Mustafa Kemal’in askeri olan bir dedenin torunuyum. 1980’e kadar CHP’ye gönül vermiş, oy vermiş, destek vermiş bir babanın oğluyum.
Üniversite yıllarında D. Mehmet Doğan’ın “Batılılaşma İhaneti” kitabını da, “Kemalizm” kitabını da okumuşluğum var.
Solculuğu Kemalizm sandığım dönem de oldu, Kemalizm’in bir faşizm olduğunu savunduğum dönem de.
Mustafa Kemal’i bir Osmanlı Paşası olarak gördüğün dönem de oldu, kurucu baba olarak gördüğüm dönem de.
Yaşım kemale erdiğindeyse kimin ne hakkı varsa kimin ne ederi varsa onu öylece kabullenmeyi tercih ettim.
Birkaç kez nefesim yettiği kadar “Türkiye’de cumhuriyet projesi tutmuştur” da demişliğimiz vardır.
Mustafa Kemal Atatürk’e saygı duyduğumu da hiç inkar etmedim.
Kemalizm’i, Atatürkçülüğü hatta bizatihi Mustafa Kemal Atatürk’ü kendisine kalkan yapan, riyakarlarla ilgili de dilim döndüğünce eleştiri getirdim.
Ne ki, “körleştiklerinden”, “sağırlaştıklarından” ne gördüler, ne duydular!
Birkaç gündür bizim neredeyse 10 yıldır anlatmaya çalıştığımız husus bir “vak’a” olarak CHP’de neşet etti, fark ettiniz mi?
CHP’de Atatürk, Atatürkçülük, Kemalizm ve “Mustafa Kemal’in yoldaşlarıyız” tartışması artık alenileşti. Hepimizin bir meselesi haline geldi. Daha önce “poster astı/ posteri yere attı” tartışmaları yerini doğrudan “ismin kullanılış biçimi” tartışmalarına bıraktı.
CHP’nin Yeni CHP’lileşme sürecinde tasfiye edilen Atatürkçü ve Kemalistleri ile birlikte Atatürkçülük düşüncesini hiçbir koşulda savunmayan partide hala koltuk sahibi olan ağır toplar, son vak’anın ardından konuşmaya başladı. Hem de kamuoyu önünde. Hem de sosyal medya mecralarından…
“Toma’nın üzerine çıkacak il başkanı” arayan CHP lideri Kılıçdaroğlu aradığı aktörü 10 Aralık Hareketi’nin sekretaryasında buldu; Canan Kaftancıoğlu!
Sayın Kaftancıoğlu, Oğuz Kaan Salıcı ile birlikte özellikle İstanbul’daki CHP örgütünü klasik Kemalist anlayıştan uzaklaştırıp daha “sol” hatta marjinal sol üzerinden inşa etti. “Kazanmak için takiye yapmalıyız” diyerek çıktığı yolda, kabristanlarda dua ritüelini ihmal etmedi. Muhafazakar fakir fukaraya yaklaşırken takiye yaptı, sol marjinal gruplarla ilişki geliştirirken Kemalizm eleştirilerini en üst seviyeye taşıdı.
Yerel seçimlerde CHP’ye sonradan “eklemlendirilmiş” ismi toplumun her kesimi ile buluşturmada mahir oldu.
Son CHP kurultayında Kılıçdaroğlu’nun listesine çizik atmayı da başardı.
Şimdi de CHP’nin klasik ideolojisine ateş ediyor! Yani Kemalizm eleştirilerini Kemal Kılıçdaroğlu’nun aksine kapalı kapılar ardında değil doğrudan kamunun önünde Mustafa Kemal Atatürk üzerinden yapıyor.
Kaftancıoğlu’nun, yeni CHP’nin inşasında Kılıçdaroğlu’ndan çok daha mahir olduğu ortaya çıktı. Bugün artık kadın ihtirası ve özgüveniyle bu kez CHP’nin ana taşıyıcı kolonuna ateş etmenin ötesinde balyozla vurmaya başladı.
“Atatürk” yerine “Gazi Mustafa Kemal” demeyi tercih eden Kaftancıoğlu bunun kişisel bir tercih olduğunu da söylüyor. CHP’de ise Atatürkçülük maskesini takmış riyakarlar ayakta. Tartışma, Kemalizm ve Atatürkçülük merkezinde Mustafa Kemal Atatürk ismi üzerinden bir süre daha devam edecek görünüyor.
Dikkatimi çeken, Sayın Kaftancıoğlu’nun Kemalizm ya da Atatürkçülük maskesini sıyırıp atma cesaretidir. Mesela bu cesareti İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer göstermemiştir. CHP’nin içindeki birtakım isimler mahalle baskısı ve daha çok taban baskısı yüzünden yapamamıştır.
Ama Kaftancıoğlu yapmıştır.
CHP, 10 yıldır hızla Kemalizm’den ve Atatürkçülük’ten uzaklaştırıldı. Fakat tabandan gelecek tepkiler yüzünden dil ve söylem açısından Kemalizm bir maske olarak kullanıldı.
Kaftancıoğlu ise “inandığı” ve paydaşlarıyla oluşturduğu Yeni CHP’nin Kemalizm ve Atatürk ile bir ilgisinin kalmadığını açık yüreklilikle ilan etti.
Bundan böyle, CHP’de şayet kalmışsa Atatürkçülerle, sol/marjinal sol arasındaki rekabet, kavga, güç mücadelesi ne derseniz deyin daha keskin yaşanacak.
Yakında çarşı daha da karıştığında Mustafa Kemal Atatürk maskesiyle yüzünü perdeleyenlerin gerçek yüzleri de ortaya çıkacak.
***
Muhatabına not: Canan Kaftancıoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu bundan sonra da birlikte hareket edecek mi bilmiyorum. Ancak Oğuz Kaan Salıcı ile Kaftancıoğlu ikilisi Kılıçdaroğlu’nu şu anda kıskaca almış görünüyor. Bakalım neler olacak?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.