O fotoğraf ve ortak mefkure

04:0021/05/2019, Salı
G: 21/05/2019, Salı
Hasan Öztürk

Bir yaz günü ailecek İstanbul’dan İzmir istikametine doğru seyahat ediyorduk. Sanırım Manisa Saruhanlı civarıydı. Önümüzde seyreden araçların bazılarıyla bizi sollayan araçların bazılarının arka camlarındaki yazılara takılmıştı gözlerimiz.Bizi geçen araçların birinin arkasında, “Hakimiyet Allah’ındır” yazıyordu. Önümüzdeki aracın camındaysa, “K. Atatürk” imzası. Biraz sonra, bir başka araçta, “La ilahe illallah” yazısı dikkatimi çekti. Bir başkasında bugünlerde hızla yayılan Göktürk alfabesiyle,

Bir yaz günü ailecek İstanbul’dan İzmir istikametine doğru seyahat ediyorduk. Sanırım Manisa Saruhanlı civarıydı. Önümüzde seyreden araçların bazılarıyla bizi sollayan araçların bazılarının arka camlarındaki yazılara takılmıştı gözlerimiz.



Bizi geçen araçların birinin arkasında, “
Hakimiyet Allah’ındır
” yazıyordu. Önümüzdeki aracın camındaysa, “
K. Atatürk
” imzası. Biraz sonra, bir başka araçta, “
La ilahe illallah
” yazısı dikkatimi çekti. Bir başkasında bugünlerde hızla yayılan Göktürk alfabesiyle, “
Türk
” yazısı vardı.
Eşim ve çocuklarıma şöyle dediğimi hatırlıyorum, “
İşte Türkiye. Bu insanların hepsinin hassasiyeti farklı farklı. Ama ortak paydamız vatan, bayrak ve devlet.
Eğer o ortak payda için bir arada olursak her şeyin üstesinden geliriz.”
Eşimin, “Ütopya” dediğini hatırlıyorum. Ütopya!
“Ütopya” diyordu...
Çünkü “K. Atatürk” imzasıyla “cumhuriyet eliti” olduğunu sananlarla, “Hakimiyet Allah’ındır” yazısını arabasının arkasına yapıştırarak “dindarlığı” tekeline aldığını zannedenlerin toplumun marjinalleri değil çoğunluğu olduğu kanaatindeydi.

Oysa makul çoğunluk dediğimiz her iki uç kesimden de berî olanlardır.

Dahası, hangi düşünce ve inançtan olunursa olunsun ortak bir paydanın bulunma ihtimali, ortak bir hedefe yönelmenin aracıdır.

O
ortak payda etrafında birleşilirse ütopya gerçeğe dönüşebilir.
İstiklaldir ortak payda, “vatan”dır, “devlet”tir bayraktır!
1915’in, Çanakkale’nin ruhudur o, 1919’un Samsun’un ruhu, 15 Temmuz 2016’nın ruhudur.

O ruh uğruna mücadele edersek o zaman farklılıklarımızın zenginliğe dönüştüğünü görebiliriz. O zaman ceddimize layık olabiliriz. Neslimize mefkure aşılayabiliriz.

Ne var ki ortak payda için çaba sarf edenler olduğu gibi onu yok etmek isteyenler de olacaktır içimizde.

Dün
İstiklal Savaşı’nı boşa çıkarmak isteyenler olduğu gibi bugün 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimini püskürten milleti boşa çıkartanlar, FETÖ’cü darbecilere alkış tutanlar olduğu gibi.
“BİRLEŞTİRİCİ GÜÇ RTE”

Pazar günü Samsun’dan muazzam bir fotoğraf yansıdı tüm Türkiye’ye. Bütün parti liderleri hep birlikte birlik fotoğrafı verdi.

Ortada Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, solunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sağında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve onların sağında ve solunda diğer genel başkanlar.

Bu fotoğraf
19 Mayıs 1919’un 100’ncü yılında Samsun’da verildi. Yani milli mücadelenin başlangıç tarihinin 100’ncü yılında.

Mesajı o kadar güçlü ki… Cümle aleme “Biz farklılıklarımızla birlikte hep birlikte Türkiye olmak zorundayız” diyor. “Bu birliği sağlayamazsak geleceğimiz karanlık. Bu birliği salarsak geleceğimiz aydınlık” diyor.

Ağrı Belediye Başkanı Sevgili
Savcı Sayan
, fotoğrafı sosyal medyadan paylaşırken şöyle bir ifade kullanmış,
“Türkiye’nin birleştirici gücü RTE”

Katılıyorum. Kimilerinin yapmaya çalıştığının aksine Türkiye’nin birleştirici gücü Erdoğan’dır.

Siyasi rekabet bazen acımasız olabilir. Bazen rekabetin dozu yıpratıcı da olabilir. Ne var ki enin de sonunda “yüz yüze bakabilme” ve “ortak payda”da birleşebilmek mühim olandır.

İşte o birleşme arzusunun lokomotifliğini Savcı Sayan’ın deyimiyle Erdoğan yaptı.

Zira o fotoğrafın ortaya çıkması için bizzat “çağırı”da bulunan cumhurbaşkanıydı.

Önder Aksakal’ından, Mustafa Destici’sine, Devlet Bahçeli’sinden Recep Tayyip Erdoğan’ına, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, İbrahim Çelebi’sine, Telem Karamollaoğlu’ndan, Doğu Perincek’ine kadar farlı siyasal düşüncelerin bir arada ortak paydada buluşması kadar değerli bir şey yoktur. Hatta o fotoğraf karesinde çağırıldığı halde katılmayan Meral Akşener’in de olmasını arzu ederdik.

Dahası, keşke terörle, terör örgütüyle arasına mesafe koyabilseydi de HDP’nin eş Başkanı Pervin Buldan da o fotoğraf karesinde yer alsaydı. O zaman çok daha güzel olurdu.

Türkiye Cumhuriyeti devleti hepimizin devletidir. Kendini devlet eliti sananların değildir. Olamaz. Devletin kurucu iradesiyle kavgamız yoktur. Olamaz. Bu vatan hepimizindir. Hiç kimsenin babasının tapulu malı değildir. Olamaz. Bu bayrak hepimizindir. Sadece bir kısmımıza ait değildir. Olamaz.

Hizmette yarışı sonuna kadar savunabilirsiniz. Siyaseten mücadelede sonuna kadar bazen acımasızca eleştirilebilir, eleştirebilirsiniz. Fakat ortak değerler konusunda farklılaşma olmaz. Olamaz.

19 Mayıs 2019’da Samsun’da Mustafa Kemal’i Anadolu’ya taşıyan Bandırma Vapuru’nun hemen önünde siyasetin verdiği “birlik” fotoğrafı Türkiye’nin çimentosu olsun isteriz.

İstemeyen var mıdır?

#Türkiye
#Araç
#Yazı
#Samsun
#19 Mayıs
#Savcı Sayan