Diyarbakır’da HDP İl Binası önündeki Kürt annelerinin evlatları için giriştiği onurlu eylem her geçen gün etki alanını genişletiyor. Diyarbakır’da bir zerre olarak başlayan eylem, dalga dalga yayılıyor. Hem çocuklarını isteyen ailelerin sayısı artıyor hem onlara verilen destek...O kadar ki Türkiye’nin dört bir yanından insanlar Diyarbakır’a akıyor. Sadece gazeteciler, sivil toplum kuruluşları değil... Sadece şehit yakınları, evlat acısı çekmiş insanlar değil... Toplumun her kesiminden kadınlar,
Diyarbakır’da HDP İl Binası önündeki Kürt annelerinin evlatları için giriştiği onurlu eylem her geçen gün etki alanını genişletiyor. Diyarbakır’da bir zerre olarak başlayan eylem, dalga dalga yayılıyor. Hem çocuklarını isteyen ailelerin sayısı artıyor hem onlara verilen destek...
O kadar ki Türkiye’nin dört bir yanından insanlar Diyarbakır’a akıyor. Sadece gazeteciler, sivil toplum kuruluşları değil... Sadece şehit yakınları, evlat acısı çekmiş insanlar değil... Toplumun her kesiminden kadınlar, erkekler, gençler Diyarbakır’a gidiyor. Anneleri, babaları ziyaret ediyor.
HDP 6-8 EKİM OLAYLARINDAN SONRA HİÇ BU KADAR SIKIŞMAMIŞTI
Direnişlerine, haklı taleplerine, oluşturdukları farkındalığa destek veriyor. HDP’ye terör örgütü PKK’ya öfke her geçen gün artıyor. HDP’nin PKK terör örgütünün payandası, insan kaynağı bulma konusunda aparatı olduğu her geçen gün daha da ortaya çıkıyor.
Aileler “
Çocuğum bu kapıdan girdi bir daha çıkmadı”
dedikçe HDP’liler hop oturup hop kalkıyor.
PKK’nın insan kaynağının kurutulması için atılmış en büyük adım bu. Onun için anneler babalar HDP’liler tarafından tehdit ediliyor, horlanıyor, aşağılanıyor.
Çünkü PKK’nın insan kaynağı yok oluyor.
EDENLER BUGÜN HDP/PKK SEVİCİLİĞİ YAPIYOR
Ne var ki toplumun Diyarbakır’daki annelere duyarsız olan kesimleri de var.
Olup bitene sağırlar, körler, duyarsızlar!
Bir kısmı maalesef yıllarca
“Kürtlerin tamamını PKK terör örgütü ile özdeşleştiren”, Türkiye’nin sahillerine çöreklenmiş, CHP’nin Kemalist, ulusalcı solcuları olarak kendilerini tanımlayan, “Yaşam biçimimiz tehlikede” diyerek her daim toplumu gerenler.
Bir kısmı o kesimin her türlü suiistimaline açık ruh halini baştan satın almış ve ona göre tavır geliştirmiş türkücü, komedyen sözüm ona sanatçı tayfası.
Bu tayfanın yakın tarihteki vukuatını hatırlarsınız. Hani rahmetli
’yı bir ödül töreni gecesinde sırf
“Gelecek albümde Kürt kökenli olduğum için bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim”
dedi diye çatal bıçakla kovalayıp yuh çekmişlerdi. “10’uncu Yıl Marşı’nı” hep birlikte söyleyip, “Bu adamı buradan atın” diye çığlık atmışlardı. (‘O gece yaptıklarım büyük bir hataydı hatamı kabul ediyorum” diyenleri ayırıyorum HÖ)
Bu kesim dün “Kürtçe şarkı okuyacağım” dedi diye Ahmet Kaya’yı PKK’lı terörist ilan etmiş ve linç etmişti. Hani yine hatırlayın “
manşeti bile atmışlardı. Aynı kesim bugün PKK’nın insan kaynağının kurutulması için ailelerin başlattığı muazzam “vicdan” eylemine sağır, kör, duyarsız.
Acaba, ‘Ortak düşman” olarak belirledikleri “Erdoğan”a karşı birlikte hareket etme dürtüsünden mi?
Zira, 31 Mart yerel seçimlerinde muhalefetin önemli bir kısmı bugüne kadar alışık olmadığımız bir birliktelik gösterdi. HDP ile CHP’nin ittifakına İyi Parti ve Saadet’in desteğini gördük.
Yani Kürt ulusalcısı ile Türk ulusalcısının yanına bir de muhafazakarlar eklendi.
Tek bir motivasyonları vardı. “Erdoğan gitsin” ya da Erdoğan’a bir çizik atalım.
Erdoğan gitsin gitmesine de bu memleketin çocukları dağa niye gitsin? Çocuklar dağa gittikten bir kaç yıl sonra mezarı bile belli olmayan bir yerlere neden gömülsün? Masum bir çocuktan cani bir canavar neden olsun?
Çocukları dağa götüren HDP ile PKK’ya sırf ortak düşman olarak belirlediğiniz Erdoğan yüzünde mi ses çıkarmıyorsunuz?
Siz aynı duyarsızlığı, sağırlığı ve körlüğü PKK terör örgütünün bir bildiri ile sahiplendiği Türkiye’deki orman yangınları konusunda da göstermediniz.
Yoksa hani, “Açın muslukları. İstanbul’un suyu tükensin. Seçimde de Erdoğan kaybetsin” diye böğüren şizofren tayfasından mısınız?
#Ahmet Kaya
#PKK
#Diyarbakır
#Anne
#HDP