Gazeteleri okuyorum.
Bir gazetede iki haber.
Birinin başlığı, “Avlan Gölü” kurudu. Diğerinin başlığı, “Buzdolabınız boşsa, uçağınız neye yarar?”
Avlan Gölü Toroslarda. Finike’den dost doğru doğuya saparsanız, kıvrım kıvrım yollarla Torosları kademe kademe aşmaya başlarsınız, Gökçeyaka’yı geçip Göltarla’ya gelince sol tarafınızda kocaman bir krater görürsünüz. Biraz daha gidince kraterin aslında bir göl olduğunu su kuşlarını, sazlıkları fark edince anlarsınız. Durup da fotoğraf çekmekten, o harikulade manzarayı izlemekten kendinizi alamazsınız.
Ne var ki bugün Avlan Gölü kurudu! Kuruttuk. Torosların orta yerinde Allah’ın bir lütfu olarak bize bahşettiği harikulade bir tabiatı ellerimizle, ahmaklığımızla kurutup attık.
Avlan gibi birçok gölümüz de tehlikede. Beyşehir gibi, Eğirdir gibi, Salda, Burdur gibi.
Kiminin suyu kipkirli. Kimi can çekişiyor. Kimi göllükten çoktan çıkmış bir su birikintisi sanki.
Sultandağı’ndan çıkıp doğuya doğru gitmek isteyenler bir zamanlar Akşehir gölünün kuzey batısını dolanmak zorundaydı. Bir arkadaşım anlatmıştı çocukluğunda şimdilerde asfalt yol olan yerlerde su kuşları, su yılanları, balıklar cirit atıyormuş. Şimdiyse Akşehir Gölü de göllükten çıkmak üzere. Eber’e ne demeli?
Elimizle tüketmek üzereyiz onları da.
Dedim ya başta. Gazete okuyorum. Aynı gazetede iki ayrı haber. Biri Avlan’ın sonunu yazıyor, diğeri, Tarım Bakanı’nın ağızından “Teknolojin ne olursa olsun eğer tarımın yoksa bir işe yaramaz” anlamındaki o ifadeyi kullanıyor. Diyor ki, “Buzdolabınız boşsa uçağınız neye yarar!”
Yıllarca anlatmaya çalıştığımız budur.
Yıllarca şehirlerde “çevrecilik” taslayanların konu kırsal (ne demekse) olunca ne “ağaç” ne “su” ne toprak umurunda bile değil. Sadece onların mı? Yeryüzündeki her nimetin “Allah’ın bir emaneti olduğuna iman etmesi gerekenler” de aynı halde!
Yıllar önce Antalya havaalanına ilk kez indiğimde şöyle bir hüsran yaşamıştım.
Havaalanından çıkıp Antalya merkeze doğru ilerlerken o güzelim tarım arazilerinin tam ortasına yüksek yüksek binalar dikmişlerdi. Hayret etmiştim!
“Nasıl olur da tarım arazileri imara açılır” diye düşünmüştüm. Yıllar sonraysa bırakın Antalya’daki tarım arazileri meselesi Bursa’dan, İstanbul’a, İzmir’den Muğla’ya, Balıkesir’den Çanakkale’ye, Edirne’den Kars’a tarım arazileri betonlaşmaya feda edildi, ediliyor!
Betonlaşmamışlarsa Avlan Gölü gibi kıymet bilinmeden hoyratça yok ediliyor!
Tarım Bakanı Sayın Pakdemirli ile hiç tanışmıyorum. Hiç görüşmedim. Ama bir şeyi fark etmiş olması hasebiyle tebrik etmek istiyorum. “Tarımsal kalkınmanız yoksa. Uçağınız olsa neye yarar?”
Yıllar önce Amerika’nın en batısına Kaliforniya’ya gitmiştim. Uçak’tan indiğimde, uçsuz bucaksız domates bahçelerini, biber bahçelerini, patates tarlalarının görünce hayret etmiştim.
Hayretimi fark eden mihmandarım, “Size bir şey daha söyleyeyim de daha da hayret edin” demişti ve eklemişti, “Silikon Vadisi Kaliforniya’da, Hollywood burada, Los Angeles, San Francisco burada. Hal böyleyken Kaliforniya’nın en büyük ihracat kalemi hala tarım!”
Düşünebiliyor musunuz, dünyanın elektronik devlerinin, bilişim devlerinin yer aldığı bir eyalette, dünya sinema endüstrisinin kalbinin olduğu bir coğrafyada en büyük ihracat kalemi tarım!
Hayretim iki katına çıkmıştı.
Toparlayalım.
Avlan Gölü’nü kurutan bizim sığ aklımız ile küçük hesaplarımızdır. Diğer göllerimizi kirleten, tüketen de…
Tıpkı, tarım arazilerine dev binalar dikip oraları da yok ettiğimiz gibi.
Oysa, içilebilecek “temiz su” ile ekilebilecek “toprak” dünyanın en değerli en stratejik maddeleridir.
Temiz suyunuz ve ekilebilir toprağınız yoksa topunuz olsa, tankınız olsa, uçağınız olsa neye yarar?
Son bir not: Türkiye’nin Suriye sınırı boyunca mayınlı arazilerini temizlemeye başladığında o mümbit topraklara hangi ülke talip olmuştu sahi, hatırlayanınız var mı?
Neden? Çünkü o toprak kadar değerli hiçbir şey olmadığını farkındalardı.
Ya biz?
Tarım arazilerini, zeytinlikleri, meyve bahçelerini imara açmakla meşgulüz.
Yazık..!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.