Amerika el Bab’da DAEŞ ile yaptığını Afrin’de PYD/YPG-PKK ile yapıyor

04:009/03/2018, Cuma
G: 9/03/2018, Cuma
Hasan Öztürk

Amerika’dan gelen çatlak sesleri takip etmeye kalksak yönümüzü şaşıracağız. Ya da Amerikalılardan herhangi birinin sözüne itibar etsek, bir diğerinin “hışmına” uğrayacağız. Bu artık ayniyle vaki.Söz konusu Türkiye olduğunda Amerikalıların dilinde kakafoni hakim. Hal böyle olunca da her bir kafadan başka bir ses yükseliyor.Maksatları ne mi?Az sabır, birazdan…Yazıyı yazdığım saatlerde Washington’da Türkiye heyeti ile Amerikalıların bir araya gelmesi bekleniyordu. Amerikan Dışişleri Bakanı Tillerson’un

Amerika’dan gelen çatlak sesleri takip etmeye kalksak yönümüzü şaşıracağız. Ya da Amerikalılardan herhangi birinin sözüne itibar etsek, bir diğerinin “hışmına” uğrayacağız. Bu artık ayniyle vaki.

Söz konusu Türkiye olduğunda Amerikalıların dilinde kakafoni hakim. Hal böyle olunca da her bir kafadan başka bir ses yükseliyor.



Maksatları ne mi?

Az sabır, birazdan…

Yazıyı yazdığım saatlerde Washington’da Türkiye heyeti ile Amerikalıların bir araya gelmesi bekleniyordu. Amerikan Dışişleri Bakanı Tillerson’un Ankara ziyaretinde karara bağlanan 3 komiteden birinin faaliyetleri için. Suriye konusunda “eşgüdüm” aranılacak bir toplantı sözüm ona. Sonucunu takip edeceğiz.

Ancak, oradan çıkabilecek sonuçlara ilişkin şimdiden birtakım öngörülerimiz var. Bunların en önemlisi, 1700 PYD/YPG-PKK militanının Fırat’ın doğusundan Afrin’e yönlendirilmesiyle birlikte başlayan tartışmadır.

Amerikalı askerler “DAEŞ terörüne odaklanmamız gerekir” diye başlayıp, “Asıl mücadele edilmesi gereken DAEŞ terörüne karşı Türkiye’nin Afrin harekatı engel oluşturuyor” diye devam eden bir dizi cümleyi sıralıyorlar peş peşe.

Peki sahada sadece PYD/YPG-PKK’lıların Afrin’e kaydırılması mı söz konusu? Hayır! Hayır. Türkiye’ye karşı çelişkili cümleler kuran Amerikalılar, ne hikmetse DAEŞ terör örgütünün yeniden “hortlayacağı” konusunda hem fikir.

DEAŞ YENİDEN SAHAYA SÜRÜLÜYOR

Bu fikir birliğine sahada da DAEŞ’ten destek var!

Fırat Kalkanı bölgesinde (Cerablus ve El Bab) iki ayrı bombalı saldırı gerçekleşti! Olağan şüpheli elbette DAEŞ!

Bir şey daha oldu. PYD/YPG-PKK militanlarının Afrin’e yönlenmesi nedeniyle Deyrizor bölgesindeki 4 köyün DAEŞ militanlarınca işgal edildiği bilgisi servis edildi.

Bingo!

Buraya geniş bir parantez açalım. Dostum, Doç.Dr. Vehbi Baysan Ülke tv’de birlikte yaptığımız programda aylarca, “DAEŞ buharlaştırılıyor. Buharlaşan bir şey iklim oluştuğunda mutlaka yağış olarak geri döner. DAEŞ buharlaşıyor ve mutlaka bir yerlerde yeniden zuhur edecek” demişti.

Devam edelim…

Buharlaşmış olan DAEŞ Suriye’de yeniden kafa gösteriyor. Hem de Fırat’ın doğusunda.

Tabii yersek!

Hatırlayın Amerika Başkanlık seçimleri döneminde Trump, DAEŞ için “Anası Clinton, babası Obama” demişti! Yine hatırlayın. Irak’ta ve Suriye’de Amerikalılarca işgal edilecek tüm bölgelere önce DAEŞ sokuldu ardından onlarla mücadele ediliyormuş gibi yapılıp işgal tahkim edildi. Şehirlerimiz yıkıldı.

Kobani’de böyle oldu. Rakka’da böyle oldu. Musul’da böyle oldu. Fırat’ın doğusunda böyle oldu. Fırat’ın batısında böyle oldu.

Fırat’ı batısına sallarla geçen PYD/YPG-PKK militanlarına Türkiye tepki gösterdiğinde, bugün tutuklu olan dönemin HDP eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Amerika’nın desteğini almanın cüretkarlığıyla, “YPG Fırat’ın batısına geçecek sen de mal mal bakacaksın” demişti dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na!

Çünkü o dönemde de Fırat’ın batısına geçen PYD/YPG-PKK’nın bahanesi, “DAEŞ ile mücadele”ydi! Ve Türkiye’deki bazı odaklar da PYD/YPG-PKK’nın DAEŞ ile mücadele ettiği fikrini bizlere empoze etmekle meşguldü.

Türkiye’nin Afrin Zeytin Dalı Harekatı başladığından bu yana Amerikalı askerler sürekli, “DAEŞ terörüne odaklanalım. Operasyon bir an önce dursun” deyip duruyor.

Türkiye, Fırat Kalkanı’nda doğrudan DAEŞ terör örgütü ile mücadele etmişti. Hatta El Bab’ta çok çetin bir mücadele yürütüldü. El Bab kuşatıldığında Amerika ve PYD/YPG-PKK Rakka operasyonunu erteledi. Rakka’daki DAEŞ militanlarının bir kısmının El Bab’a geçmelerine yardım edildi. Hatta helikopterlerle El Bab’a DAEŞ militanı taşındığı öne sürüldü.

Neden?

Çünkü, El Bab’ta Türkiye durdurulsun isteniyordu.

Şimdi yazının başındaki Amerikalıların her kafadan bir ses çıkartmasının maksadı ne sorusunun cevabına geldi.

Amerikalılar, Afrin Zeytin Dalı Harekatı’ndan sonra sıranın Menbiç ve sonra da Fırat’ın doğusuna geleceğini biliyorlar.

Bu nedenle Türkiye’yi hem sahada hem masada oyalamak istiyor.

Her kafadan bir ses çıkıyor. Böylece masada (diplomaside) kendilerince zaman kazanıyorlar.

Sahada, Türkiye ile savaşmak üzere Fırat’ın doğusundan Afrin’e doğru yola çıkan PYD/YPG-PKK teröristlerine “Nereye gidiyorsunuz? Asıl mücadele DAEŞ’le” deme ihtiyacı hissetmiyorlar. Türkiye ile savaşmaya giden militanların ellerindeki silahları bile alma ihtiyacı hissetmiyorlar. Böylece Türkiye’nin Afrin’de sahada oyalanmasını ve vakit kaybetmesini istiyorlar.

DAEŞ militanlarını yeniden sahaya sürerek, hatta Türkiye içinde harekete geçirerek bir şey daha yapıyorlar. Uluslararası alanda “Bakın Türkiye Afrin’e girdi DAEŞ ile mücadele sekteye uğradı, DAEŞ yeniden hortladı” algısı oluşturuyorlar.

Hatırlayın lütfen, Amerikalılar Zeytin Dalı Harekatı başladığında “Fırat’ın batısı bizim gündemimizde değil” dedilerdi. Daha da önemlisi, Pentagon PYD/YPG-PKK militanlarının Afrin’e yardıma gitmeleri halinde Amerika’nın desteğini kaybedeceklerini söylemişti. (23 Ocak 2018)

Peki bugün ne oldu?

Amerika El Bab’ta DAEŞ ile yaptığını bugün Afrin’de PYD/YPG-PKK ile yapıyor. Türkiye’yi oyalıyor. DAEŞ’i bahane ederek Suriye’ye yerleşiyor. Türkiye ise kendi göbeğini kendisi kesiyor. Olup biten budur.

#ABD
#PKK
#DEAŞ
#Terör