Hainlere rağmen TSK destan yazıyor

FETÖ’cü alçaklar tarafından yapılmak istenen 15 Temmuz 2016’daki darbe ve iç işgal girişiminden yaklaşık bir ay sonra, 13 Ağustos 2016 günü Çankaya Köşkü’nde Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya gelmiştik.

O görüşmede Başbakan Yıldırım, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki FETÖ’cülere ilişkin önemli ayrıntılar vermişti.

Darbeden hemen sonra tespit edilebilen binlerce FETÖ’cü TSK mensubu tutuklandı, açığa alındı.

Ancak o gün Çankaya Köşkü’nde Sayın Yıldırım çok çarpıcı bir bilgi verdi;

“TSK’da albay ve alt rütbelerde neredeyse yüzde 60/80 oranında bir FETÖ yapılanması”ndan söz etti.

Yıldırım, bu nedenle tasfiye edilen FÖT’cüler yüzünden oluşacak bir boşluğa müsaade etmemek için “Alttakiler gelinceye kadar üsttekileri tutacağız” demişti. FETÖ’cülerin temizlenmesi için de Milli Savunma Bakanlığı’nca çalışma başlatıldığını anlatmıştı. Bir şeyin altını özellikle çizdiğini hatırlıyorum.

O da, “Öyle bir örgüt ile mücadele ediyoruz ki ne kutsalı var ne başka bir şeyi. Her kılığa girebiliyorlar. Kendilerini gizliyorlar. O yüzden mücadele o kadar kolay olmayacak” sözleriydi.

FETÖ’nün tüm kurumlardan olduğu gibi TSK’dan da temizlenmesi için yapılan çalışmalar sırasında bir zafiyetin yaşanmamasına özen gösterildiğinin de altını çizmişti.

Hatta bir de formül söylemişti: “Albay ve alt kadrolardakiler temizlenecek. Alttan yeni kadrolar yetişinceye kadar üst kadrodakilerin gerekirse görev süreleri uzatılacak.”

O görüşmenin üzerinden 1.5 yıl geçti. Bu süreç içerisinde devletin FETÖ ile mücadelesi hız kesmeden devam etti, ediyor. Aynı zamanda TSK ve diğer güvenlik güçleri terörle mücadelede büyük başarılara imza atıyor… Hem sınır ötesinde, hem içeride.

Türkiye büyük bir mücadeleye tutuşmuşken ve bu mücadelede TSK ön saftayken aynı zamanda TSK’ya çöreklenmiş FETÖ artıklarının da temizlenmesi için olağanüstü bir çaba sarf ediliyor.

Son olarak “Ankesörlü telefon ile FETÖ imamlarıyla irtibata geçen askerler” gündeme geldi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler’in koruma subayı olan Yüzbaşı Burak Akın’ın “Yakalanacağımı anlayınca teslim olmaya karar verdim” diyerek teslim olmasından sonra mahrem imamlarla “ankesörlü telefonlar” üzerinden irtibat kurduğunu itiraf etmesi “kripto” FETÖ’cülerin tespiti için yeni soruşturmayı başlattı.

Soruşturma 1.5 yıl önce Başbakan Binali Yıldırım’ın “TSK’da albay ve alt rütbelerde neredeyse yüzde 60/80 oranında FETÖ yapılanması var” sözünü doğrular nitelikte.

Zira savcılık 50 bin askerin ankesörlü telefon trafiğine takıldığı tespit etti. Ancak 5 bin kadar rütbeli askerin FETÖ şüphesi ağırlık kazandı. 3 bini Kara Kuvvetleri’nde bin kadarı Jandarma’da, bin kadarı da Deniz Kuvvetleri’nde.

Belirlenen isimler Genelkurmay’a gönderildi. Bakalım soruşturma bizi hangi sürprizlere götürecek.

Bir şeyin altını çizmekte yarar var.

Yüzbaşı Burak Akın’ın itiraflarıyla başlayan “ankesörlü telefon” soruşturmasında ortaya bir gerçek çıktı. Hala hem de çok kritik yerlerde FETÖ’cüler iş başında. Örnek mi, yakın zamana kadar Genelkurmay Personel Daire Başkanlığı’nda görevli yüzbaşı Abdulkadir Koçyiğit’in ankesörlü telefonla FETÖ’cü abilerini aradığı tespit edildi!

TSK içindeki FETÖ yapılanmasının özellikle albay ve alt rütbelerde yüzde 80’lere varan oranda olduğu bilgisi bu son soruşturması ile teyit edilmiş oldu.

Soruşturmada isimleri belirlenen 5 bin asker arasında ismini duyduğumuzda ya da görevini öğrendiğimizde çok şaşıracaklarımız da var.

Hal böyleyken TSK’nın ve Türkiye’nin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu da hatırlatmak gerekir. Zira hani o Keçecizade Fuat Paşa’ya atfedilen söz var ya “Siz dışarıdan, biz içeriden yıkmaya çalıştık da yıkamadık” sözü, tam da öyle.

İçinde bir ur gibi barınan FETÖ’ye rağmen, PKK, DAEŞ ve diğer terör örgütleriyle dişe diş mücadele eden TSK, Suriye’de de destan yazıyor. PYD/YPG-PKK, DAEŞ’in üzerine aslanlar gibi yürüyor.

FETÖ ile mücadeleye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu cümlesinden bakmakta yarar var:

“Sağda solda kalmış kılıç artıklarını da temizleyeceğiz!”