Trump, gerçekten ne istediğini biliyor mu? Ya da Trump’ın Amerikan politikalarındaki etki ve yetkisi nereye kadar?
Amerikan iç savaşı Evanjeliklerin ve şahinlerin her gün bir mevzi daha kazanmasıyla devam ediyor. Beyaz Saray artık neredeyse tamamen dünyayı kasıp kavuracak büyük savaşı göze almışlarla kuşatılmış durumda.
“Trump’ın olup bitenden haberi var mı” sorusuna mukabil, onun hala televizyondaki bir şov programının sunucusu edasındaki tavırlarını izliyoruz.
Hal böyle olunca, “Trump’ı ikna etmek için İzmir’de ev hapsinde tutulan pastör Brunson’u versek, bir jest yapsak Türkiye Amerika ilişkilerinde yumuşama olur” tezini savunanların bu tezleri havada kalıyor.
Zira, Amerika’nın stratejik hedeflerini belirleyen ekibinin ne kıyısında, ne yanında ne de içinde Trump ve Trumpgiller var.
Amerika’nın dış politikası dahil strateji üretim merkezleri coğrafyamız için bir plan yapmış durumda.
Bu plan 1990’dan bu yana yürürlükte. Her defasında hatırlatıyorum, eski Amerikan Dışişleri Bakanı Condolizze Ricce, “Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırları değişecek” demişti ve buna Türkiye’nin de dahil edildiğini açıklamıştı.
O günden bu güne Amerika’nın bölgemize ilişkin stratejisinde bir değişiklik yok. Adım adım stratejilerini uyguluyorlar. Bazen taktik manada değişiklikler olsa da strateji devam ediyor.
O yüzden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Oyunu gördük, direniyoruz” diyor. O yüzden, “Seferberlik ilan ediyorum” diyor. O yüzden, “Ülkemiz üzerinde ameliyat yaptırmayız” diyor. O yüzden, “Tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek millet” diye hançeresini yırtarcasına haykırıyor. O yüzden, geçmiş referanslara atıf yapıyor, “Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız laf olsun diye değil her biri kurduğumuz bir devleti temsil ettiği için” diyor, böbürlenenlere, üstten bakanlara “İşte size hatırlatıyoruz” diyor.
Amerika’nın karar alıcılarının stratejileri değişinceye kadar, türlü türlü saldırılara maruz kalmaya devam edeceğiz. bugün dolar üzerinden saldırıyorlar, geçmişte terör örgütleri üzerinden saldırdılar. Yine FETÖ- PKK terör örgütleriyle Türkiye’yi çökertmeye çalıştılar.
Türkiye’nin direnci ve azmi bölgesinde bir güven ve istikrar adası olarak kalmasını sağladı.
Bütün bu gerçekliklerden sonra “Brunson’u versek ilişkiler iyileşir. Bu kadar diklenmesek her şey yoluna girer” demek meseleyi anlamamak demektir.
Mesele ne Brunson, ne Trump ne de birkaç şey.
Mesele Amerika’nın stratejik hedeflerinden birinin de Türkiye’nin mutlaka parçalanması.
Daha da anlamadık mı?
Direnmekten, mücadele etmekten başka çaremiz yok.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.