Stratejik hedefi parçalanmış bir Ortadoğu olan Amerika’yı bölgemizde istemiyoruz

04:0015/09/2019, Pazar
G: 15/09/2019, Pazar
Hasan Öztürk

PKK terör örgütünün Suriye kolu YPG ile Amerika’nın “stratejik ortaklığı” devam ediyor.Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusunda YPG/PKK Amerika eliyle “devletçik” haline getiriliyor. Bu oluşuma ne ilginçtir ki Türkiye dışında hiçbir bölge ülkesinin itirazı olmuyor. Her ne kadar Astana sürecinin ortaklarından olan İran ve Rusya’nın “Suriye’nin toprak bütünlüğü” özelinde YPG/PKK ile Amerika’nın işgali sorgulansa da son dönemde bölgede olup bitenlere verilen cılız tepkinin dışında bir şey göremiyoruz.Türkiye’nin

PKK terör örgütünün Suriye kolu YPG ile Amerika’nın “stratejik ortaklığı” devam ediyor.

Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusunda YPG/PKK Amerika eliyle “devletçik” haline getiriliyor. Bu oluşuma ne ilginçtir ki Türkiye dışında hiçbir bölge ülkesinin itirazı olmuyor. Her ne kadar Astana sürecinin ortaklarından olan İran ve Rusya’nın “Suriye’nin toprak bütünlüğü” özelinde YPG/PKK ile Amerika’nın işgali sorgulansa da son dönemde bölgede olup bitenlere verilen cılız tepkinin dışında bir şey göremiyoruz.


Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoru,

“Stratejik ortağımız”

Amerika eliyle hem de gözümüze soka soka kuruluyor. Amerika’nın YPG/PKK ile Türkiye’yi aynı anda idare etme; hatta dahası kontrol etme çabasının bir ürünü olarak Fırat’ın doğusunda “Güvenli Bölge” kurulması hususunda bir “adım” atıldı. Ne var ki bu adımın, Türkiye’yi onulmaz bir belanın içine çeken bir adım olup olmadığı konusundaki tereddütlerimizi başından bu yana söylüyoruz.

AMERİKA TÜRKİYE’Yİ YPG/PKK İLE MUHATAP YAPMANIN PEŞİNDE

Amerika YPG/PKK’yı Türkiye’ye tercih ediyor. Bizimle devriye attığı günün akşamında 50 TIR silah ve mühimmatı YPG/PKK’ya vermekten geri durmuyor. Kamışlı’daki YPG/PKK unsurları hala mevzi tahkimatını sürdürüyor.

Amerika ile YPG/PKK’nın Suriye’nin kuzeyinde bulunma gerekçesi sadece ve sadece DEAŞ terörüydü. Bugüne kadar DEAŞ ile en etkin mücadeleyi veren tek ülkeyse
Fırat Kalkanı Harekatı
ile Türkiye’ydi.

Şayet bölgenin işgali için DEAŞ terör örgütü hala bahane diliyorsa o halde Amerika’nın tek ortağının Türkiye olması gerekmez mi?

Zira
Türkiye
,
DEAŞ
ile mücadelede Amerika’ya bu zamana kadar sayısız şekilde,
“Bırakın diğer terör örgütlerini (YPG/PKK) bizimle DEAŞ ile mücadele edin” dedi.
Hatta,
“Rakka’ya birlikte operasyon yapalım”
diyen de Türkiye idi. Ne var ki Amerika’nın gerçek amacı Suriye’nin kuzeyini YPG/PKK eliyle işgal etmekti ve şu anda onu gerçekleştiriyor. Bize de olup bitene razı olmamız söyleniyor. Razı olmazsak da bin bir türlü enstrüman ile tehdit yağdırıyor.
Türkiye’nin YPG/PKK’sız geliştirdiği bütün planları bozmak için her şeyi yapıyor.

Son olarak bizi terör örgütü ile aynı kefeye koymak istedi. Açıkçası da kısmen başarılı oldu.

Gelinen noktada, YPG’nin insan kaynağının bile Türkiye’den temin edildiği ortadayken (Diyarbakırlı annelerin HDP binası önündeki eylemi sırasında bazılarının söylediği “Çocuklarımızı YPG’ye götürdüler” cümlesi bile başlı başına yeterli. HÖ) terör örgütüyle bizi muhatap kılmak isteyen Amerika’ya çok net bir duruş göstermeliyiz.

Bölgemizde dışarıdan unsurlar istemiyoruz. Amerika’yı hiç istemiyoruz. Hele ki uzun vadeli
stratejik hedefinde paramparça edilmiş bir Ortadoğu olan Amerika’yı hiç mi hiç..!
  • K.ATATÜRK yazılı tişört giyip riyakarlık yapacağına Diyarbakırlı bir annenin sesine kulak vereydiniz

    Diyarbakır’daki annelerin ahı, sizi de yakar bilesiniz. Sizi de zelil eder bilesiniz. Çünkü siz, sağır ve dilsiz rolünü üstlenip PKK terör örgütüne bir çift söz bile söyleyemeyen riyakarlarsınız.
  • Sonra da tatil beldelerinde üzerinize
    “K.ATATÜRK” yazılı tişörtler giyip, İzmir Marşı söyleyerek devlet, millet güzellemesi yapıyorsunuz. Riyakarsınız, riyakar!
  • Bir
    Orhan Gencabay
    , bir
    Yavuz Bingöl
    , bir
    Hülya Koçyiğit
    olamadınız. Diyarbakırlı annelerin direnişine ortak olamadınız.
    Evlatlarını geri isteyen ailelere bir selam bile gönderemediniz.
  • Sizin Mustafa Kemal sevginiz de vatan, millet, devlet sevginiz de sadece çıkarlarınız için
    .
    Dün Ahmet Kaya’yı konjonktür gerektirdiği için yuhalayıp arkasından 10. Yıl Marşı’nın söylüyordunuz bugün Diyarbakırlı annelere sessiz kalıp K.ATATÜRK tişörtleriyle sessizliğinizi perdeliyorsunuz.
  • Bari sahil beldelerinde giydiğiniz o tişörtlerle o bölgelerdeki HDP il, ilçe binaları önüne gidip, “Orman yakan PKK terör örgütünü lanetleseydiniz!”
  • Ne gezer! Hangi yürek, hangi vatan sevgisi, hangi ağaç, hangi çevre duyarlılığıyla?
  • Yazık size. Bir de isminizin önüne “sanatçı” sıfatı koyuyorsunuz..!
  • Sizin de ipliğiniz pazara çıktı.
    Artık bir takım duyarlılık üzerinden prim yapamazsınız. Bu dünyada zelil olmanız için Kürt annelerinin ahı size yeter de artar bile.
Terörü öven
bir milletvekili istemiyoruz
Seçime girmiş. Oy almış. Milletvekili olmuş. Ama bir türlü adam olamamış. Adam olamamış diyorum aslında deyim öyle geliştiği için. Zira bahse konu olan bir kadın. HDP Milletvekili
Leyla Güven.
Diyarbakırlı annelerin direnişi devam ederken, Diyarbakır Kulp’ta PKK terör örgütünün patlattığı el yapımı patlayıcı yüzünden 7 Kürt genci hayatını kaybetmişken diyor ki,
“Kürt sorunu devam ettiği müddetçe gerillaya katılım da olacak, çatışmalar da olacak, savaş da…”

Dağı kutsuyor, Kürt gençlerinin terör örgütüne katılmasını teşvik ediyor. Bir de “savaş”, “çatışma” diyerek devlete kafa tutuyor. Böyle bir milletvekili istemiyoruz. Böyle bir dili reddediyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar fütursuzluk olmaz.

Terörü alenen övüyor. Devleti, milleti tehdit ediyor! Cüretkarlığının elbette bir bedeli olmalı.

Takip edeceğiz.

#Ortadoğu
#ABD
#YPG
#Diyarbakır
#Terör