“TOMA’nın üzerine çıkacak İl Başkanı” istiyorum diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun işaretiyle 13 Ocak 2018’de İstanbul İl Başkanlığı’na Canan Kaftancıoğlu seçildi. O güne kadar ismi pek de bilinmeyen Kaftancıoğlu ilk olarak eşinin “domuz pirzolası” yediği yemeği sosyal medyada paylaşmasıyla gündeme geldi.
Gezi provokasyonu, terör örgütü elamanını övme ve 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi gecesi yaptığı sosyal medya paylaşımlarıyla da kamuoyunda tartışıldı.
Zaten tivitter paylaşımlarıyla ilgili soruşturma da o dönemde başladı. (Kim olursanız olun özellikle siyasette vitrine çıkmışsanız geçmişiniz kurcalanır. Bu da genel bir kural olarak şuracıkta dursun.)
Kaftancıoğlu’nun Gezi provokasyonu, PKK’lı kadın terörist Sakine Cansız için söyledikleri, 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimi gecesi yaptığı paylaşımlar dahası Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aleni hakaret içeren ifadeler de o dava konusu oldu.
Kaftancıoğlu’na mahkeme 5 ayrı suçtan 9 yıl 8 ay hapis cezası verdi. İstinaf onadı. Şimdi son merci Yargıtay.
Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarını buraya nakletmiyorum. Gerçekten ne bir hanımefendiye ne bir siyasetçiye ne de bir CHP’liye yakışır paylaşımlar… Hele he Türkiye Cumhuriyeti sevdalısına hiç yakışır türden değil.
Ne var ki Sayın Kaftancıoğlu yaptığı paylaşımların hala arkasında olduğunu söylüyor. Ve buna CHP’liler nedense tepki göstermiyor!
Bir şey daha… Kaftancıoğlu il başkanı seçilirken Kılıçdaroğlu, “Bana TOMA’nın üzerine çıkacak il başkanı lazım” demişti.
Aslında Gezi provokasyonuna da bir atıftı bu cümle. Zira 2013 Haziran ayındaki Gezi provokasyonunda “sol marjinal” ve illegal ne kadar grup varsa onların tamamını Taksim Meydanı’na toplayanlardan biri de Kaftancıoğlu’ydu ve o olayların sonrasında dışarıda kalan bazı grupları da aynı çatı altında toplamak için Birleşik Haziran Hareketi kurulmuştu. İlginç olan Kaftancıoğlu o hareketin sekretaryasında yer almıştı.
Demek oluyor ki Kılıçdaroğlu, “TOMA’nın üzerine çıkacak il başkanı” diyerek işaret ettiği Kaftancıoğlu sol marjinal grupları CHP’ye kanalize edebilecek bir isim olarak seçilmişti. İşin ilginci Kaftancıoğlu özellikle 2019 yerel seçimlerinde HDP’yi de bir şekliyle Birleşik Haziran Hareketi’ni de CHP adayına yönlendirenlerden biri olarak dikkat çekti. Fakat seçim arefesinde CHP adayının profilinden rahatsızlık duymuş olmalı ki Kaftancıoğlu bir gece ansızın “istifa” etti. Kılıçdaroğlu’nun yoğun çabalarıyla istifası geri alındı.
Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarından da anlaşıldığı üzere “örgütler”, illegal yapılar ve marjinal gruplarla ilişkileri çok iyi!
“Komutana selam” sadece bir örnek olarak şurada dursun.
Peki Kaftancıoğlu’nun paylaşımları nedeniyle 9 yıl 8 ay hapis cezası alması ve bunun istinafça onanması neden bir “mağduriyet” ya da “intikam” olarak yorumlanıyor?
Çok basit bir cevabı var.
Kaftancıoğlu soruşturmaların başladığı günden bu yana ve özellikle yerel seçimlerden hemen sonra daha görünür oldu ve sözleri ve eylemleriyle daha tartışılır oldu. Bunu da kanaatimizce bilerek yaptı.
Mesela Ağustos 1019’da HDP’nin eski Eş Başkanı Demirtaş’ın eşini ziyaret etmesi medyada günlerce konuşuldu. Daha sonra Ocak 2020’de bu kez Demirtaş’ın kitabının okunduğu tiyatroda boy gösterdi.
HDP-CHP “zımni” ittifakının alenileştiğinin tartışıldığı günlerde Kaftancıoğlu hem “İktidar bir şekilde gidecek” söylemi ile hem de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evinin gözetlenmesi talimatını vermesiyle tartışıldı.
Kaftancıoğlu alacağı cezayı biliyordu. Bu cezaları alma sebebi olarak da yaptığı sosyal medya paylaşımları değil, iktidarın İstanbul’u kaybetmesinin intikamı olarak göstermek istiyordu. Kılıçdaroğlu’nun kendisini yalanlamak zorunda kaldığı o Fahrettin Altun’un evinin gözetlenmesi talimatı bile bugünler için planladı.
Çünkü, Kaftancıoğlu son dönemde, hem Sayın Altun’un evinin gözetlenmesi talimatını vermesiyle (ki Kılıçdaroğlu Kaftancıoğlu’nun yalanlamak zorunda kalmıştı) hem “İktidar erken seçim veya bir şekliyle gidecek” diyerek “darbe iması” yapmasıyla şimşekleri üzerine bilerek çekti.
Sosyal medya paylaşımlarının “suç” olduğunu ve bu suçtan mahkum olacağını kesinlikle biliyordu ve o bunu perdelemek istedi. Doğrusu kısmen de başardı.
Canan Kaftancıoğlu Türkiye’nin ikinci büyük partisi CHP’nin; Türkiye’nin en büyük İli İstanbul’un il başkanı gibi davranmadı, davranmıyor… Marjinal sol bir partinin il başkanı gibi davranıyor. Suç işliyor, suç işleyeni övüyor sonra da “mağdur” olduğunu savunuyor.
Takdir milletimizin.
Takipteyiz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.