Tam da bugünlerde yeniden hatırlamakta yarar var. Bilinen bir kıssa ama bugün yeniden hatırlatmanın tam zamanı.
Zira, İsrail terör devletinin bir avuç kalmış Filistin topraklarında ve özellikle Kudüs’teki zulmüne dünya seyirci kalırken bir tek Türkiye’den yükselen ses, Türkiye’den gösterilen tepki İbrahim Halilullah’ın içine atılacağı ateşe ağzındaki bir damla su ile koşturan karınca misalidir.
Kıssa şöyle:
Nemrut azgınlığının önünde bir engel olarak gördüğü Hazreti İbrahim’i (ki üç semavi dinin ortak atası ve peygamberidir) ateşe atarak cezalandırmak ister. Meydanın ortasına dev bir ateş yaktırır.
Ateşi gören canlıların tümü etrafa kaçışır. Ancak bir karınca müstesna.
Ağzında bir damla su ile bir karınca devasa ateşe doğru telaşla koşturur.
Onu gören bir başka karınca “Nereye böyle telaşla” diye sorar. Karınca “Duymadın mı Hazreti İbrahim’i ateşe atacakmış Nemrut” deyince. Diğer karınca alaycı bir ifadeyle, “Ateşi görmedin herhalde. Kocaman bir ateş. Kaçmaktan başka çare yok. Ağzındaki bu bir damla su ile mi o ateşi söndüreceksin” der.
Bizim karınca, “Hiç olmazsa yönümüzü belli olsun” diye karşılık verir.
Kıssa bu. Yüz yıllardır anlatılır, herkes kendi payına düşeni alır.
Ağzında bir damla su ile ateşe koşturan karınca bugün kim ve kimler?
Dahası, o devasa ateşi yakanlar kim? O ateşi görüp de ortalıktan sıvışan, ya da ateşi yakanlara teslim olanlar kimler?
Telaşla koşuşturan o karıncaya “Devasa ateşi sen mi söndüreceksin, güldürme adamı” diyenler bugün kimler?
Geçenlerde Suudi Arabistan Prensi Selman’ın, Filistinlilere yönelik, “Oturun oturduğunuz yerde. İsrail’in verdikleriyle yetinin” diyen bir açıklaması oldu hatırladınız mı?
Yine, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Kudüs, Filistin meselesinde İslam Dünyası’nda bozgunculuk yaptığını da hatırlayın.
Mısır’ın, son saldırılarda yaralanan Filistinlilerin tahliyesine bile izin vermemesini de bunlara bir ekleyin.
Sonra da güçlünün karşısında ya teslim olmuşlar ya da “elimizden bir şey gelmez” diyerek geri çekilmişler güruhuna bir bakın.
Ne görüyorsunuz?
Zavallılık..!
Ağzında bir damla su ile o gün o ateşe doğru telaşla koşturan da vardı. Bugün de var. Türkiye gibi. Türk milleti gibi. Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi.
Cumhurbaşkanımız Londra’da gazetecilere açıklamalarda bulunurken şöyle bir cümle kurmuş, “Yaralıların tedavisi konusunda ne İsrail ön açıyor ne de Mısır.” Hadi İsrail terör devletini anladık da Mısır sana ne oluyor? Bu kadar mı korkuyorsun Amerika ve İsrail’den? Yoksa hafızanda hep Arap İsrail Savaşlarında “perişan olmuş” halin mi duruyor hala…
Düşünebiliyor musunuz, yaralıları Mısır üzerinden tahliye etmek istiyoruz buna bile müsaade edilmiyor.
Ya Arap Ligi’ne ne demeli? Susmuşlar. Bir damla su ile ateşe koşturan karıncaya “sen mi söndüreceksin bu ateşi” diyenler gibi tıpkı. Susuyorlar. Pusuyorlar.
***
Türkiye geçmişin mirasına da geleceğin umuduna da sahip çıkıyor. Türkiye Kudüs’e, Filistin’e mazluma sahip çıkıyor. Karşısında ne kadar Nemrutlar varsa da, karşısında ne kadar büyük ateş varsa da gücü nispetince zulme dur diyor.
Hiç olmazsa yönümüz belli olsun diye...!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.