Nihayet… Çakar çakana, cezayı çakacaklar

04:0024/09/2019, Salı
G: 24/09/2019, Salı
Hasan Öztürk

“Millet neden ‘çakarlı araç’ kullananlara mesafe koyuyor, bunun üzerinde durulması gerekmiyor mu”diye sorduğum sorunun üzerinden bir cumhurbaşkanlığı ve genel seçim, bir de yerel seçim geçti. Milletin özellikle yerel seçimlerde bu çakar meselesini nasıl mesele ettiğini gördük.Nihayetinde “çakarlı araç kullananlar” ile ilgili İçişleri Bakanlığı harekete geçti.İşin vahim tarafı, çakarlı lüks Alman makam otoları sadece belediye başkanlarına, üst düzey bürokratlara, korunan risk grubundaki insanlara

“M
illet neden ‘çakarlı araç’ kullananlara mesafe koyuyor, bunun üzerinde durulması gerekmiyor mu”
diye sorduğum sorunun üzerinden bir cumhurbaşkanlığı ve genel seçim, bir de yerel seçim geçti
. Milletin özellikle yerel seçimlerde bu çakar meselesini nasıl mesele ettiğini gördük.
Nihayetinde “çakarlı araç kullananlar” ile ilgili İçişleri Bakanlığı harekete geçti.

İşin vahim tarafı, çakarlı lüks Alman makam otoları sadece belediye başkanlarına, üst düzey bürokratlara, korunan risk grubundaki insanlara hizmet etmiyordu. Neredeyse sıradan bir daire başkanı, müteahhit/işadamı hatta bir partinin ilçe başkanı bile siyah lüks bir otomobile biniyor ve ne hikmetse utanmadan çakma ya da yasal çakarlarını açarak trafikte yol alıyordu. Onlar trafikte güvenle ve hızla ilerlerken millet arkalarından sövüyordu.

KENDİLERİNİ İMTİYAZLI SANANLAR VAR
Yıllardır her vesile ile “kibir” göstergesi olarak gözümüze sokulan “
çakarlı araç”
meselesini gündeme getirdim. Her gündeme getirdiğimde
“İyi ama…”
ile başlayan bir sürü mazeret duydum. Bir de
“Bazıları için elzem… Adamın vakti kısıtlı. Güvenlik sorunu yaşıyor. Ne yani kırmızı ışıkta beklesin, köprü trafiğinde vakit mi kaybetsin”
türü savunmalar işittim.
Hatta
“çakma çakarla”
Avrasya Tüneli’nin girişinde yakalanan
üst düzey bir Milli Eğitim personeli, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diye polise efelendiğinde, karşısındaki polisin de “Ben devletim” diyerek karşılık vermesinin sonuçlarını da bu köşede yazmıştım, hatırlarsınız.
Üç kuruş verip Topkapı Sanayi’de “çakar” taktıran çakallar bir yana, devleti temsil ettiğini düşünen üst düzey ya da alt düzey bürokratların “
geçiş üstünlüğü
” için kullandıkları çakarlara da baştan bu yana karşıydım.
Çakar kullanmak, istismarın en kötü göstergelerinden biri. Yine hatırlarsınız bu köşede, bir gece vakti
“ev gezmesinden gelen
” bir
orta yaş züppesi
nin trafik sıkışıklığı olmadığı halde direksiyonuna geçtiği Alman malı siyah otomobilinin çakarlarını açarak Avrasya Tüneli’nin Asya girişini zorladığını, yanında da başörtülü eşinin bulunduğunu yazmıştım. Utanılacak bir durumdu.

Sayısız örnekleri bu köşeye her vesileyle aktarmaya çalıştım.

Çünkü “imtiyazlı” olmadığı halde “imtiyazlılık” göstergesi olarak çakarlarını gözlerimize sokan “görgüsüz”, “fütursuz” ve kibir abidelerinden bıktık, usandık.
“KİBİRLE YÜRÜYÜP GÜLÜ İNCİTME GÖNÜL” UYARISINA ÇAKAR’LA SELÂM ÇAKAN CÜRETKÂRLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her vesile ile, “
Kibirle yürüyüp gülü incitme gönül”
(Bestami Yazgan) dizesini zihnimize çakmasına rağmen, en üstten en alta kadar bürokrasideki kendini bilmezler ile kendine “imtiyazlılık” atfeden “züppe” takımı bu çakar meselesini çok ama çok abartmışlar ve milletin nefretini kazanmışlardı.

İki örnek daha hatırlatıp toparlayalım.

Yine bu köşede yazdım. Karadeniz’in büyük şehirlerinden birinin belediye başkanının makam aracı (şu anda görevde değil) akşamın alaca karanlığında Afyon/Sandıklı hattında trafik sıkışıklığı ya da olağanüstü bir durum yokken, “çakarlarını açmış” sol şeridi kapatmış bir şekilde bizzat bana yakalanmıştı. Nefretimi kazanmıştı. Ne trafik sıkışıklığı vardı ne bir yere yetişme zorunluluğu… Muhtemel ki Akdeniz’de bir yerlere tatile gidiyordu beyefendi.
O tatil zaten son tatili oldu..!

Yine, bir makam minibüsünü gece saat 02.30’da Balıkesir/Susurluk hattında sol şeritte çakarlarını açmış, önüne geleni yolda taciz ederek ilerlerken yakalamıştım. Daha sonra öğrendim ki araçtaki çakar, çakma. Ve araç bir partinin il başkanlığına ait.

ÇAKAR KULLANIMIYLA İLGİLİ NİHAYET DÜZENLEME YAPILDI
Bütün bu kötü örneklerden sonra,
AK Parti hükümeti çakar ve “çakma çakar” sorununa el attı. Biraz değil epeyce gecikmeli olarak.
1 Kasım’dan sonra
“Kamuda, mahalli idarelerde, diğer meslek kuruluşları ve üniversitelerde üst yönetici, genel müdür, daire başkanı veya başka unvanlar ile görev yapan kamu görevlilerinin kullanımındaki araçlarda çakar olarak tabir edilen ışıklı uyarı işaretlerinin kullanımına izin verilmeyecek.
(…) ambulans, itfaiye ve kolluk araçları ile (…)
‘devletin en üst protokolü’
nde bulunan makamların emirlerine ve zatlarına verilen araçlar ve bu makamların (…) koruma araçları çakar şeklinde tabir edilen ışıklı uyarı sistemlerini kullanabilecek.
Bu araçlar dışında hiçbir araçta çakar olarak tabir edilen sesli uyarı işaretleri kesinlikle kullanılmayacak.”

Ne diyelim, yıllarca mesele ettiğimiz, gündeme getirdiğimiz bir konu yapılan düzenleme ile inşallah nihayete eriyor.

Ne var ki yapılan düzenlemeden daha çok, bu düzenlemenin takibi önemli. En önemlisi ise, bu çakarları çakmaktan utanmayan insanların utanmalarını sağlamak sanırım.

Ne dersiniz?

#Çakar
#Araç
#Ceza