İki trafik magandası, baklava dilimlerinden elde ettikleri servetlerinin gücüne güvenerek, trafikte yol verme bahanesiyle içinde hamile bir kadının da olduğu aracın aynasını kırıp üzerinde tepindi.
Baklavacı trafik magandalarına mahkemenin vereceği kararı merak ediyoruz.
Daha önce bu köşede dile getirdiğim bir hususu tam yeri geldiği için tekrar hatırlatmak istiyorum.
O da, “Suçun niteliği kadar suçu işleyenin gelirine ve statüsüne göre cezai müeyyide uygulanması” talebimiz.
Yıllar önce Amerika’nın Şikago kentinde araç kullanırken başımdan şöyle bir olay geçti:
Şehir merkezinden Şikago Üniversitesi kampüsüne kadar olan otobanda hız sınırına ve kurallara uymam konusunda araç sahibi arkadaş beni en az 3-5 kez uyardı.
“Ne oldu” dedim. Arkadaşın rengi çoktan atmıştı. Eli ayağına karışmıştı. “Dön çabuk dön. Tek yöne girilir mi” diye söylenmişti.
Sonra o 50 metre ilerideki parka girebilmek için üniversite kampüsünün içerisinde levhaları takip ederek en az 500 metre mesafe kat ettim. Aynı yere bu kez nizami olarak aracı park ettim.
Bir şeye daha şahit oldum. İstanbul’da yaya kaldırımlarının hali malum. İnsanlar kaldırım işgali yüzünden yürümekte zorlanıyor. Belediyeler yaya kaldırımlarına otomobil parkını önlemek için betondan mantarlar, bazen de kısa direkler koyuyor. Hah işte o 60-70 santimlik bir direği yerinden söküp, ona bir de kilit uydurup, akşam olunca da o kilidi açıp aracını kaldırıma park eden gördüm!
Bu da sıradan bir kabahatler kanununu ilgilendiren bir örnek olsun.
Örnekleri çoğaltabilirim.
Bir yere gelmeye çalışıyorum.
Trafikle ilgili gelişmiş ülkelerde çok katı kurallar var. Yine kent yaşamıyla ilgili de…
Bakın size yıllar önce okuduğum bir yazıdan birkaç paragraf aktarayım.
“(…) Amerikan The Atlantic dergisinde çıkan bir haberden öğrendim; dünyanın bazı ülkelerinde trafik cezaları öyle sabit falan değilmiş.
(..) Reima Kuisla adlı bir Finli işadamı, saatte 90 kilometre hız limiti olan bir yolda 120’nin üzerinde giderken radara yakalanmış.
Polis gelmiş, ehliyetini ve ruhsatını almış Kuisla’nın, sonra bilgisayarını açmış polis ve ulusal gelir vergisi veri tabanına girmiş, işadamının yıllık gelirini öğrenmiş, ardından da ceza makbuzunu uzatmış. Makbuzda Türk Lirası’yla yaklaşık 160 bin lira yazıyormuş.
(…) Sadece Finlandiya değil, Norveç, İsveç ve Danimarka’da da bu ceza sistemi uygulanıyor, Almanya ve Fransa’da da.
Sistem şöyle işliyor: Trafik suçu işleyen kişinin yıllık gelir vergisi beyannamesine bakılıyor, (…) Sonra da o suçun gerektirdiği bir çarpanla günlük kazancı çarpılıyor ve toplam ceza ortaya çıkıyor.”
Bu, basit hırsızlık olaylarından tutun da trafik cezalarına kadar, kabahatler kanunundan tutun da büyük suçlara kadar böyle!
Baklavacı trafik magandalarına verilecek ceza, bu konuda bir ilk olabilir mi merak ediyorum.
Takip edeceğiz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.