Koronavirüs pandemisi üzerinden birçok şey test ediliyor. Ulus ötesi organizasyonlar, ulus devletler, sağlık sistemleri, finansman fonları, üretim araçları, pazarlama teknikleri…
Daha birçok unsuru da ekleyebiliriz bu test edilenlere.
Ama 2019’un son aylarında Çin’de başlayıp da küresel bir salgına dönüşen mesele bana göre en çok 5 ana unsuru test ediyor.
1- Ulus ötesi yapıları…
Avrupa Birliği (AB) bunların başında geliyor. Bugün koronavirüs pandemisinde can kaybı açısından en çok etkilenen ülke İtalya. İtalya’yı İspanya, Fransa gibi AB ülkeleri takip ediyor.
AB’nin ulus ötesi bir yapı olduğunu biliyoruz. AB, sadece ekonomide değil siyasette de birbirine entegre devletlerin üst çatı örgütü.
Ne var ki son salgında AB ülkeleri birbirine yardım etmiyor. İtalya’nın eski başbakanlarından birinin, “Bu sürecin sonunda AB’den teşekkür etmeden ayrılacağız” demesini not ettik bile.
Yine birliğin bir başka ülkesinin satın aldığı bir tıbbi malzemeye başka bir birlik üyesinin el koymasını da gördük bu süreçte.
AB’nin kâğıt üzerinde bir rüyadan ibaret olduğunu söyleyen ise üyelik müzakereleri devam eden bir başka ülkenin yöneticisi.
AB’nin Şengen hayali de pandamı ile bitti. AB ülkeleri birbirlerine sınırlarını çoktan kapattı.
Bu sürecin sonunda AB’nin dağılıp dağılmayacağını tartışacağız.
2- Ulus devletleri…
Ulus devletler “demokratik yöntemler içinde kalarak” pandemi ile mücadele etmeye çalışıyor. Demokratik hak ve özgürlüklerden en az ödün verilerek süreç yönetiliyor. Türkiye burada örnek ülkelerden biri. Ne var ki ulus devletlerin “Küresel ekonomik çark” yüzünden pandemiden sonraki süreçte nasıl bir siyasal ve ekonomik sürece evrileceğini merak ediyoruz.
3- Sağlık sistemleri…
Dünyada ilk olarak “sosyal devlet” olgusu vahşi kapitalizmin merkezlerinde kendine yer bulmuştu. Sanayi devrimi ile birlikte çalışma koşullarının kötülüğüne karşı verilen mücadelenin sonunda çalışma saatleri, çalışma sağlığı ve sosyal güvenlik hizmetleri gibi formlarla geliştirilen sosyal devlet sağlık sistemleri de geliştirdi.
Ne var ki günümüzde sosyal devlet olgusu özellikle batıda çöktü. Örneğin Amerika’da sosyal devletten söz etmek neredeyse imkânsız. Sağlık reformu bile yapılamadı.
Koronavirüs pandemisi üzerinden ülkelerin sağlık sistemleri test ediliyor. Çoğu ülkenin sağlık sistemi çöktü. Amerika şu anda süreci nasıl yöneteceğini hâlâ tartışıyor.
Demokratik ülkeler arasında verilen mücadelede belki de parmakla gösterilecek ender ülkelerden biri, Türkiye.
Ancak, salgından etkilenen vaka sayısı geometrik olarak artmaya devam etmesi durumunda bizim de büyük sıkıntılar çekme olasılığımız var.
Pandemi sonrası dünyada sağlık sistemlerinin yeniden tartışmaya açılacağını şimdiden söylemek kehanet olmasa gerek.
4- Finansman sistemi…
“Küreselleşmeyi reddediyorum” demişti en son Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda konuşan Amerikan Başkanı Trump.
Dünyanın üretim merkezi ile finans merkezinin farklı farklı noktalarda buluşmasının adıdır bana göre küreselleşme. Çin’de üretilen malın parası ne hikmetse bambaşka merkezlerde toplanıyor.
Ulus devletlerin üzerindeki “küresel finans odakları” koronavirüs salgınıyla mücadele döneminde tüm dünyaya yeni bir önermeyle geliyorlar; “Mücadele için trilyon dolarlarımız hazır!”
IMF, Kovid-19 ile mücadele için 1 trilyon dolar ayırdığını ilan etti. Amerika’da birçok tartışmanın sonunda 2 trilyon dolarlık finansman konusunda Beyaz Saray ile Kongre anlaştı.
Piyasada olmadığı kadar para olacak, öyle anlaşılıyor.
Türkiye’de de “Para basalım” diyenlerin sayısı artmaya başladı..!
Bir de “plastik para” meselesi var ki sormayın.
Bir tarafta faizler düşüyor, diğer tarafta piyasaya nakit para pompalanıyor, öbür yandan kart üzerinden alışveriş körükleniyor…
Anlaşılan bu sürecin sonunda finans çevreleri “kurtulanlar”ın tüketim alışkanlıklarını yeniden belirleyecek.
5- Üretim ve pazarlama araçları…
Koronavirüs ile mücadele sürecinden bir adım önce, “otomasyon” hızlanmış, robotlarla üretime başlanmıştı. Bu süreçte “karanlık fabrikalar” diye tanımlayabileceğimiz tamamen robotlarla üretilen ürünlerin, tamamen robotlar eliyle paketlenip, kargoya verildiğine şahit oluyoruz.
Bu son üretim ve pazarlama yönteminin pandemi sonrasında “standartlaştırılacağı”nı düşünüyorum.
Böyle bir üretim ve pazarlama tekniğinin dünyanın her yerinde çoğu “dar gelirli”nin işsiz kalacağına işaret ettiğini söylememe bilmem gerek var mı?
Koronavirüs salgını ile mücadele sürecinde birçok şey deneniyor, test ediliyor.
Dileğim ve isteğim o ki “insanî ve ahlâkî” olan kazansın.
İnsanlık, bir avuç küresel elitin oyuncağı olmasın.
Bu da geçer ya Hu..!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.