Kılıçdaroğlu’nun tarafımızdan bilinen hareketleri… Fakat

Ne zaman bir ülke ile sorun yaşasak hemen o ülkeye ziyarete gidiyor. Ya da ne zaman bir seçim olsa mutlaka akıl hocalarına danışmak için yollara düşüyor.

Almanya’ya gitti yine. Yine diyorum zira daha önce de seçimler yaklaşırken gitmişti oralara. Türkiye’yi şikayet etti önüne gelene, PYD/YPG-PKK sempatizanlarıyla görüştü. Pervasızca Alman Parlamentosu’nda PYD flaması açan kadınla fotoğraf çektirdi. Omuz omuza poz verdi.

Aslında yaptığının yadırganacak bir yönü yok. Şaşırtmıyor yani!

Zira, 24 Haziran seçimleri öncesi HDP tabanına göz kırpmak için yapmadığı numara kalmamıştı.

“YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir yapı” diyen o.

PYD/YPG-PKK’nın işgali altındaki Afrin’e yürüdüğümüz zaman, “Afrin’e girmeyin” diye bağıran yine o.

2015’teki çukur savaşlarında şehirlerimize hendekleri, barikatları kuran PKK’lı teröristlere “O arkadaşlar” diyen de o.

“Kandil’de ne işiniz var” diye ön almak isteyen de…

Dolayısıyla, onun Almanya’da Türkiye’nin terör örgütü olarak ilan ettiği bir yapının savunucusuyla omuz omuza fotoğraf vermesi kadar doğal bir şey yok. Şaşırmadık yani..!

Ancak, şu yadırgatıcı değil mi Allah aşkına?

Türkiye’nin ana muhalefet partisinin hem de cumhuriyetin kurucusu olduğunu iddia eden partinin genel başkanı olarak o koltukta oturuyor olması!

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı sıfatını taşıyacaksınız, bağımsızlıktan, emperyalistlerden kurtulmaktan, cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaktan söz edeceksiniz sonra da tutup o emperyalistlerin kucağındaki PYD/YPG-PKK’lılarla kol kola omuz omuza fotoğraflar vereceksiniz! Her fırsatta Amerika’ya, Almanya’ya Türkiye’yi şikayet edeceksiniz.

Yadırgatıcı olan sanırım budur.

Aslında bu durumu “İçlerine sindiren CHP’liler”dir yadırganması gereken!

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ikircikli tutumu genel başkanlık koltuğuna oturduğundan bu yana aynı. Aynı karakter üzerine siyaset yapıyor, aynı tutumu sergiliyor. Eline geçen her türlü malzemeyi, her türlü fırsatı “ifsat etmek” üzere kullanıyor.

Her fırsatta biz olanı anlatmaya çalışıyoruz ama anlatamıyoruz sanırım...

Hepsini geçtim. Peki bu son fotoğrafı yani Kılıçdaroğlu’nun, Almanya Parlamentosu’nda PYD/YPG flaması sallayan kadınla birlikte poz verdiği fotoğrafı gören CHP’lilerin hissiyatı nedir?

CHP’nin başındaki zatın bu hali hiç mi içlerini acıtmamıştır?

CHP’nin kurumsal değerleri nelerdir?

Biri bize izah etse de aydınlansak.

Haksız mıyım?

Tek amaç Erdoğan’a çentik atmaksa, İP ile CHP’ye HDP eklemlenebilir öyle mi
CHP ile İyi Parti (İP) ittifak için çalışıyor. CHP’nin bazı illerde mesela Antalya’da İP’in adayını destekleyip desteklemeyeceğini… Veya Ankara’da Mansur Yavaş’ın hangi partinin adayı olarak seçime gireceği ve ittifak üyesi diğer partinin desteğini isteyeceğini önümüzdeki birkaç gün içinde öğreneceğiz.
Öğreneceğiz öğrenmesinde de CHP aynı zamanda perde arkasından HDP ile de dirsek temasında. Görüş alışverişi içinde.
Bu durum CHP-İP ittifakını nasıl etkileyecek acaba?
Bu bağlamda Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da, PKK sempatizanı kadın ile verdiği fotoğraf İP yöneticileri tarafından nasıl yorumlanacak acaba?
24 Haziran seçim sonuçlarını “Milliyetçiler tekrar MHP’de toplanmaya başladı” şeklinde yorumlayarak panikleyen İP yönetimi milliyetçi muhafazakar seçmene daha şirin görünmek için “merkez sağ politikalarından” uzaklaşma eğiliminde. Daha çok milliyetçi bir söylemi tercih eder oldular son dönemde.
Milliyetçi bir söylemi daha çok tercih eden İP yöneticileri, CHP’nin HDP ile olan angajmanını tabanlarına nasıl izah edecek acaba?
Bir tarafta Mansur Yavaş’ı İP’ten ittifak adayı olarak Ankara’ya hazırlayan, diğer taraftan Antalya’da CHP’nin desteğini bekleyenler, HDP tabanına yeşil ışık yakan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun verdiği fotoğraftan rahatsız olmadılar mı?
Yoksa şöyle mi düşünüyorlar:
Maksat Ak Parti ve Erdoğan’a bir çentik atmak. Mümkünse devirmek. O halde hangi siyasal eğilimden olursa olsun, hangi angajmanların içinde olursa olsun her türden oluşum ile kol kola gireriz..!
Burada Ortadoğu gazetesinin yıllar önce Meral Akşener’in MHP’yi ele geçirmeye çalıştığı dönemde sür manşetten haberleştirdiği konuyu hatırladım. Başlık aynen şöyleydi: “Ölüsü, dirisi, PKK’lısı, MHP’de kongre istiyor” (2 Mayıs 2016 Ortadoğu)
Ben de bir gün sonra bu köşede ilave etmiştim, “Ölüsü, dirisi, PKK’lısı, Paraleli MHP’de kongre istiyor” diye.
Zira, Ak Parti ve Erdoğan’ı durdurabilecek bir güç olarak MHP’deki değişimi hayal etmişti bütün bu yapılar.
O hayalleri gerçekleşmedi. MHP’de liderlik tartışmaları sona erdi. İP kuruldu ve İP’çiler CHP ile 24 Haziran seçimlerinde ittifak yaptılar.
O CHP ki o seçim döneminde yöneticileri diliyle, Suriye’de Mehmetçik ile omuz omuza savaşan ÖSO’yu “terör örgütü” ilan ettiler. Terör örgütü PYD/YPG’yi “Ellerinde istihbari bilgi olmadığı” gerekçesi ile terör örgütü olmaktan çıkardılardılar.
Şimdi yine PKK sevicileriyle boy gösteren Kılıçdaroğlu var karşımızda. Ve yine İP ile CHP ittifak görüşmeleri yapıyor.
Bakalım bunu tabanlarına nasıl izah edecekler?
Edebilirler mi acaba?
Takipteyiz.