Faili meçhullerin Türkiye’sine öykünenler, kimden oy istiyor

04:0019/06/2018, Salı
G: 19/06/2018, Salı
Hasan Öztürk

Diyor ki: “Millet ittifakı, genişleyerek demokrasi ittifakına dönüşmeli.”Buraya dikkat! “Türkiye’yi normalleştirecek, yeniden demokrasi rotasına sokacak, geçiş sürecinde muhalefetin birlikte hareket etmesi lazım.”Böyle diyor, “Eline kan bulaşmış”, belinde silah, arabasının bagajında zehir olanların cumhurbaşkanı adayı..!CHP’ye de göz kırpıyor, Saadet’e de... İyi Parti’ye de göz kırpıyor, bilimum sağ partilere de... Neden?Çünkü neymiş, hedef, “Geçiş sürecinden yeniden demokratik ortama dönmek”miş!Yani

Diyor ki: “Millet ittifakı, genişleyerek demokrasi ittifakına dönüşmeli.”

Buraya dikkat! “Türkiye’yi normalleştirecek, yeniden demokrasi rotasına sokacak, geçiş sürecinde muhalefetin birlikte hareket etmesi lazım.”

Böyle diyor, “Eline kan bulaşmış”, belinde silah, arabasının bagajında zehir olanların cumhurbaşkanı adayı..!



CHP’ye de göz kırpıyor, Saadet’e de... İyi Parti’ye de göz kırpıyor, bilimum sağ partilere de... Neden?

Çünkü neymiş, hedef, “Geçiş sürecinden yeniden demokratik ortama dönmek”miş!

Yani geçmiş, çok demokratikmiş. İyiymiş. Güzelmiş!

Yani Kürtlerin asimilasyona uğradığı, red ve inkar politikalarının vakayı adiyeden sayıldığı dönemler “Demokratik Türkiye” dönemiymiş ve o günlere dönmek için “muhalefetin birlikte hareket etmesi” gerekliymiş.

Bir şey daha diyor eline kan bulaşmış, belinde silah, arabasının bagajında zehir olanların cumhurbaşkanı adayı... Diyor ki: “HDP’nin etrafında ciddi bir dayanışma ağı oluşturulursa barajı aşar ve Meclis’te yerini alır. Zaten de Meclis’te de muhalefet başka türlü çoğunluğu sağlayamaz...”

Yani, “Ey CHP’liler, ey SP’liler gelin HDP’ye oy verin ki Ak Parti Meclis’te çoğunluğu kaybetsin. Böylece de eski Türkiye’ye dönelim” diyor. Bir şey daha yapıyor, “Ak Parti’den kurtulmanın yolu biziz” diyerek alttan alta şantaj...

FAİLİ MEÇHULLER DÖNEMİNİ ÖZLÜYORLARMIŞ

Eski Türkiye’ye öykünüyorlar!

Demokratikmiş, o eski Türkiye.

Bu dönem ara dönemmiş ve bu ara dönemden, bu anormal dönemden kurtulmanın yolu da Kandil’den emir alan, adımlarını Kandil’e göre, İmralı’ya göre atan, HDP’yi ve onun eline kan bulaşmış, belinde silah, arabasının bagajında zehir olan adaylarını meşrulaştırarak kurtulabilinirmiş!.

Eski Türkiye’yi yani faili meçhullerin Türkiyesini. Yani, “Faili meçhuller kabulüm” diyenlerin fail olduğu dönemin Türkiye’sini..!

ERDOĞAN SİZE NE YAPTI?

İnsan gerçekten hayret etiyor..!

Bu veciz sözü (!) literarüre kazandıran eski cumhurbaşkanımızın da kulakları çınlasın!

Zira kendileri de şayet “Geniş bir mutabakat sağlansa”ydı o eski Türkiye”ye dönmek isteyenlerin ortak adayı olacaktı. .

Tekaüde ayrılmış cumhurbaşkanının etrafında “geniş mutabakat” olmayınca bu kez yeni bir mutabatak arayışı içerisindeler.

“Oldu olacak HDP’ye barajı aşı!ralım ki Ak Parti Meclis’te muhalefete düşsün” diyorlar. Bu mutabakatın motivasyonuysa “Erdoğan düşmanlığı”, “Erdoğan nefreti!”

Bu nefretin kaynağıysa kiminde “haset”, kiminde emir. Yoksa şu soruyu yüzlerine sorduğumuzda alabileceğimiz bir cevap var mı bilmiyorum. “Erdoğan size ne yaptı?”

Yazının muhataplarına sorsak, “Erdoğan Kürtlerle ilgili hangi talepleri yapmadı da siz şu anda ona düşmansınız” diye sorsak. Alacağımız cevap nedir Allah aşkına.

Ha derlerse ki: “PKK terör örgütünü muhatap almadı. Eline kan bulaşmış, belinde silah, arabasının bagajında zehir olanlarla amansız bir mücadeleye tutuştuğu için bu nefret.”

O zaman sözüm yok.

RED VE İNKAR POLİTİKALARININ TÜRKİYE’SİNİ ÖZLEYENLERE CEVAP SANDIKTA

Cumartesi günü Ülke tv, Kanal 7 ortak yayınında Cumhurbaşkanımıza Kürtlerle ve bölgeyle ilgili sorular sorduğumuzda kurduğu şu cümle çok kıymetli. Dedi ki: “Bakın ben Kürt kardeşim diyorum. Kürtler demiyorum. Çünkü, Allah’ın kitabında bize ‘Ancak inananlar kardeştir’ emri var. Kürtler benim kardeşim. Onun için kimse Kürtlere devlet aramasın. Türkiye Cumhuriyeti Kürtlerin devletidir. Hatta daha da ileri gidiyorum, kimse Kürtlere toprak aramasın.”

Bu cümlelerin özeti şudur: “Red ve inkar politikaları eski Türkiye’de kalmıştır.”

Sözün başında, eline kan bulaşmış, belinde silah, bagajında zehir olanların adayının “Demokratik Türkiye” olarak öykündüğü eski Türkiye’de sadece Kürtlere değil resmi ideolojinin dışında kalan her kesime yönelik red, inkar ve asimilasyon vardı. Ve onlar tarihe karıştı.

Ancak bugün muhalefet, hep birlikte o eski Türkiye özlemiyle birleşme çabasında.

Son düzlükte bu meseleyi en iyi şekilde analiz edip yorumlayacak olan da Anadolu’nun irfan yüklü halkıdır. Eski Türkiye özlemindekilere cevap sandıkta verilecektir.

Takipteyiz.

  • Mehmetçik Membiç’ten sonra Fırat’ın doğusuna geçecek sen de mal mal bakacaksın
  • Membiç’e yürüyor Mehmetçik... Menbiç’in kenar semtlerine ulaştı. Amerika ile bir mutabakat sağlanmıştı o muhatabak çerçevesinde Menbiç, asli sahiplerine teslim edilecek. Yani oranın yüzde 5 nüfusunu bile temsil etmeyen, tamamen işgalci PYD/YPG-PKK terör örgütü elemanları Fırat’ın doğusuna çekilecek. Membiç Türkiye’nin tıpkı İdlib’de yaptığı gibi gözlem birimleri kurup güvenliği sağlayak.
  • CHP’lilerin Afrin ve Kandil konusundaki çıkışlarına benzer bir çıkış şu ana kadar yok. Ancak çok yakında “Ne işimiz var Menbiç’te” derlerse şaşırmayın.
  • Bu nota ilaveten bir şey daha söylemekte fayda var.
  • Menbiç konusunda Amerikalılarla bir pazarlığın söz konusu olduğu ve bu pazarlık neticesinde de Türkiye’nin Menbiç’e karşılık, PYD/YPG-PKK unsurlarının Fırat’ın doğusundaki varlığına ses çıkarmayacağı iddiaları vardı.
  • İddiaları cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Ülke tv, Kanal 7 ortak yayınında sorduk.
  • Cevabı çok kesindi! “Asla öyle bir pazarlık yok.”
  • Yani, bugün Menbiç’e yürüyen Mehmetçik yarın Fırat’ın doğusuna da yürüyecek ve eline kan bulaşmış, belinde silah, arabasının bagajında zehir olanların tutuklu cumhurbaşkanları adayının “PYD Fırat’ın batısına geçecek sen de mal mal bakacaksın” sözüne atıfla, “Mehmetçik Fırat’ın doğusuna geçecek sen de mal mal bakacaksın.” Tıpkı Membiç’e yürüyen Mehmetçiğe mal mal baktığın gibi..!
#Türkiye
#Seçim