silikon vadisindeki gücünü hiç yadsımıyorum) TAMAM etiketinin liste başı olmasını mesele etmediler. Ancak karşısındaki DEVAM etiketini “bot hesap” gerekçesiyle listeden çıkardılar.
Oysa dün bütün gazetelerde vardı. TAMAM etiketiyle tiwit atanların sadece yüzde 42’sinin Türkiye’den olduğu, çoğunluğunun Amerika’dan tiwit attığı ve dahası yüzde 70’inin bot hesap olduğu ortaya çıktı.
Ancak, tiwitter yöneticileri bu abukluğu görmezden geldi.
Toparlayalım.
TAMAM ve DEVAM etiketi üzerinden önceki gece yaşananlar bize sosyal medya denen iletişim enstrümanının manipülasyona açık olduğunu hatta bizatihi kendisinin manipülasyon aracı olduğunu göstermiştir. Bu bir.
Diğer bir şeyse daha anlamlı benim için.
O da, Erdoğan düşmanlığı etrafından bir araya gelenleri görmüş olduk.
Saadetlilerle PKK’lılar mesela. Alman siyasetçilerle İP’liler mesela.
Görüyorsunuz, anlatmaya ne gerek!
Öyle değil mi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.